Paylaş
Günümüzde gittikçe azalan anne sütü ile besleme oranlarına karşılık, formül mamanın giderek yaygınlaştığını görmekteyiz. İstatistikler içler acısı…
Birkaç on yıl öncesine göre anne sütü alan bebekler giderek azalmakta.. İlk altı ay sadece anne sütü ile besleme oranı 2008’de % 40.14 iken, 2013’de %30.1’e düşmüştür (1). Oysaki tüm otorite sağlık kurumları bir bebek için en sağlıklı besinin anne sütü olduğunu vurguluyor (2). Bu makalede bebek beslenmesinde mamanın yerine alternatif olabilecek insanlığın tarihi kadar eski “süt annelik” hakkında doğru bilinen yanlışlara yer verdim. Yanlış bilgiyi doğrusuyla değiştirmek niyetiyle, şifa olsun…
Günümüzde mama takviyesi oldukça yaygın bir uygulama olmasına rağmen, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Global Strategy in Infant and Young Child Feeding (2003) bülteninde, kendi annelerinden anne sütü alamayan/yetersiz alan bebekler için seçenekler arasında en iyi olanın; kendi annesinin sütünün sağılıp verilmesi; sağlıklı bir süt anneden ya da süt bankasından edinilmiş sütlerle beslenmesi olduğunu bildirmektedir (2,3). Buna göre; formula (mama) kullanımının yaygın olmasına karşın DSÖ formuladan daha öncelikli olarak, bağışçı sütünü önermektedir.
Otorite kurumların süt paylaşımı konusundaki görüşlerine aşağıda yer verdim. Amerikan Pediatristler Akademisi; bütün preterm bebeklerin anne sütü alması gerektiğini, pastörize edilmiş bağışçı sütünün kullanılması gerektiğini belirtmektedir (3). Kanada Pediatristler Birliği ve Food and Drup Administration; hastalık yapan mikroorganizmaların bulaşma riskinden dolayı işlenmemiş anne sütü paylaşımını uygun bulmamaktadır (4,5 ). Yani tarama testinden geçen ve pastörize edilmiş anne sütünü önermektedir. ABM (Academy Breastfeeding Medicine) günümüzde informal süt paylaşımını sağlıklı bebekler için potansiyel yararları olan ve giderek artan bir uygulama olarak tanımlarken riskleri azaltma rehberi doğrultusunda ve mümkün olan en güvenli şekilde yapılması gerektiğini vurgular (6).
Süt paylaşımı konusundaki endişeler, bir sağlık profesyoneli tarafından bağışçının sistematik olarak değerlendirilmeden, sütünün bebeğe verilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum hastalıkların geçişi, süte karışmış tıbbı ilaç, yasadışı ilaç ve madde, çevresel etkilere maruz kalma, sağma ve depolanma sırasında sütün bakterilerle kontaminasyonu gibi riskleri içermektedir.
Özetle; tüm otorite kurumlar, bir emzirme danışmanı ya da sağlık personeli gözetiminde, risk taraması yapıldıktan ve pastörize edildikten sonra süt paylaşımının yapılmasını onaylar.
Kur’an’da (Bakara 2:233 ve Talak 65:6) annelere bebeklerini emzirmeleri önerilmektedir. Müslüman dünyasında “Mahram” adı verilen bir durum söz konusudur. Kur-an’a göre süt annelik yapan kadının kendi çocuğu ve süt annelik yaptığı bebek kardeş sayılır. İleride olası bir evlilik durumunda bu çocukların evlenmesi yasaklanır. Bu kısıtlamanın altında yatan sebep; süt ve genetik materyal geçişi arasındaki muhtemel geçiştir. Eğer bebekler düzenli olarak aynı süt annenin sütü ile beslenirse, benzer epigenetiplere sahip olabilirler. İleride olabilecek süt kardeşlerin evlilikleri, akraba evlilikleriyle benzer sonuçlara neden olabilir. Yani İslam dini süt kardeşlerin ileride evlilikleri durumunda tıpkı akraba evliliklerindeki sakat çocuk doğumlarını önlemek için “mahram”ı getirmiştir. Bu durum, Müslüman’lıkta süt annelik yasaktır şeklinde yorumlanmamalıdır. Müslüman dünyasındaki süt annelik kriteri; alıcının dönörün kim olduğunu bilmesi esasına dayanır (7).
