Paylaş
Öncelikle ‘normal’in ne olduğunu bilmeden ‘anormal’i tanımlamak mümkün değildir. Bu nedenle normal adet düzeni nasıl olur, önce onu cevaplayalım.
Kadınlarda normal adet düzeninin belirlenmesi için bazı parametreler kullanılır. Bunlar temel olarak adet döngüsü, kanama süresi ve kanama miktarıdır. Kadınlar genelde normal adet döngüsünü temiz günler ve adetli günler olarak ayırarak hesaplar. Bu hesaplama tıbben doğru değildir. Çünkü adet döngüsü o ayki yumurtanın gelişmeye başlamasıyla başlar, devamında yumurta çatlar atılır, gebelik olmazsa yumurta ve ekleri bozulur, dejenere olur ve o ayki gelişen endometriumla beraber adetle atılır. Bu nedenle adet döngüsü hesaplanırken bir adet başlangıcından bir sonraki adetin başlangıcına kadar olan süre sayılır. Normal adet döngüsü 21-35 gün arasında olur. Yani bir adetin başlangıcından bir sonraki adet başlangıcına kadar geçen sürenin en az 21 gün, en fazla 35 gün olması gerekir. Bu süre her kadında farklı olabilir. Aynı kadında bile aydan aya bazen değişiklik gösterebilir. Ancak genelde 28 gündür. Normal adet kanamasının süresi ortalama 2-7 gün arasındadır. Ayrıca kanama miktarının toplamda 80 ml’yi geçmemesi gerekir. Bu kabaca yarım su bardağı kadardır.
Bu tarifin dışında kalan tüm kanamalar ‘anormal uterin kanamalar’ olarak adlandırılır. Yani adet döngüsünün 21 günden daha sık olması, 35 günden fazla aralıklarla olması, düzensiz aralıklarla olması, miktarının fazla olması veya çok az olması, normal adet kanamaları dışında ara kanama olması gibi, normal döngü tarifinin dışında kalan her şey anormal kanama olarak tanımlanır.
Normal adet görmek neden önemlidir?
Normal adet düzeninin olması beyinden hipotalamus-hipofizden başlayıp yumurtalık, rahim ve doğum kanalıyla son bulunan, pek çok kompleks hormon salgısıyla oluşan, yumurta gelişimi ve gebeliği hedefleyen fizyolojik olayların toplamıdır. Yani adet görmek için normal çalışan bir hipotalamus, hipofiz, yumurtalık, rahim ve devamında normal, açık bir doğum kanalının olması gerekir. Bunlardan herhangi birinin yokluğu ya da eksik-fazla çalışması normal döngüyü bozar. Bu anlamda üreme çağındaki bir kadının normal adet görmesi onun üreme ile ilgili tüm sistemlerinin normal çalıştığı ve yüksek ihtimalle çocuk sahibi olabileceği anlamına gelir. Ortalama 11-12 yaşlarından itibaren başlayan adet görme, menopoz çağına kadar yani 48-50’li yaşlara kadar bu şekilde devam eder. Bu zaman zarfında adetin başladığı ilk yıllar ve menopozun yaklaştığı son yıllar hariç bu adet döngüsü düzenli bir şeklinde devam eder.
Adet kanaması neden olur?
Her adet yeni bir yumurta için rahmin yeniden hazırlanması anlamına gelir. Adetin başlamasıyla beraber hipofizden salgılanan hormonların etkisiyle o ay için seçilmiş olan yumurtalar gelişmeye başlar. Yumurtalar folikül dediğimiz içi sıvı dolu keseciklerin içinde gelişir ve folikül büyüdükçe östrojen hormonu salgılamaya başlar. Bu hormon yumurta gelişimiyle eş zamanlı olarak rahim iç zarını yani endometriumu geliştirerek, o ayki muhtemel gebeliğin tutunması için hazırlar, kalınlaştırır.
Folikül büyüklüğü 16-25 mm aralığına geldiğinde, yani yumurta olgunlaştığında endometrium gebelik için yeterli kalınlığa ulaşmış olur. Bu aşamada yumurtlama gerçekleşir. Folikül çatlayarak içindeki yumurtayı karın boşluğuna doğru atar. Burada tüpler yumurtayı yakalayıp içine alır. Folikül çatladıktan sonra değişime uğrar ve östrojene ek olarak progesteron hormonu da salgılanmaya başlar. Yükselen progesteron hormonunun etkisiyle rahim iç zarı embriyo tutunması için son şeklini alır. Eğer yumurta döllenirse, oluşan embriyo 5-7 gün içinde tüplerden rahme ulaşarak rahme tutunur ve gebelik başlar.
Gebelik oluşmazsa bir süre sonra yumurta dejenere olur, progesteron seviyesi düşmeye başlar. Bu durum rahim duvarında dökülmeye neden olur ve adet başlar. Böylece o ayki yumurta için hazırlanmış endometrium dökülerek rahim duvarı incelir. Yeni döngü adetin başlamasıyla beraber başlar, yeni gelişecek yumurta için yeniden rahim hazırlanır. Adet döngüsü bu şekilde menopoza kadar devam eder.
Anormal kanamalar neden olur?
Anormal adet kanamalarının pek çok nedeni olabilir. Bu nedenler yaşa göre değişir. Kısaca bahsetmek gerekirse, erken çocukluk çağındaki kanamaların en önemli nedenleri genital enfeksiyonlar, hormon bozukluğu ve erken ergenliğe girme sorunudur. İleri yaşta, adetten kesilmiş kadınlarda ise anormal kanama genelde rahim duvarının aşırı incelmesinden, bazen de genital bölge kitlelerinden ve kanserlerinden kaynaklanır.
