Paylaş
Bizim evde kişi başına 1 tablet düşüyor ancak tablette oyun oynayan çocuk sayısı sıfır. Bu durumu farkettiğimde benim için bu işte bir gariplik hissi oluştu. Birkaç farklı uygulama yükledim, aman ne eğlenceli al bak oyna cümlesiyle birkaç kez tableti uzattım ama yok. Atişko tableti sevmiyor. Baktım durum böyle, eh, benim de canıma minnet doğrusu.
Tableti edindiğimiz ilk günden bu güne iş için kullandığımı anlattım. Örneğin, şu an maillerimi kontrol ediyorum, yazı yazıyorum vb. gibi… Zaten Atişko’ nun zihninde bilgisayar/tablet = yazı yazmak gibi bir kalıp var.
Oyun oynamıyorum. Bilgisayar veya tablette, telefonda oyun oynama kültürüm zayıf. Beni oyun oynarken görmediği için kendisi de pek tercih etmek istemiyor olabilir.
Çocuklar duyularının tamamını kullanmayı sever. Elleriyle kavrayabilmek, dokuları hissetmek, kokusunu duymak, işitmek ve görmek, birbirine vurarak ses çıkarmaya bayılırlar. En başından beri bu tür oyunlar oynadığımız için sadece görme, biraz işitme ve birkaç parmak ucuyla dokunmak Atişko’ yu kesmiyor olabilir.
İki boyutlu deneyimlerden çok en az üç boyutlu eğlenceler onu daha fazla mutlu ediyor olmalı.
Dinozorlarıyla oynamak, bazen satranç, paten kaymak, bisiklete binmek, top atma, dart, misket oynamak, bebeklerin saçlarını taramak, araba yarışı bu aralar favori oyunları.
Saklambaç, elim sende, köşe kapmaca, düz koşu yarışı ise tüm zamanların favori oyunu.
Legolarla kule yapmak ve minik minik oyuncak parçalarını tamir etmek onda büyük bir heyecan uyandırıyor.
Sanırım en başında çok az süreli olarak tablet vermiş olmak, daha sonra bunun bir iş ve iletişim aracı olduğu anlatmak ilgisini bir şekilde azalttı. Oynamasına karşı değilim. Aksine günün belli saatlerinde çeşitli oyunlar oynamasını çok arzu ediyorum. Bu sayede zeka gelişimine katkılar olacağına eminim.
Tablette oyun oynamak ve bilgisayar ile ilgili becerileri çok abartmamak lazım bu arada. Tıpkı bisiklete binmek, resim yapmak gibi bir beceri. Yani tableti hatmetmiş çocuklar dahi yerine koymak çok doğru değil.
Bu arada önümüzdeki sene ilkokula başlayacak Ata için teknolojik özellikleri ön planda olan bir okul değil de yaparak yaşayarak, duyularına hitap eden bir okul tercih etmeyi düşünüyorum. 0-7 yaş bedensel her aktivitenin ileride zekaya dönüştüğünü düşünürsek okul öncesi dönemde ve ilkokulda ne kadar çok duyu çalışması yaparsa çocuklar için o kadar iyi…
Tabletin azı karar çoğu zarar derken, bizimkisi de çok az oldu. Arttırmanın yollarını ararken aklıma sayı sayma, eşleştirme, öykü dinleme, öykü tamamlama, muhakeme yeteneğini geliştirecek çeşitli uygulamaları araştırdım ve harika çalışmalar buldum.
Bakalım sonuç ne olacak?
Paylaş