Paylaş
Kadın işçiler için başta gebelik dönemi içerisindeki durumları ile alakalı daha sonra da doğum dönemlerindeki durumları ile alakalı yasalarımızda düzenlemeler meydana getirilmiştir. Gebelik sürecinde kadın işçiler en fazla 7,5 saat çalıştırılabilir. Bunun dışında kadın işçilere gebelik dönemlerinde de gece vardiyalarında çalışma yasaklanmıştır. Doğum izni dönemindeki durumlar bakımından da kanunlarımız birçok düzenleme yaparak toplumsal eşitliği sağlamaya çalışmışlardır.
Kadın işçiler, gebeliklerinin son 8 haftası ve doğum ile birlikte ilk 8 haftasında analık izni olarak da bilinen doğum iznini kullanabilirler. Toplamda 16 hafta olan bu izin şayet çocukların ikiz veya daha fazla olmaları halinde doğum öncesi izin süresine 2 haftalık ek süre eklenir. Doğum öncesindeki veya sonrasındaki izin sürelerinin doktor raporu ile uzaması sağlanabilir.
Doğum izni içerisindeyken işten çıkarılan kadın işçi kanunen pek çok hakka sahip olur. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe iade hakkı, işçilere eşit davranma ilkesine aykırılık sebebiyle tazminat gibi haklara sahip olacaktır. Kadının doğum yapması nedeniyle sosyo-ekonomik düzeninin bozulmaması, kadının çalışma hayatının kopmaması adına bu tazminatlar caydırıcı ve gayet yerinde olan önlemler olmasına rağmen yine de bu tarz vakalar sıkça karşımıza çıkmaktadır.
Kadın çalışanların doğum iznindeyken doğuma bağlı şekilde iş sözleşmelerinin feshedilmesi halinde işveren haklı bir sebebe dayanamadığı için çalışanın kıdem süresi bir yıl veya daha fazlaysa kıdem tazminatı ödemek durumunda kalacaktır. Kadın çalışan doğum izni sırasında işten çıkarıldığı için işveren ihbar sürelerine riayet edemeden işten çıkarma işlemini gerçekleştirecektir. Bu sebeple kadın çalışana kıdem süresine göre 2 ila 8 hafta arasındaki ihbar tazminatı da ödenecektir.
Kadın işçinin doğum sebebiyle işten çıkarılması başta eşitlik ilkesine aykırılık teşkil eder. Anayasamızda, uluslar arası sözleşmelerde ve kanunlarımızda kesinlikle cinsiyet ayrımı yapılmayacağı vurgulanmıştır. İş Kanunumuzun 5. maddesinin 3. fıkrası ‘’ İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz’’ demektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere kadının doğum yapması işe dönmesini etkilemiyorsa yani kadın doğumla birlikte işi yapamayacak durumda olmuyorsa işveren kadın çalışanını doğum sebebiyle işten çıkaramayacaktır. Aksi halde eşit davranma ilkesine aykırılıktan dolayı tazminat davası açılarak 4 aya kadar eşit davranma tazminatına hak kazanılabilir.
Kadınlarımızın doğumunun ardından işten çıkarılmasıyla birlikte yalnızca tazminat hakları bulunmaz. Bunun dışında işe iade davası açılarak kadının işe dönmesi de sağlanabilir. İş sözleşmesi feshedilen kadın feshi öğrenmesinin ardından 1 ay içerisinde işe iade davası açarak işe dönmesini sağlayabilir. Şayet işe iade davasının olumlu sonuçlanması halinde işveren yine kadını işe başlatmazsa en az 4 en fazla da 8 aylık tutardaki işe başlatmama tazminatını ödemek durumunda kalacaktır.
Kadın işçi doğum sebebiyle SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alabilmektedir. Bu ödeneğin alınabilmesi için kadının doğum izni başladığında sigortada çalışıyor şekilde görünmesi, kadının doğum yapmış olması, doğumdan önceki bir yılda en az 90 gün primin yatırılması durumlarında SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alınabilir.
Çalışan kadınların hamile kalmaları veya doğum ile birlikte mevcut çalıştıkları işte çalışamayacak duruma gelmeleri halinde ise bu saydığımız olanaklardan yararlanamayacaklar; bu durum haklı fesih çerçevesinde değerlendirilecektir.
Kadınların ekonomik hayatta yer almaları toplumumuzun gelişmesi adına elzem bir konudur. Bu bakımdan kadınların toplumdan soyutlanacağı her türlü eyleme karşı önlemler alınmalı, toplumsal eşitsizliğin ortadan kaldırılması için gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Paylaş