Üreme çağındaki kadınlarda ise anormal uterin kanamanın en sık nedeni gebelik problemleri hariç tutulduğunda ‘anovulasyon’ dediğimiz yumurtlamanın olmaması ve rahim duvarı kalınlaşmasıdır. Bunların dışında miyomlar, rahimden kaynaklanan polipler, adenomiyozis gibi rahim hastalıkları, yumurtalık kistleri, genital enfeksiyonlar ve kanama-pıhtılaşma bozuklukları, üreme sisteminden kaynaklanan iyi veya kötü huylu tümörler anormal kanamaya neden olabilir. Bazı sistemik hastalıklar (siroz gibi), pıhtılaşmayı azaltarak, tüm vücutta olduğu gibi rahimde de kanamaya meyil oluşturur. Doğum kontrol hapları, doğum kontrol iğneleri, ertesi gün hapları, hormon içeren ilaçlar, bitkisel tedaviler, hormonlu gıdaların alınması, spiraller, menopoz döneminde kullanılan hormon replasman tedavileri (HRT), antidepresanlar, kan sulandırıcı ilaçlar adet düzensizliğine ve anormal kanamaya yol açabilir. Bunlara ek olarak yoğun stres, aşırı fiziksel egzersiz, aşırı kilo vermek ya da almak, obezite gibi beslenme bozuklukları da anormal kanama sebepleri arasındadır. Bunların hepsinin gözden geçirilmesi gerekir.
Anormal adet kanamaları nasıl tedavi edilir?
Anormal adet kanamalarında tedavi kanamanın nedenine ve hastanın yaşına bağlı olarak değişir. Bunun için ilk aşamada titiz bir özgeçmiş ve fizik muayene yapılmalı ve elde edilen bulgularla beraber uygun laboratuvar testleri, hormon testleri ve görüntüleme tetkikleri ile kanama nedenleri araştırılmalıdır.
Üreme çağındaki kadınlarda yapılacak ilk test gebelik testidir. Kadınlarda gebeliğe bağlı komplikasyonları atlamamak için, tüpleri bağlı dahi olsa gebelik testi yapılması gereklidir. Endometriyal hiperplazi veya kanser için risk faktörü taşıyan kadınlarda rahimden biyopsi yapılmalı ve smear testi alınmalıdır. Özellikle tedavi sonrası düzelmeyen kanamalarda biyopsi yapılması şarttır.
Bu hastalarda rahim ve yumurtalıklardaki patolojileri incelemek için ultrasonografi, rahim içindeki patolojileri görüntülemek için salin infüzyon sonohisterografi ya da histeroskopi yapılması uygun olacaktır. Bunların sonucuna göre miyom, polip, kist veya kitle tespit edilen hastalarda gerekli cerrahi tedavi uygulanır. Enfeksiyon veya altta yatan bir hormonal bozukluk varsa ona yönelik antibiyotik ve ilaç tedavisi uygulanır.
Bazen anormal kanamaya neden olabilecek hiçbir sebep bulunamaz. Bu hastalarda adet düzenleyici ilaç tedavileri veya yaşam tarzı değişiklikleri yapılarak sonuca ulaşılabilir. Tedavide adet düzenlemeye yarayan progesteronlar, östrojen içeren ilaçlar, doğum kontrol hapları ve hormonlu spiraller sıklıklar tercih edilen yöntemlerdir. Hormon ilacı kullanması uygun olmayan hastalarda kanama miktarını azaltan hormon içermeyen farklı ilaçlar ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Bunlar kanama miktarını ortalama %50 oranında azaltır. Ek olarak kansızlığı önlemek için demir preparatları da tedaviye eklenir.
Hac, tatil ve düğün nedeniyle adeti kesmek için ilaç kullanmak sakıncalı mı?
Adet erteleme veya erkene çekme konusunda talepte bulunan çok hastamız oluyor. Aslında bununla ilgili söylenecek çok şeye gerek yok. Ancak bilinmesi gereken şu ki, vücudumuz mükemmel bir şekilde yaratılmıştır ve mükemmel bir şekilde işleyişini sürdürmektedir. Bu işleyişe müdahale etmek düzgün giden bir tekere çomak sokmak gibidir. Çomak tekeri raydan çıkarabilir, tekrar normale dönmesi biraz zaman alır. Bu nedenle doğal işleyişi mümkün mertebe bozmamak gerekir. Bir hastalığı tedavi için ilaç kullanmak gereklidir. Ancak hiçbir sorun yokken bu tip ilaçlar alındığında, kısa süreli bile olsa, sistemin dengesini geçici olarak bozabilir, olumsuz bazı yan etkilere neden olabilir. İlaç kesildikten sonra sistemin normale dönmesi bazen bir kaç ayı bulabilir. Bu nedenle çok elzem bir durum söz konusu değilse doğal adet düzeniyle oynanmamalıdır.
Tatil ve düğün planı, adet düzeni göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Ancak hac gibi önemli bir vazifeyi ifa etmek üzere gidildiğinde süre çok kısıtlı ise ve adet nedeniyle haccın gereklerini yerine getirecek hiç vakit kalmayacaksa o zaman bir sefere mahsus bu tip tedavilere başvurulabilir.
Paylaş