İlişkide sağır olmak

PEKİ, NİYE SAĞLIKLI BİR İLETİŞİM KURAMIYORUZ?

Muhtemelen hayatımızda birçok defa eşlerimizden “ Beni anlamıyorsun” ya da “Beni hiç dinlemiyorsun” şeklinde cümleleri duymuşsunuzdur. Ve genellikle bu cümleler kadınlar tarafından oldukça çok ifade edilir. Ve erkekler problemin nerede olduğunu anlamakta zorlanırlar.

Burada dikkat etmemiz gereken şey farklılıklarımızdır. Zihinsel olarak kadın ve erkeğin; sorunu algılama şekli, problem çözme becerileri, düşünme biçimleri değişiklik gösterir. Kadınlar süreçle ilgili ayrıntılarla ilgilenirken, erkekler sonuçlar üzerinde problemi tanımlamaya ve çözmeye çalışırlar. Dolayısıyla kadınlar olayın ayrıntılarını anlatırlar fakat karşı taraf sonuçtan bahsettiği için anlaşılmadıklarını ya da dinlenmediklerini düşünürler. Erkekler çözümü basit ve pratik davranış önerileriyle sunarken, kadınlar ise çözüm için mantıksal ve duygusal olarak ikna olmaya ihtiyaç duyarlar.

Bunun yanı sıra bireysel farklılıklarda işin içine girdiğinde durum çıkılmaz bir hal alır. Bir süre sonra çiftler karşılıklı olarak birbirlerine karşı sağır hale gelir ve birbirlerini duymazlar. Artık sorun birbirini anlamak değil, kendini anlatmak olur. Çünkü bireyler ilişkinin içinde var olmak, anlaşılmak ve onaylanmak isterler.

DOĞRU BİR İLETİŞİM KURMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Öncelikle, eşinizin kişisel özelliklerini farkına varıp, onu kabul etmek iyi bir başlangıç olacaktır.

İkinci olarak, herhangi bir problem yaşadığınızda eşinizin sizin aklınızı okumasını, anlamasını beklemek ve problemi ima etmek yerine ne anlatmak istiyorsanız onu eşinizle paylaşın. Eşiniz sizin baktığınız açıdan yaşadığınız problemi göremiyor ya da isteklerinizi farkında olamayabilir. Probleminizi göremiyor olması sizi anlayamayacağı veya isteklerinize kayıtsız kalacağı anlamına gelmez. Bugün sizi yemeğe çıkarmasını istiyorsanız, söylemek için hala niye bekliyorsunuz?

Önemli noktalardan biri de, eşinizle doğru zamanda iletişim kurmaya dikkat edin. Bütün gün çok yoğun bir iş temposuyla çalışmış bir eşe bir araya gelir gelmez problemlerinizden bahsederseniz, size gereken tepkiyi gösteremeyebilir.

Diğer dikkat etmeniz gereken durumlardan biri ise, dinlemektir.

Herhangi bir problem yaşadığınızda problemin muhatabı eşiniz olduğu için kendinizi anlatmak derdine düşüp onu dinlemezseniz konuyla ilgili düşüncelerini öğrenemez ve çözüm üretemezsiniz. O yüzden karşınızdaki kişiyi duymayı ve ne anlatmaya çalıştığını dinlemelisiniz.

UNUTMAYIN! İLİŞKİ, İKİ KİŞİLİKTİR.

Son olarak, ilişkiniz içerisinde yaşadığınız olumsuz bir durumu anlatırken suçlamak yerine duygularınızdan ve hissettiklerinizden bahsedin. “ Sen bana bunu dedin”, “Sen bana böyle yapmıştın” gibi cümleler suçlayıcı ifadelerdir ve karşı tarafta savunma ihtiyacı oluşturur. “SEN” dilinden ziyade “BEN” diliyle konuştuğunuzda karşı taraf kendisini savunmaya ihtiyaç duymayacağı için sizi anlamaya çalışacaktır. Eğer suçlayıcı ifadeler kullanıyorsanız yani “SEN” diliyle iletişim kuruyorsanız sizde suçlanmaya hazır olun.
Sonuç itibariyle, ilişki için oldukça fazla çaba göstermeniz gerektiğini unutmayın. Doğru bir iletişimle ilişkinizdeki birçok problemi çözebilirsiniz. Her ilişki de zaman zaman iletişimi engelleyen durumlar yaşanabilir. Çözüm sizsiniz.

“Seni sıkmadan sevmek,

Yargılamadan takdir etmek,

Seni yok etmeden sana katılmak,

Talepte bulunmadan seni davet etmek,

Suçluluk duymadan gitmek,

Suçlamadan eleştirmek ve küçültmeden yardım etmek istiyorum

Senden de aynısını bulabilirsem, o zaman gerçekten buluşup birbirimizi zenginleştirebiliriz.” (V.SATİR)

Virginia Satir’in dediği gibi birbirimizi zenginleştirdiğimiz ömürlük doyumlu ilişkiler yaşamanız dileğiyle…