Paylaş
Geçenlerde duyduğum bir hikaye var. Bir anneanne, menopoza da girmesine rağmen, kızı vefat edince, yenidoğan torununu kendisi emzirmiş. Bir kadın bedeni o kadar bilgedir ve harika bir uyum yeteneğine sahiptir ki; ihtiyaç halinde emzirmek her zaman bir kadın için mümkündür.
Yakın zamanda 2,5 aylık bir bebeği evlat edinmiş bir anne ile çalıştım. Onunla emzirme sürecinde izlediğimiz yolu, diğer annelerle de paylaşmak için bu makaleyi yazmaya niyet ettim.
Emzirme için gerekli hormonlar, yumurtalık ya da rahimden değil, beyinden salınıyor. Ortada bir sevgi ortamı varsa, bilge kadın bedeni, sevgi ve annelik hormonlarını beyinden salgılayıp, yavruyu hayatta kalması için beslemeye programlanıyor.
Özellikle annesi ölen bir yavrunun bir başka kadın tarafından emzirilmesi, hayat kurtarıcıdır. Ya da evlat edinilmiş bir bebeğin, yeni annesi ile bağlanmasını sağlayan, ilişkilerini geliştiren en önemli şey emzirmektir. Dokunulmak, bir bebek için hayati önem taşır. Kucaklanmadan mahrum kalan bebeklerin, kilo alma ve hayatta kalmakla ilgili çeşitli sıkıntıları olduğu gösteren yığınla çalışma vardır.
Eğer evlatlık bir bebeğin varsa, bebeğinin ilk ihtiyacı sana GÜVEN’mektir. Süt yapımı ve emzirmek, sonra gelir.
Laktasyon indüksiyonu denilen süt yapım sürecinin iki yöntemi var. Birincisi memeleri gebelikteki değişimleri taklit ederek süt yapımına hazırlayan farmakolojik (ilaç) yöntemler; diğeri ise meme uyarısı ile. Ancak farmakolojik yöntemler, meme uyarısı yapılmaksızın kullanılamaz. Her durumda meme uyarısı şarttır. Ülkemizde Ankara’da konuyla ilgilenen bir relaktasyon (yeniden süt yapımını sağlamak) ünitesi var. Ya da benim gibi uluslararası kurul sertifikalı bir emzirme danışmanıyla da kişiye özel hazırlanmış bir programla destek almak mümkün. Saari ve Yosuf (2014)’un çalışmasında, 12 evlat edinen annenin ilk süt yapımlarının 2. haftada başladığı bildirilmiştir. Bebek biberon ve emzikle tanışmamışsa, emzirmek daha kolaydır. Ancak 10 aylıkken bile emen bebekler olduğunu, anne yaşının da emzirmede bir engel teşkil etmediğini biliyoruz.
Evlatlık bebeklerde, en temel ihtiyaç annesine “güvendir”. Bu tür bebekler bağlanma problemleri riski taşırlar. Bağlanmanın kalitesi çocuğun sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimini etkiler. Çokça yer değiştirmiş ve bakıcı değiştirmiş çocuklarda güvenli bağlanma döngüsü zarar görür. Bu da yeni anneye güvenmeme sebebi oluşturur.
Pek çoğu ihmal edilmiş ya da istismar edilmiş olabilir, hastanede kalmış, bakım vericiler tarafından yeterince şekfatle kollanmamış olabilirler, çocuk esirgeme kurumlarında farklı farklı kişilerce bakım görmüş olabilirler. Bu yüzden annesiyle sağlıklı ilişki kurabilmesi için öncelikle annesine GÜVEN’meye ihtiyaç duyarlar.
Eğer evlat edinilmiş bir bebek, ihmal ya da istismar edilmişse, ruhsal travmaları vardır. Dokunulmak onun için her zaman sakinleştirici olmayabilir. Eğer ihmal edilmişse, dokunma gibi fiziksel temasda güven ve rahatlık yerine korku duyar. Eğer anne karnındayken annesi madde bağımlısı ise, bebekler aşırı sinirli, öfkeli ve dokunmaya karşı aşırı hassas olabilirler.
Temel bir bakıcının eksikliği, bir çeşit ilişkisel travma yaratır ve bu bebeğin beyin gelişmini etkiler. Uzun süreli hastanede kalmış bebeklerde bu durum daha zordur.
Dünyayı ve kişileri düşman gibi algılayabilir. Çünkü herkes daha öncekiler gibi kalbini kırar. Kendilerini korumak için çeşitli davranışlar sergilerler. Fiziksel temas veya gözle temastan kaçınmak, ilişkileri kontrol etme çabası, erken bağımsızlık ve beslenmeye karşı direnç gibi. Ya da tam tersi herkese karşı aşırı şefkat göstermek, aşırı kucaklanma isteği duymak gibi doyurulmamış ihtiyaçlarını kapatmaya çalışır.
