Paylaş
Erken tanının son derece önemli olduğu bu hastalığın teşhisinde devrim yaratan gelişmelerden birisi olan “MR füzyon biyopsi” yöntemi olmuştur.
Prostat kanserinde erken tanı nasıl konulur?
Prostat kanserinin tipik erken belirtileri yoktur ve kendini ancak ilerlemiş dönemde ortaya çıkan şikayetlerle belli etmektedir. Bu aşamada ise kişinin bu hastalıktan kurtulma şansı mümkün olmayabilmektedir. Bu nedenle hastalığın henüz prostat içinde sınırlı iken, yani hiçbir klinik bulgu vermediği erken dönemde tespit edilmesi oldukça önemlidir. Erken tanı için ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 45, olmayanların ise 50 yaşından sonra yılda bir kez prostat muayenesi için üroloji uzmanına başvurması gerekmektedir.
Prostat kanseri tanısı nasıl konulmaktadır?
Prostattan salgılanan ve kana belli oranda geçen “PSA” dediğimiz bir proteinin kandaki düzeyinin ölçülmesi ve prostatın makattan parmakla muayenesi tanıda ilk basamağı oluşturan yöntemlerdir. Bu iki teşhis yönteminde prostat kanseri şüphesi uyandıracak bulgular tespit edilirse kesin tanı konulması amacıyla prostat biyopsisi ile doku örneklemesi yapılması gerekmektedir.
Prostat biyopsisi nasıl yapılır?
Klasik prostat biyopsisi ultrason eşliğinde makattan girilerek yapılmakta olup, prostatın 10-12 noktasına körlemesine atış yapılarak doku örnekleri alınmaktadır. Ancak bu yöntemle prostat kanseri olgularının sadece %70-75’e tanı konulabilmekte, kanser olgularının önemli bir kısmı atlanmaktadır. Biyopsi sonrası kanser tanısı konulmayan ancak kanser şüphesi devam eden olgulara tekrarlayan biyopsiler yapılması önerilmekte bu da hastalarda ciddi enfeksiyon, kanama ve ağrı riski oluşturmaktadır.
MR füzyon biyopsi nedir?
MR füzyon biyopsi, prostatta kanser şüphesi taşıyan odakları saptayarak, bu hedeflere yönelik nokta atış yapılmasını sağlayan hassasiyeti yüksek “akıllı biyopsi” yöntemidir. İşlemde öncelikle prostata ait çok kesitli MR görüntüleri incelenerek kanser açısından şüpheli odaklar işaretlenmektedir. Daha sonra MR görüntüleri özel bir yazılım yardımıyla işlenerek ultrason görüntüleri ile birleştirilmekte, görüntüler 3 boyutlu hale getirildikten sonra biyopsi iğnesi robotik bir kol yardımıyla işaretlenmiş şüpheli noktalara yönlendirilerek hedefe yönelik biyopsi işlemi yapılmaktadır.
Bu yöntem prostat kanseri tanısında oldukça yüksek doğruluk oranına sahip olup, standart biyopsilerde olduğu gibi kanser olguları atlanmamakta ve tekrarlayan biyopsilere gerek kalmamaktadır.
Paylaş