Paylaş
Salgın dönemiyle birlikte çocukların evlerde kalması ekran başında daha uzun vakit geçirmelerine ortam hazırladı ve internet oyunlarına ilgilerini artırdı. Doğru internet kullanımı çocuklara bilişsel düzeyde çeşitli katkılar sağlıyorken, çevrimiçi oyunlar için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Yapılan son dönem çalışmalarında çevrimiçi oyunların içerik analizleri %89’unun en az bir çeşit şiddet içeren öge barındırdığını ve neredeyse yarısından fazlasının da ölüm içeren unsurlar barındırdığını gösteriyor.
Oyun içinde verilen şiddet ve suç içerikli görevlerin tamamlanmasının ardından gelen seviye atlama, puan kazanma, lider olma gibi pozitif pekiştireçler çocuk ve gençlerin oyunla ilişkisini güçlendiriyor. Eğlenceli vakit geçirmesini sağlıyor. Elde ettiği bu oyunsal kazançlar akranlarıyla iletişiminde popülarite sağlıyor. Yani yaptırım alması gereken davranışlar sanal ortamda ödül ile karşılık buluyor. Dolayısıyla zaman içinde oyun içindeki şiddet davranışları normalleşerek oyuncu için bilişsel olarak doğru kabul ediliyor ve gündelik yaşamına yansımaya başlıyor. Kontrolsüz tepkiler, suç işleme, küfürlü konuşma, öfke patlamaları, saldırgan davranışlar görülüyor. Çocukların ahlaki ve vicdani olgunluğa erişiminin 12 yaş ve sonrası olduğunu ancak şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının hitap ettiği yaş grubunun 6-18 yaş aralığı kadar geniş bir yelpazede olduğunu düşünürsek tablo oldukça endişe verici bir hal alıyor. Bu endişeleri azaltmak yetkili birimlerin denetimi, ebeveynlerin takip ve kontrolleri ile mümkün olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’nın 2018 yayınına ‘bilgisayar oyunu bağımlılığı’ adı altında bir başlık eklendi. Ruhsal bozukluklar tanı el kitabı DSM-5’te ise kumar bağımlılığına benzer belirtiler listelendi.
Eğer kişi video/internet oyunlarına yoğun şekilde kafa yoruyor ve gününün büyük kısmını oyun başında geçiriyorsa,
Geç saatlere kadar oyun oynamaya bağlı uyku problemleri yaşıyorsa,
Oyun oynamadığında kendini kötü hissediyor ya da yoksunluk belirtileri gösteriyorsa,
Kendini daha iyi hissetmek için her geçen gün oyun başında kaldığı süre uzuyorsa,
Daha önceden keyif aldığı aktiviteleri artık yapmak istemiyor ve sosyalleşmek yerine yalnız kalmayı, oyun başında olmayı tercih ediyorsa,
Oyun oynama süresini gizlemek adına yakınlarına yalan söylüyorsa ‘internet/oyun bağımlılığı’ndan söz edebiliriz.
Ailelere önerilerim;
Paylaş