Paylaş
Embriyonun dondurulma ve çözülmesi sonrasında aynı kaliteyi koruyabilmesi için çok iyi bir laboratuvar altyapısı gerekiyor. Bugünkü dondurma yöntemleri sayesinde, dondurulmuş embriyo ile elde edilen gebelik oranları taze embriyo transferi kadar başarı sağlıyor.
Embriyolar, anneden alınan yumurtaların laboratuvar ortamında babadan alınan spermle döllendirilmesiyle elde ediliyor. Bu embriyoların özel şartlarda ve yöntemlerle dondurulması ise “embriyo dondurma” olarak tanımlanıyor. Son yıllarda, vitrifikasyon yani hızlı dondurma yöntemiyle birlikte embriyo dondurmanın daha fazla kullanıldığı gözleniyor.
Tüp bebek tedavisi sırasında taze embriyo transfer edilen çiftlerde, kullanılmayan embriyolar ailenin de isteği ve talebi doğrultusunda dondurulabiliyor. İleriki yıllarda çocuk sahibi olmak istediklerinde dondurulan embriyolar anneye transfer edilebiliyor. Bu sayede hem anne adayının tekrar hormon tedavisi görmesine gerek kalmıyor hem de çiftler için tedavi maliyeti azalmış oluyor.
Özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftlerde, gebelik şansını artırmak için embriyo dondurma yöntemini kullandıklarını söyleyen Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Tüp bebek tedavisi sırasında yumurtaları toplanıp embriyo transfer aşamasına gelindiğinde rahim transfer işlemi için hazır olmayabiliyor. Bu durumda, gebelik şansını düşürmemek adına, elimizde bir tane embriyo dahi olsa, embriyoyu dondurmayı tercih ediyoruz. Rahim içinin hazırlanmasından sonra transfer yapıldığında da gebelik şansını yükseltmiş oluyoruz.”
Embriyo dondurma yöntemi, gebelik şansını artırmakla birlikte doğru vakalarda kullanılması önem taşıyor. Özellikle de kaliteli embriyoların dondurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Hastanın hazırlığının tam olarak yapılması gerekiyor. Ayrıca, 5. gün transferine gidilecek embriyoda 24 kromozom taraması yapacaksak embriyoları donduruyor ve sonucuna göre hareket ediyoruz. Kliniğimizde 5. güne kadar ilerleyebilen kaliteli embriyoların transferleri yapılmaktadır. Eğer hastalarımıza verilmesi planlanan embriyolarda, genetik test için 24 kromozom taraması yapılması gerekiyorsa, bu embriyolardan yapılan genetik amaçlı biyopsi sonuçlanıncaya kadar embriyolar dondurulur ve rahim içi (endometrium) hazırlığı sonrası genetik olarak normal/istenen kriterlere uygun embriyoların transferi planlanmaktadır” diyor.
Günümüzde gerek evlilik, gerekse çocuk sahibi olma yaşının kadınlarda 30’lu yaşların üzerine çıkması bu yöntemin önemini artırıyor. Zira yaşla birlikte yumurtanın kalite ve sayısındaki azalma çocuk sahibi olamamanın önündeki en önemli engel olarak duruyor. Dolayısıyla ileride bebek sahibi olmak isteyen kadınlara embriyo dondurma yöntemi bir çözüm getirebiliyor. Geçmişe oranla daha başarılı sonuçlar elde edilmeye başlanılan kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri öncesinde de, yumurta ya da embriyo dondurularak, tedavi sonrası çocuk sahibi olma şansı korunabiliyor.
İstenen sonuçlara ulaşabilmek için hastanın özelliklerinin yanında laboratuvar altyapısının da son derece önemli olduğunu belirten Kadın Hastaları ve Tüp Bebek uzmanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Kullanılan teknolojiden, embriyoloğa kadar birçok değişkenin olduğu unutulmamalı. Bugün kullandığımız Vitrifikasyon yöntemi sayesinde embriyo çözüldükten sonra da kalite kaybına uğramadan değerlendirebiliyoruz. Donmuş ve taze embriyolar arasında sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi konusunda da her hangi bir fark olmadığının da altını çizmek istiyorum. Bu nedenle bu konuda deneyimli merkezler tercih edilmeli” diyor.
Embriyolar dondurulduktan sonra, eğer tüp bebek tedavisi için kullanılmayacaksa 5 yıl süre ile saklanabiliyor. Bu süre bitiminde hastanın izni ve onayıyla saklanmaya devam edilebiliyor.
Paylaş