Burun estetiği ve yağlı deri

ASJ'den (Aesthetic Surgery Journal) bir makaleyi eleştirmemi istediler. İyi ki istemişler. Çok şey öğrendim. Makale burun derisi ile ilgiliydi.

Hastalarımız en çok, burunları küçülsün istiyor. Burun küçültmek için burun derisine karşı mücadele veriyoruz.

Burun, burun iskeleti ve örtücü yumuşak dokudan oluşuyor. Burun iskeletini, kıkırdak ve kemik oluşturur. Örtücü dokuyu, kas, ligamentler, yağ ve deri oluşturur. Deri dışındaki yumuşak doku, nadiren fazla olur. Ancak deri bazen o kadar kalınlaşır ki burun patlıcan gibi görünür. İşte bu probleme cerrahın elinden bir şey gelmiyor. Çünkü biz, temelde kıkırdak ve kemikleri ameliyat ediyoruz. Kemik ve kıkırdakları, keserek küçültebiliyoruz, şekil verebiliyoruz ancak deri çıkartamıyoruz. Deriden parça çıkartabiliriz ama korkunç izler kalır ve muhtemelen estetik görünmez. “Doktor bu kesik ne” diye kavgaya tutuşabiliriz.

Burun estetiği ameliyatımız, derinin büzüşebilme kapasitesi ile sınırlı kalıyor. Limitlerimizi deri belirliyor. Kalın ve yağlı deriler, burun estetiğine ne yazık ki daha az yanıt veriyor.

YAĞ BEZLERİ DERİYİ KALINLAŞTIRIR

Derinin kalınlaşmasına neden olan en önemli faktör ise yağ bezleri. Yağ bezleri, uç organlarda çok bulunur ve derinin kendi kendisini yağlaması sağlar. Aksi taktirde soğukta deri kurur. Nemlendirici krem çağında derimizin kuruduğunu pek görmediğimiz için yağ bezlerini siyah noktalar ürettiği zaman hatırlıyoruz.

Burun derisi sürekli kendini yeniler. En alttaki hücreler, sürekli yeni hücre üretiyor ve bu hücreler yüzeye ilerleyerek, yaklaşık 100 gün sonra derinin en üst tabakasına ulaşıp dökülüyor. Bu döngünün yavaşlaması derinin kalınlaşmasına neden oluyor. Mesela yağlı olan deriye nemlendirici sürmek en büyük hataymış. Nemlendirici kremler, hücre döngüsünü azaltıyormuş ve kalınlaşmaya neden oluyormuş. Bu nedenle burnunuz yağlı ise burnunuza nemlendirici sürmeyin.

DERİNİ ÜRETTİĞİ YAĞI MUTLAKA DIŞARIYA BOŞALTMASI GEREKİYOR

Yağ bezi sayısı ise genetiğimizle ilgili ne yazık ki. Yağlar dışarıya boşalmazsa deri, kendi yağı ile savaşmaya başlıyor. Bu ise, dışardan kızarıklık, aşırı yağlı görünüm, kabuklanma ve kılcal damar artışı olarak görünüyor. Bu yangıya, fibrosiz denilen kollajen üretimi artışı eşlik ediyor ve burun derisi kalınlaşmaya devam ediyor. Dokununca hemen kızaran burunları ameliyat edince burunda bir sürü sivilcelenme oluyor ve burun ne yazık ki yeteri kadar küçülmüyor.

Şimdi tedaviye gelelim.

Burun derisinin yağlanmasını azaltmak için mandelik asit ve salisilik asit petleri kullanılıyor. Bu ilaçlar gözenek çaplarını azaltıyor. Bir ilacımız da retinoik asit. Bildiğimiz A vitamini. Bu ilaç derinin 100 gün olan hücre döngüsünü azaltıyor, derinin soyulmasını hızlandırıyor ve gözenekleri küçültüyor. Bu tedaviler kalıcı sonuç vermiyor. Sürekli ve aralıklı kullanmak gerekiyor. Uzun süre kullanım ile deri daha ince, daha yağsız oluyor dolayısıyla burun küçülüyor. Bir de ağızdan kullanılan vitamin A hapları var. Ünlü, mide bulandıran, dudakları kurutan sivilce ilacı olur kendisi. Bu ilaç, yağlı burunlarda ciddi incelme sağlıyor. Bu tedaviler burun ameliyatının başarısını inanılmaz artırıyor. Bu tedavileri mutlaka bir dermatolog kontrolünde uygulamak gerekiyor.

2 ay sonra yeni ofisimize taşınıyoruz. Burada burun ile ilgili her şey olsun istiyorum. Bir KBB uzmanı olacak. Bu makaleden sonra bir de dermatolog mu olsa diye düşünmeye başladım.

Güzel bir hafta olsun efendim.