Paylaş
Anne karnından başlayarak okul yıllarına kadar olan dönemde görülebilecek öfke davranışlarını ve ailelerin bu davranışları önlemek için yapabileceklerini şu şekilde özetleyebiliriz:
Bebeklerin davranışları, anne karnında yaşadığı stres ya da kötü beslenme gibi olumsuz yaşam koşullarından etkilenebilir. Bebeklerin sağlıklı gelişimi, anne karnında iken annenin sakin, huzurlu bir ortamda bulunması, iyi beslenmesi gibi doğum öncesi olumlu koşullar ve doğduktan sonraki tutarlı ilgi ve iyi bakım gibi etmenlerle yakından bağlantılıdır.
Bebekler açlık ya da rahatsızlık hissettiği durumlarda çığlık atabilir ya da ağlama krizine girebilirler. Bebeklerin tepkileri de birbirinden farklı olabilir. Kimisi çığlık çığlığa ağlar, kimisi daha sakindir, kimisi ise kendini başka şeylerle oyalayarak daha az tepki verir. Kişisel farklılıklar, mizaç özelliklerinden, anne babanın tutumlarından, doğum öncesi koşullarından etkilenerek erken yaşlarda kendini belli etmeye başlar.
Bebeğiniz için bu dönemde neler yapabilirsiniz?
- Sağlıklı beslenin.
- Mutlaka dinlenin. Kendinize iyi bakın.
- Stres, en zararlı etmedir. Stresten, kendinizi yıpratan ortamlardan uzak durmaya çalışın.
- Bebeğinizin ihtiyaçlarını tutarlı ve yeterli bir şekilde karşılamaya gayret gösterin.
Gelişen motor becerilerini kullanarak bebekler, bu dönemde ısırma, vurma, tekmeleme, itme, çekme gibi davranışlar göstermeye başlayabilirler. Bu davranışları oyun oynama ya da istedikleri bir şeye ulaşabilmek amacıyla yapıyor olabilirler. Bebeklerin vurma, ısırma gibi davranışlarına karşı anne babalar, sakin davranmalı, ama aynı zamanda onaylamadıklarını da belli etmelidirler. Çünkü bebekler, zarar verdiklerinin farkında olmayabilir. Zamanla bu davranışlarının kontrol edilmesi gerektiğini, anne babalarının onaylamamasından anlayacaklardır.
Bebeğiniz öfkelendiğinde neler yapabilirsiniz?
- Sakin olun ve onu da rahatlatmaya çalışın.
- Yüz yüze olacak şekilde, göz kontağı kurarak ve rahatlatıcı bir tonda onunla konuşun, sakin şarkılar mırıldanın, gülümseyin.
Bebeğiniz ısırıyor ve vuruyorsa neler yapabilirsiniz?
- Bebeğiniz dişleri çıktıktan sonra, tek dişi bile olsa acıtabileceğini bilmeden ısırmaya başlayabilir.
- Aynı şekilde bebeğiniz ellerini, kollarını kontrol etmeyi öğrenirken, acıtabileceğini bilmeden bir şeylere ya da size vurabilir.
- Isırmaya, vurmaya başlar başlamaz, çocuğunuza bunun kabul edilemez olduğunu sakin ve kararlı bir şekilde gösterin. Gülmeyin, pekiştirecek bir davranışta bulunmayın. Vurduğunda ya da ısırdığında ciddi bir yüz ifadesi ile acıdığını belli edecek şekilde ‘acıdı,’ ‘hayır’ deyin. Bu davranışlar bitene kadar bunu kararlı bir şekilde aylarca tekrar tekrar söylemeniz gerekebileceğini unutmayın.
- Agresif davranışlardan vazgeçmek çocukların yaşları ilerledikçe zorlaşacağı için, bu davranışları bebeklikten itibaren tutarlı bir şekilde önlemeye çalışmanız, onaylamamanız etkili olacaktır.
Bu dönemde en sık görülen öfkeli hareketler, vurma ya da başka bir çocuktan çekerek oyuncak almaktır. Bazı çocuklarda ısırma ve öfke krizleri de görülebilir. Önemli olan bu davranışların sıklığı ve zarar vericiliğidir.
