Paylaş
Her süt veren annenin yaşadığı en büyük tedirginlik, aldığı ilaçların süte geçerek aşkla beslediği yavrusuna zarar verip vermeyeceği konusudur. Bu korkuyu yaşaması çok normal elbette. Ancak hemen rahatlatayım bilinenin aksine çok az ilaç anne sütüne geçer.
En büyük emzirme efsanelerinden biridir bu. İlaçların süte geçmesi. İlaçların süte geçmesini belirleyen belli başlı kriterler vardır. Mesela ilacın molekül ağırlığı gibi… Büyük molekül ağırlığına sahip ilaçlar, hücreler arası ufacık olan boşluklardan, kendileri büyük olduklarından geçemez. Yani süte geçemez. Ya da ilacın dozu, iyonize olma özelliği, yağda erimesi, ağızdan mı yoksa damardan mı alındığı gibi faktörler, süte geçme durumuna etkisi olan diğer faktörlerdir. Bebeğin yaşı, sindirim organlarının olgunlaşıp olgunlaşmadığı gibi bebeğe ait faktörler de etkilidir. Yaşı büyük bebekler bu konuda daha şanslıdır.
Bu faktörleri sizin bilmeniz elbette mümkün değil. İlacın prespektüsünde de çoğu zaman ilaç firmasının kendini garantiye almak istemesinden dolayı muğlak ifadeler yer alır. Ancak bilmeniz gereken şey; ÇOK AZ ilacın süte geçtiği ve bu sebepten dolayı sütten kesmenin gerekli olmadığıdır (Elbette merkezi sinir sistemini etkileyen, kematerapatik etki gösteren, A vitamini gibi vücutta depolanan ilaçlar hariç). Bu durumda yapabileceğiniz en doğru davranış uluslararası kurul sertifikalı bir emzirme danışmanı ile görüşmenizdir.
Maalesef günümüz insanı, ufak bir baş ağrısında bile öncelikle ilaç almayı tercih ediyor. Halbuki ilk önceliği her zaman ilaç dışı yöntemler olmalıdır. Açık havada yürüyüş, meditasyon, masaj gibi, ılık bir duş gibi. Gereksiz antibiotik kullanımı, gereksiz ilaç kullanımına en güzel örnektir. Sağlık Bakanlığı bununla mücadele ediyor son günlerde.
Ancak kronik bir rahatsızlığınızın olması durumunda, doktorunuzu “süt verdiğiniz/emzirdiğiniz” yönünde bilgilendirmelisiniz. Bu durumda doktorunuz emzirme dostu bir ilaç tavsiye edecek ve dozu buna göre ayarlayacaktır.
Yurt dışında bu konuda önemli araştırmalar yapan Dr. Hale’in Teksas Üniversitesi bünyesinde kurduğu Infant Risk Center, bu konuda güvenilebilecek en doğru kaynaklardan biridir. Buna göre ilaçlar 4’ ayrılır:
Memeden ayırma nedenlerinin başında “ilaç kullanıyor” olmak geliyor. Çoğu zaman sağlık personeli anneye emzirmeyi bırakması yönünde yanlış mesajlar veriyor. Halbuki sağlık personelinin eğitimi sırasında kaç saat “emzirmeye özel eğitim” aldığını ve bunun ne kadarının “emzirme ve ilaçlar” üzerine olduğunu düşünmeniz yeterli. Sağlık eğitimi veren bir akademisyen olduğum için iyi biliyorum ki; bu saatler oldukça az.
Çok nadir durumlarda (mesela kanser ilaçları, tiroid hastalıklarında uygulanan atom tedavileri gibi) ilacı/tedaviyi aldıktan sonra belli bir süre sütü sağıp atmanız gerekebilir. Unutmayın bu tür bir ilaç alsanız bile tedaviniz süresince sütü sağıp, atarak, memelerde süt yapımının devamlılığını sağlarsınız. Böylelikle ilacı/tedaviyi bıraktıktan sonra yavrunuzu aşkla beslemeye kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Hayır değil sevgili anne. Çünkü botoks yaptırırken kullanılan ilaç her şeyden önce sistemik değil, lokal etki gösteriyor yani sizin damarınıza değil, sadece ihtiyaç duyduğunuz bölgeye veriliyor. Botoksta yaygın olarak kullanılan ilaç, yüksek molekül ağırlığı nedeniyle kana karışmadan, hızlı ve güçlü bir şekilde uygulanan bölgedeki kas plağı tarafından emiliyor. Ve böylece süte karışma ihtimali azalıyor.
Hatta literatürde tanımlanmış bir örnek bile var. 36 haftalık doğan ve yemek borusundaki bir rahatsızlıktan dolayı henüz anne karnındayken Botulinum toksini tedavi amaçlı verilen bebek, gayet sağlıklı ve ilacın yan etkileri görülmeden doğdu.
Ayrıca anne sütü öyle bir mucize ki; içindeki IgA bu toksini anne sütüne geçmesi durumunda hemen yok edebiliyor. İşte anne sütünün bu savunucu özelliği herhangi bir hastalık etkenine karşı da aynı şeyi yapıyor. Böylelikle mama ile beslenen bebeklere göre anne sütü alan bebekler hastalığı daha hafif atlatıyorlar.
Botoksla kendini daha iyi hissetmeye de, yavrunu aşkla beslemeye de güvenle devam edebilirsin sevgili anne
Aşkla besle,
Paylaş