Meme sağlığında beslenmenin önemi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünyada her yıl 2,9 milyon kadın meme kanserinden etkileniyor. Günümüzde her 10 kadından birine ise meme kanseri teşhisi konuyor. Yapılan araştırmalar, sebze ve meyve bakımından zengin beslenmenin meme sağlığını koruduğunu ve meme kanserine yakalanma riskini yüzde 40 civarında düşürebildiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Her yıl milyonlarca kadın meme kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de her 10 kadından 1’inin meme kanseri ile karşı karşıya kalması ise tablonun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre, dünyada her yıl 2,9 milyon kadın, meme kanserinden etkileniyor. Bu hastalık, sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülebiliyor. Her 100 meme kanserinden biri, erkekte ortaya çıkabiliyor. Ancak, hastalık erkeklerde daha agresif seyrediyor.

Erken tanı hayat kurtarır

Günümüzde farkındalığın artması, erken tanı ve tedavi olanaklarının gelişmesi meme kanserinde ölüm oranlarını azaltabiliyor. Meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün bir hastalık. Bu nedenle hastalığın erken fark edilmesi hayati önem taşıyor. Hastalığın erken tanılanmasında en önemli etkenlerin başında kadının her ay kendini muayene etmesi geliyor. Bu muayene, adet başlangıcından 5-7 gün sonra yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapılmalıdır. Bunun yanında her yıl bir kez düzenli hekim muayenesi olunması, 30 yaşından itibaren meme ultrasonu ve 40 yaşından sonra her yıl bir kez mamografi yapılması, erken tanı için olanak sağlıyor.

Meme kanseri neden olur?

-Meme kanserinin oluşumunda kişiye bağlı nedenler, genetik ve çevresel faktörler etkilidir. Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan bireylerde bu hastalığa yakalanma olasılığı diğer bireylere oranla daha yüksektir.

-Cinsiyet ve yaş: Çoğunlukla 50 yaş ve üzerinde görülen meme kanserinin 35 yaş ve altında rastlanma sıklığı azdır.

-Genetik bozukluklar.

-Hormonal risk faktörleri: Östrojene maruz kalmak, meme kanseri gelişme riskini arttırır. Menopoz dönemindeki uzun süreli kullanılan hormon replasman tedavisi ve doğum kontrol hapları, meme kanseri için risk oluşturabilir.

-Hiç doğum yapmamış kadınlarda meme kanseri riski doğum yapmış kadınlara göre daha fazladır.

-Obezite ve hareketsiz yaşam meme kanseri riskini arttır. Özellikle menopoz sonrası şişmanlık, meme kanseri riskini yaklaşık 2 kat arttırmaktadır.

-Sigara ve alkol kullanımına dikkat edilmelidir. Çalışmalar, her gün düzenli olarak 3 kadeh ve daha fazla alkol tüketenlerdeki meme kanseri riskinin, tüketmeyenlere oranla yüzde 40 daha fazla olduğunu gösteriyor.

-Stres ve üzüntü, bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Bunun sonucunda meme kanseri riski artırıyor.

Meme kanserinin belirtileri nelerdir?

-Memede ağrısız ve zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesi

-Koltuk altında yumru

-Memede şekil değişikliği

-Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi

-Memede ya da meme ucunda ağrı

-Meme ucunda akıntı

-Meme derisinde kaşıntı, kızarıklık, kabuklaşma oluşması

-Meme ucunda çekilmeler

-Meme cildinde portakal kabuğuna benzer görünüm

Sağlıklı beslenmeye özen gösterin

Bu konu üzerine gerçekleştirilen birçok araştırma, yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerle meme kanserinden büyük ölçüde korunmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu hastalıktan korunmak için sigara ile alkol tüketimin bırakmak, hormon ilaçlarını doktor kontrolünde kullanmak, stresten uzak kalmak, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü sağlamak gerekiyor. Ancak bu hastalıkla mücadelenin en önemli silahlarından birinin doğal ve sağlıklı beslenme tarzına yönelmek olduğu unutulmamalıdır. Çünkü yapılan araştırmalar, sebze-meyve bakımından zengin beslenmenin meme sağlığını koruduğunu ve meme kanserine yakalanma riskini de yüzde 40 civarında düşürebildiğini gösteriyor.

Meme sağlığına faydalı besinler

Zeytinyağı

Zeytinyağının kanserden kalp hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından kabul edilmiştir. Amerika'da yapılan bir araştırma, zeytinyağında bulunan oleik asitin meme kanseri oluşumunu tetikleyen geni baskılayıp, harekete geçmesini engellediğini göstermiştir. Zeytinyağını saf haliyle tüketmek ise en faydalısıdır.

Kefir

İçeriğinde yüksek miktarda B1, B12 ve K2 vitamini, kalsiyum, magnezyum, biotin, folik asit, amino asitler, enzim ve probiyotik bulunan kefir, tümör oluşumunu engelleyen ve var olanın ilerlemesini azaltan besinlerden biridir. Japonya’da fareler üzerinde yapılan araştırmada, kefirin kanser riskini yüzde 53,6 oranında azalttığı gözlenmiştir. Kefirin etkileri üzerine yapılan bir başka araştırma, kemoterapinin yan etkileri olan bulantı, ishal, kusma ve ağrı gibi bulguların azalmasına destek olduğunu göstermiştir. Kefir mayası temin ederek evde kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz kefir, daha güvenilir olacaktır. Ancak kanser hastaları, kefir tüketmeden önce hekimlerine danışmayı ihmal etmemelidir.

