PaylaÅŸ
Evet, çocuğunuzla konuşmak birkaç yıl önce çok daha kolaydı. Şimdi ise henüz ağzınızı açmadan önce, tetikleyebileceğiniz tüm olası öfke anlarını tahmin etmeniz gerekiyor.
Peki değişen ne? Çocuğunuza neler oluyor? Merak etmeyin, endişelenmeyin. Çocuğunuz hayatı için yeni bir proje üzerinde çalışıyor; ‘Kişilik İnşaatı Projesi’.
Her genç birey, yetişkin olmak için ihtiyaç duyduğu üç şeyi edinebilmek amacıyla bir projeye başlar. Projenin amacı gencin benliğini bulması, kişiliğini inşa edebilmesidir. İhtiyacı olan bu üç önemli şey ebeveynler için genellikle sorumluluk, olgunluk, empati, eleştirel düşünme gibi karakter özellikleridir. Bunların her biri elbette önemli niteliklerdir ancak bunlara sahip olmadan da yetişkin olmak mümkündür. Tıpkı çevremizdeki birçok yetişkin bireyin sahip olmadığı gibi..
Çocuğunuzun kişilik inşaatı projesinde, bir yetişkin olabilmek için ihtiyaç duyduğu üç temel şey; bir yetişkin beyni, bir yetişkin bedeni ve bir yetişkin kimliğidir.
Çocuğunuzun hayatındaki bu noktaya kadar, kimliğinin belirleyici noktalarını çoğunlukla anne-baba olarak siz seçtiniz. Kiminle oyun oynayacağını belirlediniz, hangi kıyafetleri giyeceğini seçtiniz, onu kendi programınıza, kendi ilgi alanlarınıza, arkadaşlarının çoğunlukla tercih ettiği sporlara veya popüler aktivitelere yönlendirdiniz. Şimdi çocuğunuz; kimlerle takılacağı, ne yapmaktan hoşlandığı, neleri giymek istediğini, hangi sporla ilgilenmek, hangi tarzda müzik dinlemek istediğine kendisi karar vermek istiyor. Çocuğunuz artık benliğini en iyi ifade eden şeyleri bulmak için büyük bir arayış içinde.
Ergenlikte çocuÄŸunuzla iletiÅŸiminiz nasıl deÄŸiÅŸecek? Â
Ergenliğin başlangıcında, çocuğunuz bir birey olarak kendini tanımaya, kim olduğunu anlamaya yönelik nörolojik ve gelişimsel bir ihtiyaç hisseder. Bu ihtiyacını karşılama çabası, çocuğunuzun sizden uzaklaşmak ve ayrışmak için güçlü bir çaba içine girmesine neden olur.  Bazen zorlu olsa da ebeveynler kabul etmelidir; bağımsızlaşmak ergenliğin normal ve doğal bir parçasıdır.
Ä°letiÅŸimi kesmek, genellikle bu süreçte çocuÄŸunuzun atacağı ilk adımdır. Antropolojik olarak düşünün. Dil; iletiÅŸimi sürdürmenin bir yoludur ve kiÅŸileri birbirine baÄŸlar. Ancak ergenlikte, çocuÄŸunuzun alışık olduÄŸu yerden uzaklaÅŸmaya ve yeni baÄŸlar kurmaya baÅŸlaması gerekir. Ergenlik dönemi gençlerin argoyu benimsemeye baÅŸlamasının nedeni de budur. Bu yeni konuÅŸma ÅŸekli, arkadaÅŸlarıyla olan iliÅŸkilerini bilinçli olarak kodlamayı saÄŸlar, yetiÅŸkinleri dışlar, onların anlama yetenekleriyle alay eder.Â
Bu tutum, ebeveynleri büyük ölçüde sinirlendiriyor elbette. Çünkü çocuklarının tam dünya açıldığı çağda, bazen heyecanlı bazen tehlikeli yeni deneyimler edindikleri dönemde ve tam da çocukların en fazla rehberliğe ihtiyaç duyduğu zamanlarda kendileriyle konuşmayı bırakıyorlar. Yapacak tek bir şey var. Hayatınıza yeni bir dil katmak, yani çocuğunuzun dilini öğrenmek.
