Paylaş
Bu konuda yapılan araştırmalara göre:
1) Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, aile ve yakın çevrede oluşan fiziksel, psikolojik stres faktörleri olumsuz yönde etkiler bırakabilmektedir.
Anne karnında ya da erken çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler (yetersiz beslenme, stres, vb.) bebeklerin beyninde fiziksel, kimyasal değişikliklere sebep olabilir. Bu değişimler, gelecekteki öğrenme kapasitesini, fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyebilir.
2) Gelişim, genlerin ve çevrenin etkilerinin etkileşiminin ürünüdür.
Kişinin anne karnındayken ve sonrasında içinde bulunduğu ortam, taşıdığı genlerin etkilerini nasıl ve ne kadar gösterebileceğini etkiler. Yani her ne kadar anne ve babamızdan aldığımız genlerin gelişimimiz üzerinde potansiyel etkileri olsa da, çevresel faktörler bu genetik etkilerin kendilerini gösterebilecekleri ortamı sağlar ya da sağlayamaz. Örneğin genetik olarak jimnastiğe yatkın olarak doğmuş bir çocuk, eğer hiçbir yönlendirme yapılmaz, teşvik edilmez ve kendi çalışmaz ise belirli bir yaştan sonra bu fiziksel yatkınlığını kaybeder.
3) Erken yıllarda ebeveynlerle kurulan ilişki çok önemlidir. Aynı şekilde geniş aile, okul çevresi de önem taşımaktadır.
Çocukların içine doğdukları dünyada ebeveynleri ile güvenli, tutarlı, sıcak, yakın ilişki kurabilmeleri ilerideki fiziksel ve ruhsal sağlıklarını derinden etkiler. Geniş aile içerisinde ve okul ortamında da güvenli, sıcak bir ortama sahip olmaları, tutarlı, güvenli ilişkiler kurabilmeleri aynı şekilde çocukların gelişimleri üzerinde büyük öneme sahiptir.
4) Beyin gelişiminin büyük bölümü doğumdan itibaren ilk 3 sene içerisinde gerçekleşir. Ama iyi haber beyin bundan sonra da gelişmeye devam eder.
Görme, duyma gibi temel beyin fonksiyonları erken deneyimlere bağlı olarak erken çocukluk döneminde gelişse de, sosyal, duygusal, bilişsel kapasiteler hem erken deneyimlerden etkilenir, hem de ergenlik ve erken yetişkinlik dönemine dek gelişmeye devam eder. İlk 6 sene içerisinde beyin çok daha az çaba harcayarak yeni şeyleri öğrenebilir.
5) Erken dönemde yaşanan ihmal, ilgisizlik, gelişim üzerinde fiziksel kötü muamele kadar etkili olur.
Fiziksel kötü muameleye maruz kalan çocuklar ile uzun süre ihmal edilen çocukların gelişimi karşılaştırıldığında, ihmal edilen çocukların daha ciddi bilişsel zorluklar, dikkat problemleri, sosyal ilişkilerde zorlanmalar yaşadıkları bulunmuştur. Uzun süre ihmal edilen, ihtiyaçları karşılanmayan çocukların beyin gelişimleri, fiziksel travma yaşayan çocuklardan daha fazla etkilenir. Ancak maalesef bu çok fazla bilinen bir gerçek değildir.
Erken çocukluk dönemindeki gelişim, çocuklarımızın hayatında çok derin etkiler bırakmaktadır. Ailelerin bu konuda bilinçli davranması, çocuklarının gelişimini desteklemek için doğru adımlar atmaları çocukların tüm hayatını etkileyecek kadar büyük öneme sahiptir.
Paylaş