Paylaş
Birçok öğrenci özel okullarda paralı eğitim görmektedir ve pandeminin eğitime olan olumsuz etkisinden maddi açıdan da etkilenmektedirler. Online uzaktan eğitimin yüz yüze eğitime göre kıyaslanamayacak kadar eksiklikleri bulunduğu tartışılmaktadır ve özel okullara kayıtlı öğrenciler ve veliler ise bu durumda ödedikleri meblağların karşılığını alamadığı sebebiyle para ödemekten kaçınmak istemekte veya ödemelerde belirli bir indirim talep etmektedir. Her ne olursa olsun yaşadığımız bu zorlu süreçte en önemli olgunun anlayış ve hakkaniyete uygun hareket etmek olduğu unutulmamalıdır.
Özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelerin geri alınmasında veya gelecek dönemler için ödenecek miktarların ne olacağıyla ilgili durumlarda değerlendirilecek ölçüt ise Covid-19 salgınının mücbir sebep sayılıp sayılmayacağıdır. Mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır. Deprem, sel, yangın, salgın ve hastalık gibi doğal afetler mücbir sebep sayılır.
Bu tanımdan hareketle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinin bir mücbir sebep hali olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Covid-19 salgınını bir mücbir sebep olarak kabul ettiğimiz takdirde, eğitim ve öğretim hizmetlerini veren kurumların bu hizmeti ifa etmekten kaçınabileceği, tüketicilerin ücretini ödemek suretiyle dahi mücbir sebebe dayanan hizmet vereni ifaya zorlayamayacağı, diğer taraftan ise mücbir sebebin varlığı sebebiyle tüketicinin de hizmeti almaya ve ücret ödemeye zorlanamayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda mücbir sebep hükümlerinin her iki tarafa da eşit haklar ve kolaylıklar sunduğunu anlayabiliriz.
Eğitim sistemini uzaktan eğitim yöntemine geçiren eğitim kurumları, eğitim yükümlülüğünü sözleşme ve mevzuata uygun bir şekilde yerine getiriyorsa hizmetten yararlanan tüketiciler ancak hizmete bağlı olarak satılan diğer yan ve ek hizmetlerin iadesini, olayına özgü ve uygun olacak şekilde isteyebilecektir. Örneğin, eğitim ücretlerinin yemek, barınma, eğitim gibi toplu olarak verildiği özel eğitim kurumu tarafından, yurt ücreti, yemek ücreti, servis ücreti de tahsil edilmişse verilmeyen bu ek ücretlerin iadesi yapılması gerekir. Bu ödemelerin yapılmadığı durumlarda ise kurumlar bu ücretlerin ödenmesini talep edemeyecektir.
Bazı eğitim çeşitlerinde ise ifa imkansızlığından kaynaklanan durumlar söz konusu olmaktadır. Örneğin okul öncesi eğitimde online şekilde telafi mümkün olmamaktadır ve böylece ifa imkansızlığı gündeme gelmektedir. Bu durumda yapılması gereken ise ifa imkansızlığından ötürü eğitim kurumuna para ödenmemesi ve eğer ki para yılın başında toplu olarak ödendiyse, eğitim alınmamış ayların bedelinin tüketiciye geri verilmesidir.
Uzaktan eğitimin ödenen eğitim ücretlerine etkisi de dikkate alınarak, tüketicilerin ücret iadeleri için eğitim ve öğretim kurumlarına başvurabilmeleri mümkündür. İadelerin yapılmaması halinde parasal sınırlar dikkate alınarak il ve ilçe tüketici hakem heyetleri ile tüketici mahkemeleri nezdinde haklarını arayabilirler.
Paylaş