Paylaş
Su, vücudun işleyişinde hayati öneme sahiptir. Bebeğin su dahil bütün ihtiyaçları, ilk 6 ay anne sütünden karşılanır. Çocuğun anne sütü alamadığı durumlarda da dışarıdan su takviyesi gerekir çünkü bebek mamaları uygun şekilde hazırlandıklarında büyük oranda su içerir ve çocuğun su ihtiyacını karşılar.
Bebeğin ek gıdaya başlaması ile su da verilmeye başlanmalıdır. Yenilen ek besinlerin miktarı arttıkça ve kıvamı katılaştıkça bebeğin sıvı ihtiyacı da artar. Tercih edilebilecek en doğal sıvı kaynağı sudur.
Kullanılan suyun temizliği ve içerdiği elektrolit yükü önemlidir. Her koşulda suyun temiz ve mikropsuz olduğundan emin olmak gerekir. Bebeğin içeceği su, bebeklere özel üretilmiş ‘düşük mineralli su’ olmalıdır. Bebeklerin özellikle ilk 6 ay boyunca henüz gelişmeyen böbrek fonksiyonları için gerek mama hazırlarken gerek 6 aydan sonrası için düşük sodyumlu sular tercih edilmelidir. Suyun kokusu ve tadı nötr olmalıdır. İlk gelişen duyular koku ve tat alma olduğu için kullanılan su, mamanın tadını değiştirmemeli ve içme suyu olarak bebekte kötü bir tat algısı oluşturmamalıdır. Ayrıca suyun güneşte kalmamış olması da önemlidir.
Yetişkinlerde vücut ağırlığının yüzde 50-60'ını su oluşturur. Bu oran normal zamanda doğmuş bebeklerde %70, erken doğmuş bebeklerde %80'e kadar ulaşır. Bebeğin ihtiyaç duyduğu su miktarı yaşa göre değişir, kg başına ortalama 100-150 ml. arasındadır.
Bebeğinizin yeterli sıvı alıp almadığını idrarını takip ederek anlayabilirsiniz. Bebeklik döneminde günde 5-6 ıslak bez, 2 yaştan sonra 4-5 kere çiş yapması bebeğinizin yeterli sıvı aldığının göstergesidir.
Sık ve sulu dışkılama, kusma, ateşli hastalıklar, nezle, grip, enfeksiyona dayalı hastalıklarda bol sıvı tüketimi çok önemlidir. Bebeğinizin su kaybettiğini idrar renginin koyulaşmasından, bezindeki ıslaklığın azlığından veya daha az bez değiştirmenizden anlayabilirsiniz. Eğer erken dönemde kaybettiği sıvıyı ağız yoluyla sıvı içeceklerle karşılamazsa bir süre sonra vücutta ‘dehidratasyon’ denilen durum gelişir. Bu durum, vücut suyunun azalması ve buna bağlı belirtilerin ortaya çıkmasıdır.
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Çağatay Demir
Paylaş