Bu yeni dil öğrenimi tıpkı ergenlik dönemindeki çocuÄŸunuz gibi argo kullanarak konuÅŸmanızı gerektirmiyor. Bazı ebeveynler bunu komik bir yaklaşım olarak görüyorlar ancak bu iletiÅŸim tarzı yoÄŸun ÅŸekilde kullanıldığında, çocuÄŸunuza ve iliÅŸkinize olumsuz yansımalar olabilir. Â
Ergenlikte çocuğunuza yaklaşımınızı değiştirmeniz şart. Artık eski kalıplarınıza güvenemezsiniz. Bir zamanlar aile içinde gülüşmelerinize ortam yaratan şakalar, şimdi çocuğunuzun ya da sizin öfkelenmenize neden oluyor. Ona sarılma, saçlarını okşama talebiniz sizi kendinden hızla uzaklaştırmasıyla karşılık buluyor. Öyleyse, yeni bir ilişki kurmanın ve onun dilinden konuşabilmenin yollarına birlikte bakalım.
Ergen çocuğunuzla konuşmalarınız sadece kısa ve öz olduğunda işlevseldir. Her şeyi tek bir konuşmaya sığdırmaya çalışmayın. Zamana yayılmış birçok kısa konuşma, destansı konuşmalardan çok daha etkilidir. Unutmayın, sohbet bir ders değildir. İyi bir konuşma yapmak için iki istekli katılımcının olması gerekir. Bu nedenle ergen çocuğunuza nötr veya mutlu bir zamanda yaklaşın, olumsuz duygular ve negatif bir enerjiyle yüklü olduğunuz zamanlarda değil!
İletişimi planlayın, sakin kalın: Anne-babalar için, ergen birey ile konuşmanın en zor kısmı nasıl başlayacaklarını bilmemektir. Ergenin kendini iletişime tamamen kapatmasından korkan anne-baba, bazen zorlu sohbetleri tamamen atlayabilir ya da en önemli bilgileri erteleyebilir. Bu iletişim sorunu krizler doğurabilir. Konuşacağınız konuyu ve konuşma zamanını mutlaka net şekilde planlayın. Çünkü hiçbir genç, haberi olmadan ve fikri alınmadan planlanan durumlardan hoşlanmaz. Kendini pusuya düşürülmüş gibi hissetmesine neden olmayın. Konuşmanıza kişisel bir soru sorarak başlamak yerine konu hakkında sakin bir tavır, nazik bir ses tonuyla merakınızı ifade ederek başlayın. Örneğin; "Alkol/sigara hakkında konuşmamız lazım. Denemedin, değil mi?" şeklinde bir cümle ile iletişime başlamak yanlış tercih olacaktır. "Geçen gün gençlerle ilgili bir haber okudum ve yazanların gerçek olup olmadığını merak ettim. Sana sormak istiyorum. Senin yaşındaki çocuklar, anne-babalarının alkol/sigara kullanımına aşırı tepki verdiklerini mi düşünüyorlar?" diye sorarak, sakince iletişime başlamak doğru olacaktır.
Empati kurun: Ergen çocuğunuzla konuşmak istediğinizde, otomatik olarak savunmacı bir tavır takınabilir. Ama siz sohbete empati ve anlayış ile başlayarak, onun savunmacı tepkilerini etkisiz hale getirebilirsiniz. Kendi içinizde, çocuğunuzun bugün olduğu yaşlara dönmek ve o zamanlarda neler hissettiğinizi, neler yaptığınızı, genç olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamak aynı dilden konuşabilmenin güzel bir yoludur. ‘Ben senin yaşındayken alkol/sigaraya ulaşabileceğim bir yer yoktu ama birçok insanın alkol/sigara kullandığını hatırlıyorum. Hatta alkol/sigara şirketleri çizgi film karakterleri kullanarak çocuklara yönelik reklam bile yapmıştı.’ dediğinizde çocuğunuz hem şaşıracak hem de sizin onunla benzer bir dilden konuştuğunuzu fark edecektir. Bu onun öfkelenmesini ya da savunmaya geçmesini önleyecek, sohbetinizi devam ettirmenize yardımcı olacaktır.
