Barış Çakır
Barış Çakır
Barış Çakır

Unutma, o tekme hepimize geldi!

"Kadınlar şeytandır" diyen din adamı suçlu. Hamile kadın sokakta dolaşmasın diyen adam suçlu suçlu. Otobüste kadına saldırılmasını izleyenler suçlu.

Haberin Devamı

Spor hocamla sabah 6’da yürüyüş yaparken tek başına yürüyüş yapan bir genç kız gördük.

- Hocam bak, şu kızı görüyor musun?

- Evet

- O kızın bu saate tek başına yürüyebilme, spor yapabilme özgürlüğü aslında bizim özgürlüğümüz. Hayal etsene, sokakta hiç kadın olmadığını.

- Evet hocam, bir ülkenin kadınları ne kadar özgürse, o ülke o kadar özgürdür.

- Onun caddede güvenli bir şekilde yürüyebilmesi bizim de sorumluluğumuz.

- Eskişehir’in ne kadar özgür olduğunu şöyle anlatırlar, gece 12 de bile bir genç kız sokakta tek başına yürüyebilir.

Benim açımdan bu haftanın en önemli haberi, Maslak'ta otobüste saldırıya uğrayan hemşire hanımdı. Bir kadın, şort giydiği için, bir adam tarafından saldırıya uğradı. Adamın kadına saldırırken söylediği iddia edilen sözler dehşet verici. "Kadınlar şeytandır! Şortlu kızlar ölmeli" şeklinde bağırarak kıza tekmeyle saldırmış. O saldırı hepimize yapıldı. Buna benzer olayları unutup hayatımıza devam edersek, bu saldırganlar amacına ulaşacak. İnsanlar kıyafetlerini saldırıya uğrama ihtimaliyle seçecekler, tek başına otobüse binmeye çekinecekler. Aileler, çocukları, işe okula giderken sürekli korku hissedecekler.

Haberin Devamı

Bence tek suçlu içine şeytan kaçmış o figür değil. Adam bu eyleme nasıl cesaret edebildi. Bu olaydaki suçlular bence sırasıyla şöyle:

“Kadınlar şeytandır” diyen din adamı suçlu. Hamile kadın sokakta dolaşmasın diyen adam suçlu suçlu. Otobüste kadına saldırılmasını izleyenler suçlu. Hiçbir şey yapamıyorsanız bile avazı çıktığınız kadar bağırın. Otobüsü hastaneye götürmeyen, ya da kapısını kitleyip polisi çağırmayan otobüs şöförü de suçlu. Bu şiddeti yapan kişi nasıl otobüsten inip evine gidebiliyor. Hukuk sistemimiz sağ olsun, adamı çoktan bıraktı. Adamın serbest kalırkenki gülümseyen fotoğrafları çoktan sosyal medyaya düştü. Adam yargılanacak belki ama, zaman aşımı ya da takipsizlikten unutulacak gidecek. Cezasız kalan suçlar işlenmeye devam eder.

Gezi Parkı'nda pala ile kızların kalçalarına vuran adamı hatırlayanınız var mı? Kayboldu gitti. Muhtemelen takipsizlik. Yankesiciliği, gasp kapsamına soktular, nasıl bıçak gibi kesildi hatırlıyor musunuz? Ne toplum ne de hukuk, kadına şiddeti yeteri kadar önemsemiyor. Siyasetçilerin, hemşire hanıma, Kabataş'taki bacımıza sahip çıktıkları gibi sahip çıkmalarını istiyorum.

Haberin Devamı

Erkek egemen toplumun kurallarından bunalıyorum. Erkeklerin, hormonlarının yarattığı içgüdüyle, kadınları çekici bulması dünyanın doğası. Kadın da genetik mükemmellik içgüdüsüyle kendisini çekici bulan erkeklerden tercihini yapıyor. Modern dünya bunun kurallarını çok güzel belirlemiş. Cennetteki vaadlerden olan kadınlara, bu dünyanın bazı erkeklerinin bakması bile yasak. Ve iç güdüleri ile günahlar arasında kalan bu figür, kendi çıkmazının suçlusu olarak o genç kızı görüyor. O kızı, aklına kötü (!) şeyler getiren şeytan olarak düşünüp şiddet uyguluyor. Hiç kimse, bu olayı adamın manik-depresif hastalığı nedeniyle yaptığına inanmasın. Etrafta şeytanlar görüyorum diyen bir şizofren hastası olsa ancak davranışını açıklanabilir. Bu durumdaki birisinin zaten akıl hastanesinin kilitli bölümüne kapatılması gerekir.

Gazete okuyan, modern Türkiye’nin erkeklerine sesleniyorum. Hemşire arkadaşımızı toplum olarak koruyamadık ve özgürlüğümüzü biraz daha kaybettik. Sokakta yanımızda tek başına yürüyen, otobüste metrobüste tek başına seyahat eden kadınları kollamamız lazım. Unutma onun özgürlüğü senin özgürlüğün.

Sevgiyle kalın...