Paylaş
Türkiye'de genellikle sıcak yemeklerin tencerede hazırlandığını, burada sebzelerin kendi suyu ve buharında piştiğini anlatan Karatay, şöyle konuştu:
“Balık sağlıklı ama unlayıp kızartırsak kanserojendir. Ayrıca unu kızartırsak, şnitzel yaparsak kırmızı et de kanserojendir. Türk mutfağının tencere yemeği önemlidir. Amerika'da, İngiltere'de tencere yemeği bilmezler. Kuru fasulyemizi, barbunyamızı, zeytinyağlı yiyeceklerimizi bilmezler. Mercimek bilmezler. Artık 3 yaşındaki çocuklarda karaciğer yağlanması görüyoruz. Bunu yapanlar da şekerlerdir, trigliseridlerdir, trans yağlardır.”
Karatay, Türkiye'de yetişmesine karşın ithal edilen sebzelerin yüzde 90'ının GDO'lu olduğunu, bu ürünlerin tüketilmemesi gerektiğini savundu.
Yapılan anlaşmalarla Kanada'dan mercimek ve kuru fasulye ithal edildiğini dile getiren Karatay, şunları kaydetti:
“Kanada kuzey ülkesidir ve güneş yoktur. Kanada'da 12 sene yaşadım. Kanada'da mercimek yetişmez. Kanadalı mercimek yemeği, mercimek köftesi bilmez. Salatasını, çorbasını bilmez. Orada GDO'lu olarak yetiştiriyorlar. Ülkemiz bunu ithal ediyor. Bilinçlenmemiz lazım. Açık mercimek alacaksınız. Köylüden mercimek alacaksınız. Bugün Türkiye'ye Çin'den sarımsak ithal ediliyor. Ayıptır, günahtır kardeşim. Saksıya koy, balkonunda yetişir sarımsak."
Karatay, her meyve ve sebzenin mevsiminde tüketilmesi gerektiğine de işaret etti.
Paketlenmiş veya konserve türü yiyeceklerde zararlı maddeler bulunduğunu belirten Karatay, özellikle çocukların bu tür gıdalardan uzak durması gerektiğini vurguladı.
Türk kahvesinin çok önemli bir antioksidan olduğunu söyleyen Karatay, "Şekersiz, sade olmak kaydıyla bir fincan Türk kahvesinin, bir domatesten 100 kat daha antioksidan etkisi vardır" dedi.
Türk halkının zeytinle beslendiğini kaydeden Karatay, "Genetiğimizde var. Lütfen zeytinden, zeytinyağından ve cevizden uzaklaşmayın" ifadelerini kullandı.
AA
Paylaş