Paylaş
Doğum ve ölüm arasında geçen süreçte bir dizi gelişim aşamalarından geçiyoruz. Büyüyor, olgunlaşıyoruz. Ama özellikle ‘ergenlik’ dediğimiz gelişim döneminde genç birey başkalaşıyor, tam bir yetişkine dönüşmeye ve kişiliğini kazanmaya çalışıyor. Bu dönemi genç bireyle birlikte yaşayan ebeveynler çocuklarının büyüyor olmalarının verdiği heyecanı ve mutluluğu yaşarken, aynı zamanda korku ve endişe de hissediyorlar.
Genç, gelişim ve değişim süreci boyunca hayata dair yeni bakış açıları geliştiriyor, zihninde oluşan sorulara yanıtlar arıyor, çoğu zaman var olan düzene ve ailesine eleştiriler getiriyor. Birkaç yıl öncesine kadar en iyi sohbet arkadaşı anne-babası olan çocuk, ergenlik dönemiyle birlikte akranlarının söylediklerini ve yaptıklarını çok daha fazla önemser hale geliyor. Dinlediği müzikler, tercih ettiği arkadaşlıklar, giyim tarzı farklılaşıyor. Ebeveynleri ilk etapta endişelendiren bu köklü değişimler aslında gençlerin varoluşlarını tamamlayabilmeleri için gerekli ve normal. Bu yüzden tüm süreç ebeveynler tarafından bu farkındalıkla takip edilmeli. Neler yaşayacaklarını ve nasıl bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini bilmek yaşanabilecek her duruma karşı hazırlıklı olmayı sağlayacaktır. Gelin birlikte bakalım, ergenlik değişimlerine ve neler yapılması gerektiğine.
• Uzun süreli odasında vakit geçirmek, yüksek sesli müzik dinlemek, olayları zihninde büyütmek, dertlenmek ve melankolik tavırlar bu dönemde gencin varlığını gösterme çabalarının sonucu ortaya çıkıyor.
• Gençlerin ‘özel alanlara’ duyduğu ihtiyaç onları uzun süreli olarak odalarında, yalnız vakit geçirmeye yönlendiriyor. Bu durum ebeveynleri endişelendirse de yapmaları gereken onların güvenliği için takibi bırakmamak ve aynı zamanda mahremine saygı göstermek. Aksi takdirde aile içi ilişkiler bozulabilir.
• Aşırı koruyucu ya da müdahaleci ebeveynlere karşı ergen, içine kapanıp, aileden uzaklaşabilir, yaşantılarını gizlemeye başlayabilir. Bu gibi bir durum, yaşanabilecek olumsuz bir olay karşısında ebeveynlerin müdahalesini geciktirebilir, güvenlik riskleri yaratabilir.
• Okul problemleri bilişsel yetersizlik, davranış ve gelişim güçlükleri, ruh sağlığı problemleri, yetersiz ebeveyn ilgisi, zayıf iletişim becerisi, düşük benlik saygısı gibi faktörlere bağlı olabilir.
• Okulda zorba akranlar olması, ağır disiplin cezaları, okul kültürüne uyumsuzluk, öğretmen ve akranlarla yakın ilişki kuramama gibi okul faktörüne bağlı sorunlar olabilir.
• Ebeveynlerin çocuklarının eğitimleriyle ilgilenmemesi, huzursuz bir ev ortamı, boşanma ya da aile içi iletişim problemleri, aile içi ölüm ya da hastalık yaşantıları gibi sebepler akademik problemlere neden olabilir.
• Genç bireyin akranları ile geçirdiği sürede ciddi bir artış, ailesiyle geçen zamanda ciddi düşüş yaşanır. Arkadaş ortamında kabul görmek, sevilmek, tanınmak çok kıymetlidir.
• Genç birey çok daha ‘bağımsız’ olmak ister. Eve dönüş saatleri ve hayata yeni giren aktivitelerle ilgili daha fazla izin talep eder.
• Çocukluk yıllarına kıyasla, iletişimde olduğu arkadaşlar çoğunlukla karşı cinsten olmaya başlar.
• Çocukluk yıllarındaki arkadaş grupları daha az kişiden oluşurken, ergen grupları çok daha kalabalıktır.
• Grup arkadaşlarının dinlediği müzik, giyim tarzı oldukça önemli hale gelir, var olan beğeniler değişir. Ünlü kişilere ve günümüzde özellikle fenomenlere yönelik yoğun hayranlık beslenir.
• Çocuğunuzun emniyeti için gerekli kontrolü sağlamaya çalışın, fakat asla özelini karıştırmayın, mahremiyetine saygı duyun.
• Gizli mesajlar vermeyin. Bu tavır iletişiminizin bozulmasına neden olacaktır. Düşüncelerinizi açıkça ve onu yargılamadan paylaşın.
• Gencin size anlattıkları kadarı ile yetinin, olaylar ya da kişiler hakkında soruşturma yapmayın. Arkasından iş çevirmeyin.
• Ebeveyn-çocuk sınırlarınızı koruyun ve kurallarınızı nedenleriyle açıklayın. Çocuğunuzdan aldığınız karşılık her ne olursa olsun iletişimde olmaktan vazgeçmeyin.
• Romantik ilişkileri ya da duyguları ile dalga geçmeyin. Onun tercihlerine ve hislerine saygı duyduğunuzu hissettirerek paylaşımlarınızı sürdürün.
• Hayranı olduğu müzik gruplarını ya da takip ettiği tanınmış kişileri eleştirmeyin. Rahatsız olduğunuz durumlarda eleştiri yerine keyifli alternatifler sunmayı deneyin.
• Çocuğunuz odasındayken asla kapıyı çalmadan girmeyin.
• O evde yokken odasını ve özel eşyalarını karıştırmayın.
• Ne müdahaleci ve baskıcı bir ebeveyn, ne de ebeveynlik sınırlarınızı aşacak ölçüde ‘arkadaş’ olun. Tek önceliğiniz onun en güvendiği liman olmak olsun, sizinle her konuyu rahatlıkla paylaşabileceğini hatırlatın.
Paylaş