Paylaş
Stres kelimesiyle aslında 1907 yılında endokrinolog Dr. Hans Selye sayesinde tanıştık. O zamandan bu zamana bu durum sürekli artış gösteriyor ve sebep gösterilemeyen pek çok duruma “strese bağlı” denilebiliyor. Öğrenciler, iş dünyası ev hanımları hatta çocuklar bile stres ile mücadele halinde. Tatillerin bitmesi, işlerin yoğunluğunun artması, havaların soğuması psikolojik anlamda bizleri etkileyebiliyor. Yoğun ve gergin dönemlerinizde stresi hafifletmek için beslenme modelinizde değişiklik yapmak size yardımcı olabilir.
Karbonhidratlar birçok kişinin vazgeçemediği bir besin grubudur. Yapılan araştırmalar mutluluk hormonlarından serotoninin salgılanmasına yardımcı olduğunu ve stresi azalttığını gösteriyor. Karbonhidrat tüketiminden sonra kişiler konsantrasyonlarını daha iyi sağlayıp, daha iyi çalışabiliyorlar. Aklınıza kek, börek ya da patates kızartması geliyor, ancak daha sağlıklı seçimler olan tam buğday makarnası ya da bulgur, kinoa, karabuğday ya da tam buğday unlu tarifleri tercih edebilirsiniz.
Kendinizi yorgun hissettiğiniz dönemlerde; şeker ve kafein tüketmek, kısa süren bir rahatlık, geçici bir neşe verebilir. Ancak etkileri geçtikten sonra kendinizi daha kötü, daha yorgun hissedersiniz. Omega-3 yağ asitlerinin eksik olması, kişiyi depresyona karşı korumasız hale getirebilir. Atıştırmalıklarınız şekerli değil, ceviz veya badem gibi strese karşı koruyucu olsun.
Balığın yararlarından sürekli bahsediliyor. Balık omega3 bakımından çok zengin. Başta kalp ve damar rahatsızlıkları olmak üzere birçok rahatsızlıktan korunmak için önemli. Eğer stresinizi azaltmak ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız haftada 2-3 gün balık mutlaka beslenme listenizde olmalı.
Bitter çikolata depresyonla savaşta etkili olabilir mi? Çikolata kelimesinin bile bazı insanlarda mutluluk yarattığını tahmin edebiliyoruz. Antioksidan özelliği de taşıyan bitter çikolatanın mutluluk hormonu salgılanmasına yardımcı olduğunu, gerginliği azalttığını mutlaka duydunuz.
Bitter çikolata mutluluk hissi yaratan serotonin hormonunun salgılanmasını, kan basıncı ve kardiyovasküler sistemin rahatlamasını sağlar. İsviçre’de yapılan bir araştırmaya göre bitter çikolata yiyen kişilerin vücudundaki stres hormonlarında düşüş gözlenmiş, bu yüzden kendinizi bitter çikolata ile şımartmaya izin verebilirsiniz. 20 gram bitter çikolatanın yaklaşık 90-100 kalori olduğunu hatırlayıp porsiyona dikkat ederek tüketmenizde fayda var.
En eski alışkanlıklardan biri gece yatmadan sıcak süt içmektir. Annelerimiz hatta ananelerimiz gece yatmadan önce süt içmemiz için başımızda beklerlerdi. Eminim ki birçok kişi büyüyünce bu alışkanlığını unuttu. Bildiğiniz gibi süt kalsiyum açısından çok zengin ve stresi azaltmaya da yardımcı. Kalsiyum ve D vitamini kasların gevşemesine ve rahat bir uyku uyumanızı sağlar. Ayrıca yapılan araştırmalar kadınlar için adet öncesi sendromlarının azalttığını gösteriyor. Bu yüzden yatmadan önce ılık bir bardak süt içmeyi tekrar alışkanlık haline getirmelisiniz, içine tarçın atmayı unutmayın!
Kuruyemişler birçok sağlıklı yağ asidi içerirler. Badem, fındık ve ceviz kan basıncının düşmesine yardımcı olabiliyor. Özellikle badem ve cevizin omega-3 içeriğinin stres düzeyini azalttığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Ancak kuruyemişleri tüketirken dikkatli olmak gerekiyor. Her şeyin olduğu gibi bunların da fazlası yağa dönüşüyor. Bu yüzden ne kadar tükettiğinize dikkat etmelisiniz. Bir ara öğünde 10-15 badem ya da 3-4 ceviz tüketmek yeterli olacaktır.
Kış mevsimi geldi. C vitamini en yakın dostlarımızdan biri olacak. Hem soğuk algınlığından korunmak hem de stresle baş etmek için beslenme listenizde olmalı. C vitamini, stresli durumlarda ani fizyolojik reaksiyonlarınızın rahatlamasına yardımcı olabilir. C vitaminini narenciye grubu meyveler greyfurt, limon ve kivide oldukça fazla bulunur. Stresli dönemlerinizde ana veya ara öğünlerinize narenciyelerden ekleyebilirsiniz. Mandalina, portakal, greyfurt C vitamini açısından zengindir.
Alman araştırmacılar 120 bireye zorlu matematik soruları sorduktan sonra konuşma yapmışlar ve C vitamini alanların daha düşük kan basıncı ve kortizol (stres durumunda salgılanan bir hormon) seviyelerine sahip olduğu tespit edilmiş.
Yapılan araştırmalar, lavanta ve papatya bitkisinin rahatlatıcı etkisine dikkat çekiyor. Lavanta ya da papatya çayını her gün içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Hem soğuyan havalarda içinizi ısıtır hem de rahatlamanıza yardımcı olur. Ayrıca içine limon veya tarçın veya zencefil ekleyerek farklı lezzetler de yakalayabilirsiniz
Su, vücut ısısını dengeler, hastalıklara karşı direnci artırır, dolaşım sistemini destekler, bedeni temizler, stres ve sinirsel rahatsızlıkları yatıştırır; böbreklerin çalışmasına yardımcı olur.
SU İÇMEK İÇİN 10 PRATİK ÖNERİ! (TIKLAYIN)
Uzman Diyetisyen Dilara KOÇAK
Paylaş