Aylin Çalışkan
Aylin Çalışkan
Aylin Çalışkan

Yemiyor işte ye-mi-yor!

Oğlum 29 aylık olmak üzere. Ek gıdaya 5 aylıkken başlamıştık. 2 yıl önce bugünlerde "Acaba yer mi?" endişesi ile elimdeki kaşığı olabildiğince tereddütle ağzına doğru ilk uzatışımı hatırlıyorum.

Haberin Devamı

Oğlum 29 aylık olmak üzere. Ek gıdaya 5 aylıkken başlamıştık. 2 yıl önce bugünlerde "Acaba yer mi?" endişesi ile elimdeki kaşığı olabildiğince tereddütle ağzına doğru ilk uzatışımı hatırlıyorum.

Tereddütlüydüm, çünkü kafamda yemek yemeyen çocukların yaptıklarını anlatan anne sesleri yankılanıyordu. Öyle gergindim ki ... Bir yandan bebeğime hissettirmemeye çalışıyorken diğer yanda güzel tarifler peşinde koşuyordum. Öyle korkmuştum ki yememe kabusundan sonunda başıma geldi.

Bana göre yemiyordu. Sürekli yemediğinden bahsediyordum etrafımdakilere. Yemesi için uğraşırken peşinde kaşıkla koşmamak için direniyordum. Televizyonu açıp önüne Ata'yı oturtup yemek yemesini bile istediğim oldu. Ya da eline oyuncakları verip, dikkatini dağıtırken kaşığı ağzına tepdiğim de oldu. Şimdi dönüp bakıyorum da bu stres ve acemilik nedeniyle bu çocuğu hep yememeye hazırlamışım.

Haberin Devamı

Genetik faktörlerden, etrafımdaki olumsuz örneklerden niye bu kadar korktuğumu inanın hiç bilmiyorum. Ancak çocuğumun yemek yememesi, beslenememesi benim en hassas olduğum konu. Daha doğrusu, bir annenin bence en büyük önceliği çocuğunun beslenmesidir diye düşünüyorum. İçgüdüsel olarak biz anneler, çocuklarımızın yaşaması için ilk basamak olan beslenmeyi çok önemsiyoruz. Yemeyince dünyamız kararmıyor mu?

Bu mesele biyolojik, psikolojik olduğu kadar bir varoluş meselesi. Çocuğu yemeyen anne her daim şüphededir. Acaba ben iyi bir anne miyim? Yemediği zaman kahrolur "Çocuğumu besleyemiyorum, ben yetersiz bir anne miyim?" diye... 

İşte bu hassas soru ve sorunla her gün iç içe tam 24 ay geçti. Boyu, kilosu fena değil ancak aldığı kilolar sayemde değil...

Annanneyle, babanneyle, dedeyle, komşuyla, kuzenle arası iyi. Ne pişirirlerse yiyor. Sıra bana gelince "çikooota vey" diyor. Sanki okul kantincisiyim!

Bitmedi.

Bir günü birlikte geçirdiğimizde öğünler olabildiğince atlatılmaya çalışılıyor. En sevdiği yiyeceğe dili değdiğinde bile "iiiiiiiiiiiiiyk" sesi çıkartılıyor. Ne pişirirsem pişireyim kafa önce sağa sonra solla sallanaraka "ı-ıı!" denerek itiraz ediliyor.

Haberin Devamı

Annem, tabağı çok dolduruyorsun, korkuyor çocuk dedi bir gün. Posiyonu küçülttüm, bana mısın demedi.

Yemiyor işte, ye-mi-yor.

Oğlum benim elimden yemek yemiyor.