Paylaş
Aşırı terleme toplumda bireyleri sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkileyen hatta bazen günlük aktivitelerini kısıtlayan bir durum olarak ortaya çıkar. Genel ve bölgesel terleme olarak iki türlüdür:
1: Genel terleme: Tüm vücutta olur ve sıklıkla altta yatan nörolojik, enfeksiyöz, hormonal bir hastalık ya da kullanılan ilaçlara bağlı gelişir.
2: Bölgesel terleme: Koltuk altı, yüz, el ve ayak tabanı gibi belli bölgelerde görülür. Toplumda %1 oranında görülür. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte olguların yarısında aile öyküsü vardır. Duygusal uyaranlarla ani ve aşırı terleme bu bölgelerde gelişir. Bazen de hiç duygusal uyaran olmaksızın terleme oluşur. Terleme ile oluşan stres de olayı bir kısır döngü haline sokar. El ve ayaklarda aşırı terleme soğumaya yol açar. Sosyal açıdan hastaları mutsuz eder. El sıkışmaktan kaçınır, kıyafet değiştirme ihtiyacı duyar, yaşam kalitesi düşer. Bu terleme olayında büyük oranda ekrin ter bezleri sorumlu tutulur.
El, ayak ve koltukaltında aşırı terleme ile birlikte deride diğer mantar ve bakteri infeksiyonlarına bir meyil oluşur. Deri bütünlüğü bozulabilir, kötü koku oluşabilir.
Tedavide öncelikle yerel kullanılan solüsyonlar ve kremler ter önleyici olarak kullanılır. Metal tuzları özellikle alüminyum, asit ve alkali solüsyonlar, lokal anestetikler, sempatik sinir sistemi karşıtları kullanılan tedavi yöntemlerinin başındadır. Ancak bu tedavilere yanıt genellikle kısmen olur. Çeşitli yan etkiler kullanımı kısıtlamaktadır.
Musluk suyu kullanılarak düşük voltajda doğru akım ile uygulanan ‘iyontoforez yöntemi’ etkin, güvenilir, düşük yan etkili bir uygulamadır. Kişi bu yöntemi evde de uygulayabilmektedir.
Bölgesel olarak uygulanan ‘botulinum toksin’ uygulaması da oldukça yüz güldürücü, başarılı bir yöntemdir. Koltukaltı bölgesinde ise daha rahat tolere edilir. Ancak 6 ayda bir tekrar edilmesi gerekir.
Son dönemlerde çeşitli lazer sistemleri ile terleme sorunu çözülmeye çalışılmaktadır. Ayrıca cerrahi yaklaşımlar da terlemeye karşı kalıcı sonucu olan bir tedavi yöntemidir.
Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı
Dr. Cansel Köse Gürer
Paylaş