Paylaş
Birçok çift aile danışmanına/evlilik terapistine boşanmadan önceki son adım, “Bunu da denemedik demeyelim” diye başlıyorlar konuşmalarına. Çok da inanmıyorlar aslında düzelebileceklerine. Çünkü kendi aralarında defalarca düzeltmeye çalıştıklarını, birbirlerine şans verdiklerini düşünüyorlar. Herkes kendine düşeni fazlasıyla yaptığını, artık tükendiğini ve dayanamayacağını anladığını da belirtiyor. Çoğu durumda da eşlerden biri boşanmaya kararlı iken diğeri boşanmanın gerçekliğiyle yani eşinin gerçekten ciddi olduğunu görünce son ya da gerçek çırpınışlarına başlıyor. Aile terapistinden de bir o kadar beklentisi yüksek oluyor haliyle.
Çiftler, zamanında yani umutlar tükenmeden gelinen bir noktadaysa evlilik sorunları adım adım, geleceğe dönük planlamalarla ve yapılanmayla çözümlenebiliyor. Bu başka bir yazının konusu olacağı için boşanma kısmına daha çok dikkat çekmek istiyorum.
Acele karar vermeyin
Boşanma aşamasına gelen çift gerçekten her şeyi denediğine, kendi aralarındaki iletişim tarzı, adil ve objektif değerlendirebilme, ciddi bir özeleştiri aşaması, güvenilir büyükler ya da dostlardan fikir alma, evlilik terapistinden destek alma, kendini geliştirmeye, eşine ve ilişkisine kendini adama, ahde vefa gibi birçok düşünsel, davranışsal ve etik değerlendirmeleri yaparak bu karara vardıysa gelinen nokta boşanma olabiliyor. Bu değerlendirmelerle bu noktaya gelindiyse çoğu zaman sağlıklı bir karar da olabiliyor. İşin içindeyken insan sağlıklı karar verip veremediğinden emin olamayabilir haliyle bazen çoğu uzman bile sizi yanlış yönlendirebilir, aman dikkat! Acele karar vermemek iyi. Adil bir değerlendirme yapmak için kendinize veya eşinize de zaman tanımak ilk en önemli aşama diyebiliriz.
Türkiye'de boşanma nedenleri
Türkiye’deki boşanma oranlarının artmasının ardında, nedenlerine baktığımızda çok da sürpriz olmayan verilerle karşılaşıyoruz aslında. Verilerin TÜİK (2017) ve gayrı resmi yani terapilere gelen çiftlerden alınan bilgilere göre olduğunu belirtelim. Nedir bu nedenler?
-Cinsellikle ilgili yaşanan sıkıntılar,
-Her türlü şiddet,
-Aldatma-aldatılma
-Sosyal medya kullanımında güvensizlikler, şüpheler ve uzlaşamama
-Eşlerin birbirleriyle ortak paylaşımlarda bulunmamaktan kaynaklanan sıkıntılar/ilgisizlik,
-Eşlerden birinin kendini uzun zamandır değersiz hissetmesi
-Ailece birlikte vakit geçirmeme,
-Sorumsuz ve ilgisiz davranma
-İlişkinin fazla rutine girmesi ve eşlerin bu konuda çaba harcamaması
-Eşin bedensel temizliğine dikkat etmemesi veya rahatsız edici kokması
-Ev ile ilgili sorumlulukların alınmaması,
-Evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama,
-Sigara kullanımı (eşlerden biri içmiyorsa diğer eşin kullanımı),
-Eğlence alışkanlıkları ve alkol alışkanlığı,
-Arkadaşlar, görüşülen kişiler,
-Eşlerin ailelerine karşı saygısız davranması,
-Eşin ailesinin aile içi ilişkilere karışması,
-Aile içi cinsel taciz,
-Çocuk olmaması veya eşlerden birinin istiyor ve diğerinin istemiyor oluşu
-Hayal, amaç, siyasi, dini hayat görüşünde anlaşamama
Önemli not: Özellikle gayrı resmi sonuçların evlenmeden yaşayan, dini nikahlı ya da uzun süreli birlikte yaşayan çiftleri de kapsadığını belirtmeliyiz. Boşanma burada ayrılık olarak karşımıza çıkıyor. En az evlilik kadar ciddi ilişkilerden bahsediyoruz.
Sıkıntılarınızı çözmek için zaman kaybetmeyin
Sorun ya da sorunlar her ne olursa olsun ilişkinizle ilgili sıkıntıları görmezden gelmeyin, bir taraf sürekli şikayet ediyor, kavga ediyorsa onu dinleyin ve çaba gösterin, sıkıntılarınızı çözmek için zaman kaybetmeyin, kendi aranızda çözemediğiniz hatta konuşmadığınız bir duruma gelmişseniz daha da fazla kronikleşmeden sorunlar mutlaka evlilik ve ilişki konusunda uzman bir terapistten yardım alın. Sonra son pişmanlık fayda etmeyebilir çünkü eşlerden biri bu konuda kendince çok mücadele etmiş, yorulmuş, tükenmiş ve umudunu kaybettiği için ilişkiye dönüşü olmayabilir. Bu raddeye gelindiğinde maalesef ilişkilerde enerji, motivasyon ve istek düşebiliyor, eskisi tadı kalmıyor. Siz siz olun ilişkinizi ve eşinizi kaybetmek istemiyorsanız bir an önce harekete geçin, çabanızı ve sevginizi gösterin ve hissettirin.
Paylaş