Paylaş
Dünyanın en zenginleri listesine bakıldığında dahi görülecektir ki aile şirketi sahiplerinin çoğunlukta olduğu ve süreklilik bakımından da ileri gelenlerden olacakları ortadadır. Ülkemizde de örnekleri herkesçe bilinen aile şirketlerinde 1. kuşak ardından sorunlar baş göstermektedir. Çoğu aile şirketi 2. kuşakta ayrıma gidebilirken 3. kuşağa kalabilen şirket yüzdesi de yalnızca yüzde 3’tür.
Aile şirketleriyle birlikte ailelerin mahremiyetlerinin korunması, paylaşım durumlarının düzenlenebilmesi, şirketle birlikte yatırımların gelecek nesillere aktarımının kolay olması sebebiyle görmekteyiz ki şirketler çoğunlukla aile şirketleridir. Şirket kurulumunda ve yönetiminde aile kararları ön plandadır.
Aile şirketleri düşüncede ve ilk nesillerde sorunsuz şekillerde ilerleyeceği planlama yapılmış olsa dahi uygulamada görmekteyiz ki aile şirketleri birçok sorun yaşamakta ve büyük bir kısmı üçüncü nesilden öteye gidememektedir. Ana sebep olarak aile bireylerinin tamamının tatmin edilebilmesinin imkansızlığı, kişisel çıkarların uyuşmaması, ortak bir amaç etrafında toplanamaması veya ortak amacın kaybedilmesidir.
Aile şirketlerinin kurulmasıyla birlikte temel problemlerin başında liyakat ilkesine uygun hareket edilmemesidir. Aile şirketinde kişilerin ilerleyişi, menfaatlerinin göz edilmesi ve esas olanın şirket olduğunun vurgulanabilmesi için öncelikli olarak biz hukukçuların tavsiyesi bir Aile Anayasası oluşturmaktan geçmektedir.
Aile Anayasası demek şirket içi ilişkilerin, yönetim kararlarının, şirket içi veya dışı politikaların belirlenmesi gibi konuların yazılı olarak ele alınması suretiyle şirketin bir nevi sigortası oluşturulmuş olmaktadır.
Aile anayasasıyla şirketi kendi kasası olarak göremeyen bireyler şirket değerini yükseltme gayesine girerler. Şirket vizyonu ile birlikte belirlenen prensiplere uygun şekilde meydana getirilecek düzenlemeler ile birlikte nesiller arasında köprüler kurularak aile şirketinin devamlılığının ve sürekliliğinin kurulması sağlanabilecektir. Aile anayasasıyla birlikte liyakat düzeni kurulması sağlanabilir ve şirketlerin uzun yıllar ayakta kalması yoluna gidilebilecektir.
Aile şirketleri bakımından kurumsallaşma yoluna gidilerek şirketlerin uzun soluklu yaşaması sağlanabilir. Aile geleneklerinin yanı sıra yazılı olarak aile anayasası düzenlenmesiyle birlikte profesyonelleşme yoluna gidilerek yetki ve sorumluluklar net şekilde paylaştırılır, liyakat düzeni ile birlikte de işlerin yürütülmesi bakımından yönetim şekli benimsenebilir.
Paylaş