Paylaş
Kışın soğuyan hava nedeniyle su içmeyi sıklıkla unuturuz. Hatta gerekli olmadığını düşünürüz. Oysa kuru kış havası nedeniyle vücudumuzun sıvı ihtiyacı artar. Taze meyve suları bir yere kadar bu açığı kapatabilir ama yine de suyun yerini tutmaz. Su içmeyi hatırlatacak birçok yöntem olmakla beraber en eski ve etkilisi masanın üstünde dolu bir şişe bulundurmaktır. Böylece şişeyi gördükçe küçük bir yudum su içebilirsiniz. Susuz kalmanın erken doğum riskini artıracağını unutmayın.
Grip aşısı hem sizi hem doğmamış bebeğinizi korur. Çünkü gebeliğin yarattığı immun sistem değişimi, enfeksiyon şiddetini çok daha artırabilir. Aşıdan korkmayın. Gebeliğin her döneminde aşıyı güvenle olabilirsiniz.
Gebelik boyunca vücudunuzun daha duyarlı ve korunmasız olduğunu unutmayın. Soğuk hava ve mikroplarla sık sık karşı karşıya kalmak, bağışıklık sisteminin gebelikte baskılandığı da hesaba katıldığında, hastalıklara daha kolay yakalanmanızı sağlar. Bu nedenle dışarısı aşırı soğuk ve karlı olduğunda, planlarınızı yeniden gözden geçirin ve mecbur olmadıkça sıcak ev ortamından uzaklaşmayın.
Çoğu kadın gebelik sırasında ilaç almaktan korkar. Bebeği etkileyeceğini düşünür. Tabii bu tarz endişeler olağan karşılanabilir ancak, soğuk algınlığı veya grip 3 günden fazla sürerse mutlaka doktora gidin ve tedaviye uyum gösterin. Doktorunuza güvenin ve verdiği ilaçları düzenli olarak kullanın.
Gebelik esnasında cilt daha kolay kurur. Kışın sert ve soğuk havasıyla temas eden cildin daha da kuruması kaçınılmazdır. Kuruyan ciltte kaşınma ve tabaka tabaka dökülme gibi bulgular oldukça yaygındır. Bu nedenle kış gebeleri, cildine daha çok özen göstermelidir. Uzun süren sıcak banyolar cezbedici gözükse bile, özellikle ılık su tercih edilmelidir. Banyodan sonra mutlaka nemlendirici krem veya losyonlar kullanılmalı, özellikle eller, dirsekler ve karın bölgesi nemlendirilmelidir.
Kışın evde tembellik yapmak cazip olmakla beraber bebeğinize karşı sorumluluklarınızı da ihmal etmemelisiniz. Hafif egzersizler yaparak aktif olmaya çalışın. Düzenli ve hafif dozda egzersiz yapmak, bebeğinizin ve sizin bağışıklık sisteminizi güçlendirerek soğuk algınlığı ve gribe karşı dirençli olmanızı sağlar.
Kış=Grip+akan burun. Bu nedenle öğünlerde bol taze sebze ve meyve tüketin. Böylece hem susuz kalmazsınız hem de bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirirsiniz. İçtiğiniz sütün içine karıştıracağınız azıcık “safran” la vücut direncinizi yükseltebilirsiniz.
Kış mevsimi, kalın ve yün giysilere hapsolmanız anlamına gelmez. Üstelik ekstra hassas olan cildiniz bu giysilerle tahriş olabilir. Yumuşak pamuklular ve ince yünlü giysiler tercih edilmelidir. El ve ayaklar vücudun diğer yerlerine göre daha soğuk olduğundan mutlaka çorap ve eldiven kullanmak gerekir.
Kim olursa olsun, hasta insanlardan uzak durun. Ellerinizi düzenli olarak yıkamayı ihmal etmeyin. Özellikle okul çağındaki minikler hastalığın kolayca yayılmasına sebep olduğundan yakın temastan kaçının. Evinizi düzenli olarak havalandırın. Vücut direncinizi düşürecek davranışlardan uzak durun. Gece uykunuzu yeterince aldığınızdan emin olun. Gün içinde de dinlenmeye de zaman ayırın.
Paylaş