Paylaş
Onur kırıcı davranış nedir?
Kişinin karakterini, kültür düzeyini, sosyal niteliğini, eğitim durumunu, yaşadığı çevrenin geleneklerini, yöresel yaşam ve davranış biçimlerini aşağılayıcı nitelikteki davranışların bütünü olarak ifade edebiliriz. Örneğin evlilik birliği içerisinde komşuların, arkadaşların aile üyelerinin ya da diğer üçüncü kişilerin veya günümüzde karşılaştığımız üzere sosyal medya aracılığı ile ve neticeten toplumun huzurunda eşini küçük düşürücü davranışlarda bulunan eş, onur kırıcı davranışta bulunmuş sayılır.
Onur kırıcı davranışlar yazılı ya da sözlü şekilde herhangi bir vasıta ile gerçekleşebilir. Örneğin sosyal platformlarda eş hakkında yapılan paylaşımlarda bu kapsamda değerlendirilebilir. Her halükarda genel prensipler uyarınca iddia sahibi iddiası ispatla mükelleftir. Dolayısı ile onur kırıcı davranış nedeni ile ikame edilecek boşanma davasında davalı tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen onur kırıcı davranış, davacı eş tarafından ispatlanmalıdır.
Onur kırıcı davranışlar boşanma sebebi sayılabilir
Bilinmesi gereken bir diğer husus ise her türlü onur kırıcı davranışın değil, ağır derece niteliğindeki davranışların bu özel boşanma nedeni kapsamında boşanma sebebi sayılmasıdır.
(“…Dava, münhasıran onur kırıcı kavranış nedeni ile boşanmaya ilişkindir. Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için her türlü onur kırıcı davranış değil, ağır derecede onur kırıcı bir davranışın gerçekleşmesi gerekir…’’ Yargıtay 2. HD. 2010/10334 E. , 2010/13767 K.’’)
Dolayısıyla diğer durumlarda genel sebeplere dayanarak boşanma talep edilebilir.
Yargıtay ilgili hukuk daireleri çok sayıda karar ile, namus ve şerefe yönelik özel bir ağırlığı ve niteliği olan hakarete ilişkin eylemlerin de Türk Medeni Kanun’un 162. hükmü kapsamında ve onur kırıcı eylem niteliğinde değerlendirmiştir ve boşanma sebebi olduğuna hükmetmiştir. Nitekim bir davranışın onur kırıcı nitelikte olup olmadığını davaya bakan hakim tayin ve tespit edecektir. Aile mahkemesi hakimi söz konusu tespiti yaparken tarafların; karakterlerini, kültür düzeylerini, sosyal niteliklerini, eğitim durumlarını yaşadığı çevrenin yargı ve geleneklerini, yöresel davranış ve yaşam biçimlerini dikkate almalıdır. Ancak taraflar karşılıklı olarak birbirlerine hakaret etme şeklindeki eylemlerini alışkanlık haline getirmiş iseler, bu eylemlerinin özel boşanma sebebi sayılması mümkün olmamalıdır.
Bu durumda diğer koşullar mevcut ise aile birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebine dayanılmak suretiyle dava ikame edilmesi yerinde olacaktır. Son olarak onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davasının hak düşürücü süreye tabii olduğu bilinmelidir. Hak düşürücü süre; onur kırıcı davranışın gerçekleştiği tarihten itibaren 6 ay ve her halde 5 yıldır. Bu süre içerisinde özel boşanma nedenine dayalı dava ikame etmeyen davacının hak düşürücü süre nedeniyle dava hakkı düşecektir.
Paylaş