Bilinen bu yanlışın aksine; süt annelik Müslüman dünyasında yaygın kabul gören ve Hz. Muhammed zamanından beri yapılan bir uygulamadır. Genelde süt anne, bilinen bir arkadaş ya da akrabadır. Ancak, Malezya’da ve Türkiye’de formula mamaların piyasaya girişiyle birlikte süt anneliğin eskisine kıyasla nadiren yapıldığı görülmektedir.
İslam dünyasında süt paylaşımının aslında yapıldığı ancak paylaşım biçimine göre süt annelik desteklenirken, süt bankacılığının yasaklandığı görülmektedir. Süt bankacılığı dünya genelinde 35’den fazla ülkede aktif olarak yürütülmesine rağmen; Müslüman ülkelerin hiçbirinde süt bankası bulunmamaktadır (8). Müslüman inanışlara göre emzirme oldukça yaygın şekilde desteklenmesine rağmen, süt paylaşımıyla ilgili dini açıdan bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Süt bankalarındaki problem; alıcı ailelerin donör sütlerinin kime ait olduğu bilinmeden kendi bebeğine verilmesinden kaynaklanır. Bu bilinmezlik, ileride doğabilecek süt kardeşliğin de bilinmemesine neden olur (7).
İki Müslüman ülke olan Kuveyt ve Malezya’da küçük çaplı süt alışveriş programlarına girişilmiş ancak süt bankası kurulması pilot çalışması sadece Türkiye yapılmıştır. Türkiye’de 2012’de Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan süt bankası kurulması çalışmaları, dini gerekçelerin medyada yankı bulması ve karşıt baskı oluşturulması sonucu gerçekleşememiştir.
Müslüman ülkelerde anne sütü bankasının kurulmasının önündeki en büyük engel, bu konudaki dini hassasiyetlerin olması gibi görünmektedir. Ancak Özdemir ve arkadaşlarının (9) Türkiye’deki din görevlileri üzerinde yaptığı çalışmada alternatif süt bankası kurulmasının kabul edilebilir olduğu sonucuna varılmıştır. Alternatif banka ile kastedilen, maksimum üç dönor ve bunların sütlerini alacak üç alıcıya izin verilen, herbirinin kimliklerinin birbirlerince bilindiği bankalardır.
Buna rağmen, informal yollarla özellikle internet gruplarında süt paylaşımının yapıldığını biliyoruz. Özellikle Türkiye’de anne sütü bankası olmadığı için, süt paylaşımının ne şekilde, ne sıklıkta ve nasıl yapıldığı önemli bir konudur. Donör olma kriterlerini taşımadan, sağılma, depolanma ve transfer koşullarını bilmeden, hastalıklar ya da anne sütüne karışan madde, ilaçlar açısından analizden geçmeyen donör sütleri, özellikle prematüre bebeklerde ve bir sağlık problemi olan bebeklerde riskli olabilmektedir.
2016 yılında Alnakshaband and Fiester (8) tarafından Şartlı Kimliği Belirli Süt Bankacılığı (Conditional Identified Milk Banking System-CIMBS) sistemi önerilmiştir. Buna göre İslami doktrinle uyumlu Müslüman bebeklerin, donör sütü ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmıştır. Bu sisteme göre gönüllü kayıt olunarak, alıcı-verici kimlik bilgilerine sınırsızca ulaşabilecek ve bağışçı havuzu 3 bağışçı sayısı ile sınırlandırılacaktır. Buna göre süt kardeşlik ilişki bağının bulunduğu kişi sayısının sınırlandırılması amaçlanmıştır. Aynı sistem Khalil ve arkadaşları tarafından 2016 yılında da önerilmiştir. Bu tarz bir süt bankası Türkiye’de de kurulabilir.