Çocuğunuzun agresif davranışları arttığında, ne yapabilirsiniz?
- Yanlış davranışlara kızmak ve cezalandırmak uzun vadede sonuç vermeyeceği için, doğru davranışların pekişmesi için doğru davranışları ödüllendirin. Doğru davranışların öğrenilebilmesi için model olun. İlgili ve sıcak davranın. Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin, bol bol oynayın.
- Çocuğunuzun agresif davranışlarla bir şeyleri elde etmesine izin vermeyin. Eğer bu davranışları kullanarak istediklerini elde etmeyi öğrenirlerse, vazgeçmeleri çok zor olacaktır.
Diğer çocuklar, çevredeki diğer insanlar ne tepkiler veriyorlar? Bu konuda neler yapabilirsiniz?
- Çevredeki diğer kişilerin, sık görüştüğünüz insanların, çocuğunuzun öfkeli hareketlerine ne tepkiler verdiğini mutlaka gözlemleyin. Gülüyorlar mı, yoksa görmezden mi geliyorlar? Onların tepkilerinin, çocuğunuzda bu davranışların pekişmesine sebep olmaması için mutlaka onları bilgilendirin.
- Diğer çocukların bulunduğu ortamlarda iyi bir gözlemci olun. Doğru şekilde tepki verebilmek, doğru yönlendirmeler yapabilmek için olan biteni iyi görmek, iyi bir gözlemci olmak çok önemlidir.
3 yaşından sonra çoğu çocuk vurma, itme gibi fiziksel zarar verici tepkilerini azaltır. Bu dönemde duygusal tepkilerini daha iyi kontrol etmeyi ve fiziksel tepkiler yerine alternatif yollar kullanmayı öğrenirler. Örneğin, istedikleri bir oyuncağı diğer çocuğun elinden çekip almaktansa konuşarak istemeye başlarlar. Ayrıca sinirlendikleri bir ortamdan çekilmeyi de öğrenirler.
4 yaş civarlarında öfke ve kızgınlıklarını göstermek için sözlü yolları kullanmaya başlayabilirler. Örneğin kızdığı bir arkadaşı hakkında kötü şeyler söyleyebilirler ya da onu suçlayabilirler. Sözlü şiddet de fiziksel şiddet kadar zarar vericidir.
Okul öncesi dönemde ebeveynler, çocuklarının duygularını kontrol etmeyi öğrenmeleri konusunda çok önemli bir rol oynarlar. Ayrıca bu dönemde çocukların diğer çocuklarla sosyalleşmesi, doğru davranışları, uygun tepkileri, kendilerini kontrol etmeyi öğrenmeleri açısından çok önemlidir.
Çocuklar birbirlerine kırıcı sözler söylediği zaman neler yapabilirsiniz?
- Kötü, kırıcı sözler söylemenin zarar verici ve üzücü olduğunu çocuğunuza anlatın.
- Çocuğunuza öfkesini ya da kırgınlığını gösterebilmesi için alternatif yollar öğretin. Örneğin böyle durumlarda sakinleşmenin ve hislerini, isteklerini sözlü olarak dile getirmenin çok daha yapıcı bir şekilde sorunları çözeceğini gösterin.
- Çocuğunuzun iletişim becerilerinin gelişmesi için bol bol sohbet edin, duyguları hakkında konuşun. Duygularını, istek ve ihtiyaçlarını doğru şekilde ifade edebilmesi için ona model olun.
- Sosyal becerileri zayıf olan çocukları sosyal ortamlardan uzaklaştırmak yerine, onları kendilerine model olabilecek gruplara katın. Daha fazla sosyal ortamda olmak, sosyal becerilerin gelişmesini sağlayacaktır.
Çocukların, öfkeleri ile baş etmeyi öğrenmeleri için ailelerinin doğru ve tutarlı yaklaşımlarına ihtiyaçları vardır. Erken çocukluk dönemde öfkesini kontrol etmeyi öğrenebilmek, çocukların sosyal becerilerinin gelişimine, kendisine güvenli, yapıcı yetişkinler olmalarına yardımcı olur.
Paylaş