Paylaş
Cinsel istek ya da isteksizlik, kişilerin ruh durumuyla yakından ilişkilidir. En çok bahsi geçen değişim zamanları bahar aylarını kapsar. Bahar aylarında farklı hastalıklara yakalanma yatkınlığı arttıkça ruhsal sıkıntılara da yatkınlık da artar.
İlkbahar dönemi doğanın canlanması olarak kabul edilir. Gece gündüz zaman farklılıkları ve küresel mevsim değişimlerinin etkileri ruhsal durumumuzu, düşünce sistemimizle birlikte olaylara bakış açımızı da etkiler. Hepimiz bu zamanlarda gün içinde hem kışı hem yazı hem de baharı yaşarız ve haliyle psikolojimiz de etkilenir, bu da depresif belirtilere zemini hızlandırır. Bu etkilenmeler; yataktan kalkmada zorluk, aşırı uyku hali, gün içerisinde ayılamama, sürekli yorgun hissetme, isteksizlik, gerginlik, moral bozukluğu, iştahta değişkenlik, kaygıda artış, aşırı telaş hali, sinirlilik, dikkat sorunları, huzursuzluk, enerji kaybı gibi birçok etkiyi kapsar. Tüm bunlara bağlı olarak kişilere göre değişkenlik gösteren cinsel istekte azalma ya da cinsel dürtüde artış olabilmektedir.
Melatonin ve seratonin hormonları mevsimsel değişimlerden etkilenmektedir. Çünkü bu iki hormon uyku, uyanıklık, enerji, mutluluk ya da mutsuzlukla ilişkilidir. Bu da ruh halimizi ve dolayısıyla cinsel isteğimizde de etkilidir.
Güneş ışığının ve ılık havanın doğal afrodizyak olduğu söylenir. Özellikle kuzey iklimlerinde Haziran ayının cinsel isteğin ve romantik ilişkilerin en yoğun yaşanan ay olarak değerlendirildiği görülür. Amerika'da bir üniversitede, öğrencilerin cinsel deneyimlerini en yoğun yaşadıkları zamanın Haziran ayı olduğu görülmüştür. Bu aylarda cinsel istek ve dürtülerde artış olduğu araştırma ile desteklenmiştir. Kuzeyde Haziran aylarının ülkemizde bahar ayları ile denk geldiği dikkate de alınmalıdır.
Bahar ve yaz aylarında cinsel istek ön plana çıkar çünkü bu mevsimlerde kişiler kendilerini daha canlı, daha enerjik daha bakımlı hissederler. Spor yapmaya, bakımlarını artırmaya başlarlar. Spor vb. aktivelerle kan akışı hızlandıkça cinsel enerji ve istek artar.
Bahar ve yaz ayları tatili çağrıştırır, bu da dolaylı olarak zihindeki gerginliği alır, cinselliği düşünme ve cinsel istek olarak bize döner. Yine taze meyve ve sebzelerin tüketilmesinin başlamasıyla da doğal afrodizyakları bilinçli ya da bilinçsiz tüketerek cinselliği kendimize çağırmaya başlarız.
Tüm bunlardan “Cinsel istek sadece bahar ve yaz aylarında olur” gibi bir netice çıkarılmamalıdır. Cinsellik ve cinsel istek her mevsimde vardır ve yaşanır. Yukarıda yazılanlar, araştırmalar ve daha yoğun görüldüğü dönemler olarak değerlendirilmelidir.
Paylaş