Paylaş
Kimi zaman kişi horladıkça ve iyi uyuyamadıkça gün içinde çok daha yorgun ve bitkin olurken, iş temposunun yoğunluğu ve giderek artan stres nedeniyle daha çok horluyor. Bu durumun kişiyi hem ruhen hem de fiziksel olarak etkilediğini, iş veriminin düşmesine ve aynı zamanda iş kazalarına neden olur. Normal bir gece uykusunun 7-8 saat sürmesi gerekirken, horlayan kişiler kaç saat uyurlarsa uyusunlar genellikle sabahları yorgun ve bitkin kalkıyor. Boyunlarında aşırı terleme, ağız ve boğaz kuruluğu, bazı sabahlar da baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetleri ile uyanıyorlar. Bu yorgunluk ve bitkinlik hali; okulda başarısızlığa, sosyal ilişkilerde uyumsuzluğa, iş yerinde verimsizliğe ve iş kazalarına davetiye çıkarıyor.
Horlama ve uyku apnesinin fiziksel yapı, genetik özellikler ve yaşam tarzı ile ilgili birçok nedeni var. En çok karşılaşılan nedenler;
Her dört kişiden birinin, yani 20 milyona yakın kişinin horladığı Türkiye’de, horlayan erkeklerin sayısı, kadınların üç katına ulaşıyor. Bir başka deyişle horlayanların 15 milyona yakınını erkeklerin oluşturması, erkeklerde obeziteye bağlı yağlanmanın boyun ve karın bölgelerinde yoğunlaşması ile açıklanıyor. Kadınlar arasında, horlayanların oranı yüzde 10 iken, menopoz sonrası hormonal dengelerin değişmesiyle bu oran yüzde 40’a çıkıyor. Ayrıca düzenli bir yaşama sahip olmayanlarda da; özellikle alkol ve sigaranın etkisiyle horlama daha yoğun görülüyor.
Horlamayı engellemenin en kolay, ekonomik ve etkin tedavi yöntemi horlama protezleri. Kişiye özel hazırlanan protezi, dişler üzerine oturtuluyor ve geceleri uykuda kullanılıyor. Protez, alt çeneyi ileri ve aşağı doğru konumlandırarak sarkmış dokuları eski gerginliklerine kavuşturarak soluk yolunu açıyor, horlama ve uyku apnesini engelliyor. Protezin başarı oranı yüzde 90-95’e ulaşıyor.
Paylaş