Emzirmek, hem annede hem bebekte birçok hormonun salınmasına yardım ederek, güven ilişkisini pekiştirir. Annede salınan hormonlar sayesinde; anne bebeğinin ihtiyaçlarına karşı daha hassas olurken, bebekte sütteki hormonlar sayesinde daha sakin bir bebek olur.
Her yenidoğan, doğarken; annesinin karına konup, memeye emekleyerek emzirmeyi gerçekleştirmek üzerine programlanır. Evlatlık bebeklerin çoğunda bu gerçekleşemez ve bebek, annesinden ayrılırsa stres tablosuna girer. Bu kayıp duygusu, bebeğin sonraki yaşamında ilişkileri şekillendirmede etkili bir andır.
Üzüldüklerinde ya da ihtiyaçları karşılanmadığında ağlamak yerine bunu bastırırlar çünkü geçmişte ağladıklarında kimse onu umursamadı. Çoğu bebek, uyandığında yataklarında sessizce saatlerce, birisi yanına gelene dek bekler. Olduğu yerde sallanma, kafa sallama, parmak emme ya da mastürbasyon gibi kendi kendini sakinleştirme davranışlarını yapabilirler. Annesini istemiyor gibi davranabilirler. Anneye yapışma, gece sıkça uyanma, çevreyi sürekli kolaçan etme davranışları da olabilir.
Uygun bir güvenme seviyesi ve bağlanma ilk şarttır. Fiziksel kabul, annenin duygusal olarak kabul edilmesinden sonra olur yani önce anne bebeğinin güvenini kazanmalıdır. Önce bebeğin göğse yaslanması, tensel temas, kanguru bakımı, bebek annesine alıştıkça aşamalı bir ilerleme kaydedilerek, en son emzirme denemeleri yapılmalıdır. Ten temasını en üst seviyeye çıkarmak, çocuğu sık sık kucaklamak, masaj yapmak, birlikte uyumak, birlikte banyo yapmak, elle beslemek ve duyarlı bakım sağlamak güven kazanma yollarıdır.
Anne sabırlı olmalı, bebeğin seçimlerine saygılı olmalı, emzirmek bazen bir yıldan fazla zaman alabilir. Çünkü güven ve bağlanma zaman alacaktır. Göz teması kurmaya başlaması, anneyle ilişkiye hazır olduğunun işaretidir.
Annelerin yakın fiziksel temas kurmada çocuklarının liderliğini takip etmeleri önemlidir ve çocuklarının fiziksel temasla ilgili kabul ettikleri herhangi bir mesafeye saygılı olmaları çok önemlidir. Anne, her dokunuştan önce izin almalıdır.
Anne, ilk temasta ağlayan, göz teması kurmayan, anneyi iten bir tepki ile karşılaşırsa, bunu kişisel algılamamalıdır, emmek istemiyor şeklinde düşünülmemelidir. Bu beklenen bir ilk tepkidir.
Anne, başka bebeklerinin emzirme sürecini gözlemlemeli, uygun aralıklar evlatlık bebeğine memeyi teklif etmelidir. Bebekler, önce red eder, sonra dil ucuyla yalar, zamanla da tam emer. Bu sıralama tutarsızlık gösterebilir. Bir ileri iki geri yapabilir. Bebekler, ilk olarak, gece ya uykuda emebilir. Öfke anından sonra emebilir. Bu gibi zamanlamaları kollamak, memeyi öyle zamanlarda teklif etmek akıllıcadır.
Ne zamanki tam güvenir, memeyi o zaman kabul ederler. Eğer bebek emmeye zorlanırsa, hem memeden tiksinti duyar, hem de güven ve bağlanmaya zarar verir.
Emzirmeye benzer biberonla besleme yöntemi ve aşamalı emzirmeye geçme
Sıkça kullanılan adımlar:
1- Çocuğu biberonla beslenirken “emzirme pozisyonunda” tutmak,
2- Yavaş akan bir biberon başlığı kullanmak,
3- Biberonla beslerken, tıpkı emzirirken meme değiştirmek gibi oturuş tarafını değiştirmek,
4- Tensel temasla, memeler açık vaziyette, biberonla beslemek,
5- Bazı bebekler emmeye bu noktada istekli olur, bazınlarının daha zamana ihtiyacı olabilir.
6- Anneler ayrıca bir biberon başlığını/silikon meme ucunu sütle doldurup meme uçlarının üzerine yerleştirebilirler.
7- Emzirme destek sistemi kullanılabilir.
8- Doğum anını yeniden yaşantılamak gibi yöntemler uygulanır.
Çünkü annenin kısırlık nedeniyle kendine yönelttiği suçluluk gibi bazı problemler de olabilir. Emzirmek, öz güvenini arttırır. Doğuran bir anne gibi kanında annelik davranışını yönlendiren oksitosin olmadığından, bebeğine tolerans ya da bakımda duyarlı olması kısmen daha zordur. Emzirmek kanında uygun hormon salgılanmasına yardım ederek bebeğine fiziksel yakınlık duymasını da sağlar. Emzirmek anne duyarlılığını da artırır ki; bu da bağlanma sürecinde önemlidir.
Paylaş