Paylaş
Uğradığınız zararları düşünerek ancak daha büyüklerine doğru uzanırsınız. Bakış açınızı genişleterek bu dönemi endişe kaynağı olarak değil, varoluş amacınıza hizmet eden bir durum olarak görmek sizin elinizde.
Kendinize şu soruları sorun:
*Hayatımın amacı nedir? Bu amaç çerçevesinde önümüzdeki günler için neler yapabilirim?
*Tutkuyla bağlı olduğum şeyler nelerdir?
*Yeniden dünyaya gelsem hayatımda neleri değiştirirdim?
Cevaplarınız üzerinde düşünmeniz ve bu yönlü hayaller kurmanız, yaşama bağlılığınızı artıracaktır. Sizler için belirsizliklerin verdiği gerilimden uzaklaşmanızı sağlayacak, iç huzurunuzu artırmaya yönelik bir egzersiz hazırladım. Kendinizle baş başa kalabileceğiniz ilk fırsatta uygulamanızı öneririm.
*Bütünüyle sessiz bir ortama geçin.
*Sandalyeye veya koltuğa sırtınızı yaslayıp kollarınızı iki yanınıza serbestçe bırakın. Bunu yaparken, ayaklarınız mutlaka yere basmalı ve sırtınız dik konumda olmalıdır.
*Gözlerinizi kapatın ve dikkatinizi nefes alışverişlerinize yönelterek gevşeyin.
*Ayaklarınızdan başlayarak vücudunuzun tüm bölümlerini düşünce gücünüzle üç dört dakika kadar hissetmeye başlayın. Her aşama öncesinde dikkatinizi nefesinize verin. Örneğin, ayaklarınızdan sonra bacaklarınızı hissetmeye çalışmadan önce tekrar nefes alışverişinize yoğunlaşın. Gitgide biraz daha dinginleşip sakinleştiğinizi fark edeceksiniz.
*Son olarak baş bölgenizi de tamamlayınca, hayatta en çok olmak istediğiniz yerde olduğunuzu düşünün. Burası nasıl bir yer? Yanınızda kimler var? Hepsini en ince detaylarına kadar, gözlerinizi açmadan hayal edin.
*En çok olmak istediğiniz yerin kokusunu zihninizde yaratın. Ilık bir rüzgarın yüzünüze o kokuyu vurduğunu düşünün ve kokuyu içinize çekip hafifçe gülümsemeyi deneyin.
*Hayalinizde yarattığınız ortamın sesini dinleyin. Mesela bir şelalelin yanındaysanız, hızlı mı akıyor yavaş mı? Orada yürümeye başladığınızı düşleyin ve ayaklarınızın bastığı zemini hissedin. Tüm detayları düşünün.
*Birkaç dakika boyunca bedensel ağrılarınızdan ve ruhsal sıkıntılarınızdan arındığınızı, ruhunuzun orada huzur içinde olduğunu fark edeceksiniz. Sevgiyle dolduğunuza şahit olacaksınız.
*Son aşamada, dikkatinizi yeniden nefes alışverişlerinizde yoğunlaştırın ve en çok olmak istediğiniz yerden ayrılıp tekrar gerçekte bulunduğunuz yerde gözlerinizi açmak için derin bir nefes alın.
*Sırtınızı iyice geriye yaslayarak oturduğunuz yeri hissedin. Zihninizde az önce oluşturduğunuz tüm hayallerin yavaş yavaş dağılmasına, uzaklaşmasına izin verin. Yavaşça gözlerinizi açtığınızda huzur bulduğunuz bu yeri, istediğiniz zaman tekrar ziyaret edebileceğinizi aklınıza getirin. Artık daha sakin düşünmeye başlayacaksınız.
Uygulamayla beraber, belirsizliğin huzursuzluğu değil, sınırsızlığını keşfe daldınız. Hayatınız tıpkı bir çocuk gibi anın içinde, belirsizliğin sınırsızlığında aktı. Kalıplarınızdan özgürleştiniz. Hatırlayın, çocukluğunuzda, tüm günü elinizdeki imkanlarla geçirebilme ve anı yaşayabilme becerilerine sahiptiniz. Yaş aldıkça bu becerilerinizi kaybettiniz. Ancak şu dönemde ihtiyacınız olan şey tıpkı çocukluğunuzdaki gibi sadece var olarak mutlu olabilmeyi, belirsizliklere rağmen hayata tutkuyla sarılabilmeyi başarabilmektir.
Paylaş