Paylaş
Ergenliğe başlama ve ergenlikten çıkma yaşlarında kesin sınırlar yoktur. Çocuklar 10 – 18 yaş aralığında bir dönemde ergenliğe girer ve çıkar. Ergenlik insan hayatında fiziksel gelişmenin en fazla olduğu dönemlerden biridir. Bu dönemde kızlar 20 cm civarında uzar erkekler ise 25 – 30 cm civarında uzarlar. Bazı çocuklar çevresel ve genetik faktörlerin etkisiyle bu döneme erken veya geç başlayabilir bu farklılıkların olması gayet doğaldır.
Büyüme boy ve kilonun artması, irileşme anlamına gelir. Olgunlaşma ise sesin kalınlaşması, adet görme, kıllanma gibi gelişim sonucunda ortaya çıkan özelliklerdir. Ruhsal ve bedensel gelişim bazen aynı paralellikte olmaz. Bazıları fiziksel olarak çok çabuk büyür ama hala çocuksu davranışlar gösterir, bazıları ise küçük adam gibidir, bedene göre ruhsal gelişim daha öndedir.
Aynı şekilde bedensel gelişim ile hareket gelişimi ve koordinasyonu aynı paralelliği göstermez ve bu yüzden genç, daha bedenine uyum sağlayamadığı için sık sık sakarlıklar gösterir.
Bu dönemde hızlı gelişme ve büyüme olduğu için hücre oluşumu fazladır. Hücre çoğalması ve büyüme için bu dönemde enerji veren besinlere, proteinlere ve kalsiyum içeren besinlere daha fazla ihtiyaç duyulur.
Fiziksel gelişime paralel olarak kız çocuklar da kadınımsı özellikleri görülmeye başlar. Göğüsler belirginleşir, koltuk altlarında ve genital bölgelerde kıllanmalar başlar. Vücutta yağlanmalar olur ve buna bağlı olarak vücut hatları şekillenir, sivilceler çıkar, adet görmeye başlar. Erkek çocuklarda erkeksi görünüme, erkek özelliklerini almaya başlar. Ses çatallaşır, kıllanmalar başlar, kas gelişim artar, sperm üretimi başlar.
En önemli sorunlar bağımsızlık hattında yaşandığı için olur olmadık sebepler yüzünden anne baba ile çatışma yaşanmaktadır. Farklı ve alternatif düşünmek iyidir, fikir zenginliği getirir fakat bu her şeye muhalefet olmak, karşı gelmek demek değildir. Arkadaş seçimi, arkadaşlarla ve dışarıda geçirilen zaman, giyim tarzı ve isyankar tavırlar yüzünden sıklıkla sorunlar, çatışmalar yaşanır. Bu sorunları aşabilmek ve çatışmadan çözebilmek için bu tür davranışların denetlemek değil, ortak yaşamın kuralları olduğu belirtilerek bu çatışmalar azaltılabilir.
Bağımsız olmanın eğitimle ve tecrübe ile kazanılacak bir olgu olduğu unutulmamalı. Bu nedenle gençlerin anne babanın bu tutumlarına isyan etmemeli ve anne babanın da ölçüyü kaçırmadan, özel yaşamın sınırlarını ihlal etmeden ortak iletişim dili bulmaları gerekmektedir.
Ergenlik döneminde karşı cinsten biraz uzaklaşılsa da gizli bir çekim vardır. Bazı yetişkinler kız ve erkeklerin bu dönemde flört ilişkisi içinde olacaklarını düşündükleri için bu tür arkadaşlıklara karşı tavır içindedirler. Bu tarz bir yaklaşım kız ve erkekler arasında sağlıklı dostlukların kurulmasını engelleyebilir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin kurulacak dostluklar ilişkileri zenginleştirecektir.
Psikolog Bekir Fehmi Örmeci
Paylaş