Sorularınızı doğru şekilde sorun: Çocuğunuzun bir konu hakkında neyi bilip bilmediğini veya ne hissettiğini merak ediyorsanız, açık bir şekilde bunu sorun. Çünkü onun hatalarını ortaya çıkarmak ya da onu yargılamak için değil, onu anlamak ve rehberlik edebilmek için sorular soruyorsunuz. Aslında ona karşı ne kadar sakin ve yargılamayan bir dinleyici olabileceğinizi çocuğunuza göstereceksiniz. Bir taraftan da merak ettiğiniz soruları soracak, çocuğunuzun çevresine ve yaşantılarına dair gerekli bilgileri edinmiş olacaksınız.  Örneğin; ‘Alkol/sigara kullanımının kalıcı sağlık etkileri hakkında bir şeyler okudun mu?’ sohbete davet eden bir sorudur ve çocuğunuzun deneyimlerine dair bir kapı açar.
Duyduklarınız için onay alın: Sorunuzu doÄŸru ÅŸekilde sordunuz ve cevabı ondan aldınız. Merak ettiÄŸiniz konuya dair çocuÄŸunuzun ne düşündüğünü ondan duyduktan sonra, tam olarak anladığınızdan emin olmalısınız. VerdiÄŸi cevabı ona tekrar duyurmalısınız..‘Okul içinde ve dışında alkol/sigara kullananlar var ancak benim tahmin ettiÄŸim kadar yaygın deÄŸil. DoÄŸru mu anladım seni?’ diyerek ondan onay beklemeli ya da cümlelerinde deÄŸiÅŸiklik yapabilmesi için fırsat vermelisiniz.
Öğüt ve tavsiyeler için acele etmeyin: Aslında ergen çocuğunuzla iletişimde bu son aşamadır, ancak çoğu ebeveynin başladığı yerdir ve oldukça yanlıştır. Bu yanlış tercih yüzünden konuşmalarınız hızla raydan çıkabilir. 5 aşamalı modeli kullanarak, önce çocuğunuzu dinleyip onun güvenini kazanmalı, bakış açılarını ve deneyimlerini daha iyi anlayana kadar geri bildirim, tavsiye veya öğüt vermemelisiniz.
"Alkol/sigara kullanımı konusunda endişeliyim ve bunun senin yaşındaki bazı gençler için cazip olabileceğini biliyorum. Benim tavsiyem şu: Kendine ve sağlığına her zaman özen göstermelisin. Etrafında zararlı alışkanlıkları olan kişiler olursa, merak etmeye ve öğrenmeye devam edersin, denemek istersin. Bence alkol/sigara kullanımının yarattığı şeyleri araştırıp, doğru tercihler yapabilecek kadar akıllısın. Gelecekte şimdiki sana teşekkür edeceğin kararlar almak senin elinde. Bu konuyla ilgili daha detaylı konuşmak istersen ben buna her zaman hazırım, bunu bilmeni isterim.’ demek en doğru yaklaşım olacaktır."
Bu yaklaşımı her türlü konu ve sohbetiniz için kullanabilirsiniz. Zaman içinde pratik yaparak, doÄŸal ve sorunsuz bir ÅŸekilde bunu yapmaya baÅŸlayacaksınız. Bunu kısmen daha kolay görünen konularla uygulamaya baÅŸlarsanız iÅŸiniz kolaylaşır. KonuÅŸması kolay ve dinleyen bir ebeveyn olursanız, çocuÄŸunuz için giderek daha fazla güvenilir olabilirsiniz. Böylece çocuÄŸunuz yaÅŸantılarında herhangi bir zorlukla karşı karşıya kaldığında, onun için güvenilir bir danışman ve etkili bir rehber olacaksınız.Â
PaylaÅŸ