Paylaş
Ramazan ayı yeni alışkanlıkların kazanılmasında oldukça ideal bir süreyi kapsar. Öfke problemi, dürtüsel davranış, yeme bozuklukları, sosyal iletişim problemi gibi bir çok psiko-sosyal problemin yerini olumlu davranış kalıpları alabilir.
Şükür kalplerimiz için olması gereken bir egzersiz niteliğindedir. Şükrettikçe olumlu duygular gelişir. Sahip olduklarının farkında olan bir kişi için sahip olamadıkları ruhsal açıdan olumsuz olmayacaktır.
Beslenme ihtiyaçlarını istediği zaman karşılayamayan aç ve susuz canlılarla empati kurabilen birey, çevresiyle ilişkilerini olumlu yönde geliştirebilir. Paylaşımcı ve duyarlı yaklaşımları oruç sayesinde edinen birey psiko-sosyal açıdan daha sağlıklı olur.
Ramazan ayı, Allah’a yakınlaştığımız aydır. Allah’a yakın olmanın verdiği güven duygusu sayesinde anksiyete bozukluğu belirtileri azalır. Stresli ve kaygılı bireyin fizyolojik sıkıntılarının giderilmesinde de oruç oldukça etkilidir.
Oruç tutan birey iftar ve sahur vaktini bekleyerek sabırlı davranış örüntüleri sergiler. Açlık ve cinsellik gibi temel ihtiyaçlarını kontrol etmeyi öğrenerek ruhsal farkındalığı gelişen bireyin psiko-sosyal rahatsızlıkları azalır.
Akut stres bozukluğuna sebep olacak takıntılı düşünceler oruç ibadeti sayesinde azalır. Fiziksel irade beraberinde bilişsel iradeyi de getirir. Düşüncelerini kontrol edebilen birey ruhsal dinamiklerini yönetebilme gücüne erişir. Ruhsal farkındalık, kalplerimiz ve bedenlerimiz için şifa olur.
Oruç tutan birey davranışlarını kontrol etmeyi öğrenir. Davranışları üzerinde kontrol gücüne sahip olan bireyin antisosyal davranış örüntüleri sergilemesi mümkün değildir.
Oruç ibadeti sayesinde iftar ve sahurda bir araya gelen aile bireyleri arasında paylaşım artarak bireyin psiko-sosyal iyileşme hali desteklenir.
Paylaş