Üzüm kabuğu ve çekirdeği

Özellikle üzüm kabuğunda bulunan resveratrol, kanser önleyici özelliğe sahiptir. Aynı zamanda üzüm çekirdeğinde bol miktarda bulunan polifenoller, antioksidan özellik göstererek, birçok kronik hastalığın kaynağı olan ve hücrelere zarar veren serbest radikallerin etkisini azaltmaktadır. Üzüm çekirdeği ve üzüm çekirdeği ekstresi, meme kanserine karşı koruyucu olduğu kadar hastalığın tedavisindeki yan etkilerin azaltılmasına da destek sağlamaktadır.

Brokoli


Brokoli, insan sağlığı için çok faydalı sebzelerden birisidir. Kanser, kalp hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Yapılan klinik çalışmalarla brokolinin özellikle meme kanseri üzerinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Brokolinin antioksidan bakımından zengin olması hücreleri serbest radikallere karşı da korumaktadır. Ayrıca bağışıklık sisteminin güçlenmesine de destek olur. Brokoliyi çiğ ve pişmiş olarak tüketilebilirsiniz. Hafif buharlanarak hazırlanması en pratik ve ideal tüketme yöntemidir.

Zerdeçal

Zerdeçal kendisine sarı-turuncu rengini veren curcumin, anti inflamatuar özelliği sayesinde kronik inflamasyon ve kanser gelişimin önlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Kanser hücrelerinin de büyümesini ve yayılmasını engellediği düşünülen zerdeçalı, günde 1 tatlı kaşığı kadar kullanabilirsiniz. Zerdeçalı, karabiber ve zeytinyağıyla karıştırarak, salata sosu olarak da tüketebilirsiniz. Ancak günde 1 tatlı kaşığından fazlasını tüketmek tansiyon ve mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle düzenli bir şekilde zerdeçal tüketmeden önce hekiminize danışmayı ihmal etmemelisiniz.

Yağlı balık

Genel sağlığımız üzerine birçok olumlu etkisi olduğunu bildiğimiz balık, meme kanserinden korunmada da fayda sağlıyor. British Medical Journal dergisinde yayımlanan bir araştırmada, haftada 1-2 porsiyon yağlı balık (ton balığı, sardalye ya da uskumru gibi) tüketmenin meme kanserine yakalanma riskini yüzde 14 azaldığı belirlendi. Ancak, balık tüketirken ızgara veya buğulama gibi doğru pişirme yöntemleri uygulamaya dikkat edilmesi gerekir.

Sarımsak

Bilimsel çalışmalar, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olan sarımsağın kansere karşı koruyucu olduğunu gösteriyor. Buffalo ve Porto Riko üniversitelerinde yürütülen bir araştırmada da her gün çiğ sarımsak tüketmenin kadınlarda meme kanseri riskini büyük ölçüde düşürebildiği ortaya çıktı. Bulgulara göre, sarımsaktaki bir bileşen olan allisin, kontrolsüz hücre bölünmesini engelliyor. Allisinin etkinliği için sarımsağın ezilip, çiğ tüketilmesi gerekiyor. Bu nedenle sarımsağı yemeklerle birlikte pişirmek yerine, ezerek yemeğe sonradan eklemeyi deneyebilirsiniz.

Baklagiller

Yapılan bir araştırmada, flavanol yönünden zengin besinlerin 26-46 yaş arası kadınlarda meme dokusunu koruyuculuğu değerlendirildi. Test sonuçları, fasulye ve mercimeğin koruyucu özelliğinin yüksek olduğunu gösterdi. Yapılan farklı bir çalışmada ise fasulye ve baklagillerin sıklıkla kullanıldığı Meksika diyetini yapan kadınlarda, meme kanserine yakalanma riskinin daha az olduğu tespit edildi. Bu nedenle bitkisel protein kaynağı olan bu grubu, haftada 2-3 kez sulu bir yemek olarak ya da salatalarınıza haşlanmış şekilde ilave ederek tüketmenizde fayda var.

Bunlardan uzak durun!

-Şeker: 
Fazla şeker tüketimi kilo alımını beraberinde getirir. Kilo alımı da vücutta yağ dokusunun artmasına ve meme kanserini tetikleyen östrojen hormonu yapımının artışına neden olabiliyor. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) raporlarına göre; giderek artan meme kanserinin birinci sıradaki sebebi şeker tüketimidir.

-Trans yağların meme kanseri riskini arttırabileceği biliniyor. Bu yüzden kızartma, fast food, işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulması gerekiyor.

-Kırmızı et: Haftalık 350-400 gramdan fazla kırmızı et tüketmemeye çalışın. Özellikle yanmış, tütsülenmiş ve füme gibi et kaynakları hem içerdikleri karsinojenik bileşenler hem de yüksek tuz oranları sebebiyle kanserden kalp hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığa yol açabiliyor.

-Tuzlanmış veya salamura yapılmış besinler de uzak durulması gereken gıda grupları arasında yer alıyor.

Yazarın Tüm Yazıları