Paylaş
Uyuşturucu madde tanımını uluslararası kaynakların ve ülkemiz içtihatlarını da kapsayacak şekilde ele alacak olursak bitkisel ya da sentetik kökeni fark etmeksizin sinir sistemini etkileyerek istek ve ihtiyaçlara kaynak olan kullanım arzusu barındıran, fiziksel veya psikolojik bağımlılığa sebebiyet veren maddelere uyuşturucu madde tanımı yapılır.
Uyuşturucu maddelere ilişkin Türk Ceza Kanununda meydana getirilen düzenlemeler ‘Topluma Karşı Suçlar’ başlığı altında düzenlenmiştir. Uyuşturucu madde kullanımıyla birlikte özendirme suçu da Türk Ceza Kanunu madde 190’da meydana getirilen düzenleme ile birlikte yaptırıma tabi tutulmuştur. Ülkemizin de taraf olduğu 1988 yılında imzalanmış olan Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile de bağlı olduğumuz üzere ‘’Uyuşturucuya Özendirme’’ suç tipi olarak hukukumuzda yer almaya başlamıştır.
Uyuşturucuya özendirme kapsamında Anayasamızda yer alan 58. maddesi dayanak olarak alınarak ilgili düzenlemeler meydana getirilmektedir. Anayasa madde 58’de “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” ibaresi yer almaktadır. Türk Ceza Kanunumuzda da Anayasada yer alan bu ifade ile birlikte başta gençlerin korunması olmak üzere tüm toplum bireylerinin korunması adına düzenleme meydana getirilmiştir.
TCK’da yer alan düzenleme ile birlikte toplumun genel sağlığı ile nesillerin ruh ve beden sağlığının da korunması amaçlanmıştır.
Uyuşturucuya özendirme suçunun işlenebilmesini kanunumuz fiilin alenen icra edilmiş olmasına bağlamıştır. Aleniyet kavramından kasıt burada kişinin kitlelere duyurması değil bu davranışları göz önünde yapmasıdır. Meydana getirdiği mekan fark etmeksizin belirsiz sayıda kişi failin davranışlarının uyuşturucuya özendirme olarak nitelendirilebilirse burada aleniyetin varlığından söz edilebilir. Bir diğer maddi unsur olan özendirici nitelikte hareket uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kendisinden başka kişilerin kullanmasına veya bu yönde hareketlere özendirme kasıtlı hareketler olarak nitelendirilebilir.
Uyuşturucu maddeye özendirme suçunda mağdur kanunumuzda kişilere indirgenmemiştir. Suçu kamusal bir suç olarak nitelendiren Türk Ceza Kanunumuz suçtan zarar gören yani mağdur olanları da toplumu oluşturan tüm bireyler olarak ifade etmiştir.
Türk Ceza Kanunumuzda uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımına özendirme suçunun yaptırım olarak 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir. Ayrıca kanunumuzda bu cezaların mesleklerini kötüye kullanmak suretiyle birden fazla şekilde işlenmesi halinde verilecek olan cezalarda artırıma gidileceği de belirtilmiştir.
Toplum olarak uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımında özendirici davranışlardan uzak durmaya özen göstermeli, uyuşturucu madde kullanımına özendirmelerde bulunan kişilerin yaptırıma tabi tutularak cezalandırılmalarını sağlamalı ve bağımlılıkla mücadele eden kuruluşlara destek olarak elimizden geldiği ölçüde uyuşturucu ile mücadele etmeye gayret göstermeliyiz.
Paylaş