Paylaş
1. Diyet yapan kişilerin kilo kontrolü sağlamasında kahvenin etkisi nedir?
Yapılan son çalışmalarda günlük 1-2 fincan kahve tüketiminin metabolizma hızını %10’a kadar arttırmada etkili olacağı yönünde. Yani gün arasındaki molalarınızın birisinde 1 fincan kahve ile dinlenebilirsiniz. Ancak kahvenin içerisinde bulunan kafein ve tanen gibi karaciğerimizde metabolize olan maddelerin karaciğeri yorup yağ yakımını baskılamaması için günde en fazla 2-3 fincan tüketmelisiniz. Dikkat etmeniz gereken başka bir nokta ise çözünebilir kahvelerin içerdiği katkı maddesini almamak adına makina veya Türk Kahvesi tüketmeniz…
2. Kansere sebep olur mu?
Kahvenin 1 fincanında ortalama 150-550 mg antioksidan bulunmaktadır. Siyah çay, yeşil çay ve beyaz çay gibi içeceklerden de alabileceğimiz antioksidanlar vücudumuzun en cesur savaşçılarıdır. Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girer ve hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşme yani tümör oluşturma risklerini ve hücre yıkımını da azaltır. Böylece daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir hayatın kapılarını açar. Yani kısaca kahve antioksidan etkisi sayesinde kansere karşı koruyucu etki gösterir.
3. Spor öncesi kahve tüketimi yağ yakımını hızlandırır mı?
Yapılan son çalışmalar, spor öncesi kafein tüketiminin yağ yakımını %10-15 oranında arttırdığını gösteriyor. Nasıl mı? Kahve, kanda dolaşan yağ asitlerinin artmasına sebep oluyor. Böylece spor yapan kişinin daha uzun sure performans göstermesine yardımcı oluyor. Kahveyi spor öncesi mi, sonrası mı içelim derseniz; tercihim öncesi tüketilmesi çünkü içerisindeki kafeinin algı düzenleyici yapısı, beyne giden sinir algılarını uyarıp uyandırır. Tabi ki içtiğiniz kahvenin sertliği de çok önemli. Gün içerisinde tükettiğiniz kahveler az kavrulmuş yani hafif veya orta sertlikte, spor öncesi tükettikleriniz ise daha fazla kavrulmuş, sert kahveler olmalıdır.
4. Tip II diyabet riskini azaltır mı?
Diyabet, dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin yakalandığı çağımızın salgın hastalığı diyebiliriz. Amerika’da 400.000 kişi üzerinde yapılan dev bir çalışmada, kahve içen bireylerin diyabet riskinin %7 daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
5.Kahve kalp hastalığı riskini arttırır mı?
Kahvenin kalp-damar sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dair söylentiler olmasına rağmen henüz kanıtlanmış bir bilgi yoktur. Ancak kahvenin hazırlanış şekli kalp sağlığı ile yakından ilgilidir. Filtre edilmemiş kahvenin içerisinde diterpene adı verilen madde kolesterol seviyesini arttırabiliyor. Dolayısıyla filtre kahveyi kağıt süzgeçten geçirerek diterpene maddesinden ayrıştırmalısınız.
6. Karaciğeri yorar mı?
Yapılan çalışmalarda günde ortalama 3 fincan kahve tüketiminin siroz riskini %80 azalttığını görüyoruz. Fakat yazının yukarısında da belirttiğim gibi 3 fincandan fazlası karaciğeri yoracaktır.
7. Parkinson ve Alzheimer hastalığı riskini azaltır mı?
Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığından sonra en sık görünen nörolojik hastalıktır. Amerika’da yapılan son araştırmalarda düzenli kahve tüketen bireylerin Parkinson ve Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %31 daha az olduğu tespit edilmiştir. Fakat aynı çalışma sonucunda kafeinsiz kahve tüketenlerde aynı sonuç elde edilmemiştir. Dolayısıyla kahvenin içerisinde bulunan kafeinin koruyucu etki sağladığını söyleyebiliriz.
8.Depresyon ve yeme bozukluğu riskini azaltır mı?
Kahvenin içerisinde birçok biyoaktif madde vardır ve bunların en temeli kafeindir. Kafein dünyada en sık kullanılan psikoaktif maddelerden birisidir. Depresyon ve yeme bozuklukları riskinin azalmasına katkı sağlar.
Sağlıklı bir yetişkinin günlük maksimum 300-400 mg kafein hakkı olduğunu göz önünde bulundurmalı, 3 fincanı geçmemeliyiz. Çünkü kafeinin fazla tüketimi kalp ritminin bozulmasına, tansiyonun yükselmesine, kafein bağımlılığına, uyku düzensizliğine ve anksiyete bozukluğuna sebep olur. Yani kısaca her şeyin olduğu gibi kahvenin de azı karar, çoğu zarar…
Paylaş