ABM (Academy of Breastfeeding Medicine)’nin süt paylaşımı protokolünde (6), donörün tıbbı öyküsünün ayrıntılı sorgulanması ve mümkünse prenatal tarama testleri ve sosyal davranışlarının da değerlendirilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Konuya özel eğitilmiş sağlık personelinin bebek beslenmesi konusunda annelere/ailelere aydınlatılmış bilgilendirilmiş onam yapmasını ve kararı aileye bırakmasını önermektedir.
Geçenlerde emzirme danışmanlığı için desteklediğim 26 yaşında bir anne kansızlık nedeniyle sütü yeterli olmayınca, bebeğine mama vermek yerine, bir süt anne ile besliyordu. Her iki annenin bebekleri kızdı. Birbirleriyle yaşamboyu irtibatlarının kopmayacaklarını garanti ederek, süt kardeşlerin de aynı cinsiyetten olmaları, ileride evlenme risklerini de yok etmişti. Böylelikle dini çekinceleri yok etmişlerdi. Sağlık açısından da bulaşıcı hastalık risk taraması yapılmıştı. Süt anneden üç ana öğününü alan, ara öğünleri de kendi annesinden emerek tamamlayan, çok sağlıklı bir bebeğimiz vardı. Mama ile beslenmediği için de gaz ve sindirim gibi şikayetleri hiç olmamıştı, kilo alımı istenilen düzeydeydi.
Kontrolsüzce yapılan süt paylaşımı yerine bir emzirme danışmanı ya da sağlık personelinin gözeteminde yapılan süt paylaşımı, mamadan öncelikli olarak değerlendirilebilir.
Alternatif süt bankası seçeneği Sağlık Bakanlığı’nca yeniden değerlendirebilir.
Informal süt paylaşımlarında hastalık bulaşmasının önlenmesini sağlamak, bu alandaki boşluğu dolduracak ve süt paylaşım risklerini azaltacak stratejiler geliştirmek, bunları alıcı ve vericilerin anlamasını sağlamak, donör sütlerini bebeklere kullanmadan önce düşük ısıda pastörize etmek, özellikle hassas ve duyarlı olarak tanımlanan bebekler için sütün bakteriyel analizini yapmak literatürde sayılan tavsiyeler arasındadır.
1- Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları. http://www.hips.hacettepe.edu.tr/nufus_arastirmalari.shtml
2- World Health Organization (2003) Global strategy for infant and young child feeding. http://whqlibdoc. who.int/publications/2003/9241562218.pdf?ua=1
3- American Academy of Pediatrics. Policy Statement: Breastfeeding and the use of human milk. Pediatrics. 2012; 129, 827–841. http://pediatrics.aappublications.org/content/129/3/e827.full#content-block
4- Canadian Paediatric Society
https://www.cps.ca/en/documents/position/human-milk-banking
5- U.S. Food and Drug Administration (2010) Use of donor hu- man milk. Available at: http://www.fda.gov/ScienceResearch/SpecialTopics/PediatricTherapeuticsResearch/ucm235203. htm
6- Academy of Breastfeeding Medicine 2017’s Position Statement on Informal Breast Milk Sharing for the Term Healthy Infant
https://abm.memberclicks.net/assets/DOCUMENTS/ABM%27s%202017%20Position%20Statement%20on%20Informal%20Breast%20Milk%20Sharing%20for%20the%20Term%20Healthy%20Infant.pdf
7- Karadag A ve ark. (2015). Human milk banking and milk kinship: Perspectives of mothers in a Muslim country. Journal of Tropical Pediatrics;61(3):188-196.
8- Alnakshabandi K& Fiester A (2016).Creating religiously compliant milk banks in the Muslim word: a commentary. Peadiatrics and International Child Health;(36).4-6.
9- Özdemir ve ark. (2015). Human milk banking and milk kinship: perspectives of religious officers in a Muslim country Journal of Perinatology; 35:137–141
Paylaş