Paylaş
Miras bırakan kişinin ölmeden önce mallarını yasal mirasçılarına bırakmamak veya bir kişiye daha fazla miras kalması için yaşarken çeşitli işlemlerle mal kaçırma yoluna gitmesine sıklıkla şahit olmaktayız. Kanunumuz, miras bırakanın satış yapıyor gibi göründüğü aslında bağış yaptığı durumlarda diğer yasal mirasçılara birtakım haklar vererek onların mağdur olmasının önüne geçmek istemiştir.
Türk Medeni Kanunu mirasta mal kaçırma halinde mirasçılara dava açma hakkı vermiştir. Mirasta mal kaçırma davası miras bırakanın ölümünün ardından herhangi bir süre olmadan dava açılarak kaçırılan (saklanan) mallar talep edilebilir. Dava eden mirasçı bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olacaktır. Yapılacak ispatı ise kanunumuz herhangi bir şekil şartına bağlamamıştır. Yani ister tanık ister banka kaydı veya başka şekillerde muvazaanın ispatı sağlanabilir.
Mirastan mal kaçırma yani diğer adıyla muris muvazaası tapu iptal ve tescil davası şeklinde de karşımıza çıkabilir. Mirasta mal kaçırma (muris muvazaası) oluşması için birtakım şartların bir araya gelmiş olması gerekir. Öncelikle miras bırakan ile mal kaçırma işlemini gerçekleştiren diğer kişi arasında bir yapılmak istenen işlem bir de görünüşteki işlem olmalıdır. Örnek vermek gerekirse miras bırakan çocuklarından birine mirastan bir ev fazla vermek isterse bu evi o çocuğuna satıyormuş gibi gösterip aslında bağışlarsa muris muvazaası işlemi gerçekleşmiş olur. Muris muvazaasında gerçekleştirilen işlemle birlikte diğer kişilerin bunu bilmemesi gerekir. Yani üçüncü kişiler bağışlamayı değil satışı bilmelidir. Son olarak miras bırakanla mal kaçırma sonu mirası alan kişi bu işlem üstünde anlaşmış olmaları gerekir. Yani iki taraf da bilerek ve isteyerek bu muvazaa işlemini gerçekleştirmelidir.
Mal kaçırma durumunun tespitinin ardından hakkı zedelenen kişiler (çocuk, eş, üvey evlat…) kendi başına dava açabilir. Tüm mirasçıların ortak şekilde hareket etmesi gerekmez. Ancak mirası yasal olarak reddeden kişiler veya mirastan feragat edenler bu haklarını kullanamayacaklardır. Mirasçıların Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurmalarıyla birlikte mahkeme, miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırma amacı olup olmadığına bakar. Sunulan ispatların niteliğine göre mal kaçırma hadisesi ne kadar zaman önce gerçekleşmiş olursa olsun bir muvazaalı işlem tespit edilirse mahkeme açılan bu dava neticesinde karar vererek işlemlerin iptalini sağlayabilir.
Paylaş