Paylaş
Özel eğitim, farklı gelişen bireylerin gelişim özelliklerine uygun biçimde bireysel olarak planlanan bir eğitimdir. Bu alanda yetişmiş, eğitim almış eğitimciler, uzmanlar ile birlikte yürütülen özel eğitim;
-Zihinsel yetersizlik
-Özel öğrenme güçlüğü (disleksi, diskalkulus vb ...)
-Yaygın gelişimsel bozukluklar ( Otizm, asberger, rett sendromu vb..)
-Görme engeli
-İşitme engeli
-Dil ve konuşma bozuklukları
-Bedensel ve ortopedik engel
-Üstün zekalılar konularını kapsayan geniş bir şemsiyedir.
Adını kişiye özel yapılan bireysel eğitim planlarından alır. Her bireyin gelişim özellikleri, eğitim ihtiyacı ve öğrenme hızına göre bireysel eğitim planları yapılır (BEP). Standart eğitimde ise bireylere göre değil, yaş grubunun genel öğrenme özelliklerine bakılarak tek bir plan uygulanır. Örneğin 1. sınıf planları 7 yaş çocuğunun öğrenme özellikleri, öğrenme hızı ve eğitim ihtiyacına göre belirlenir. Her okulda, her ilçede ve her ilde aynıdır. Özel eğitimde ise durum tam tersi diyebiliriz. Bir öğrencinin BEP planıyla diğer bir öğrencinin BEP planı ayrıdır. Sınıfta kaç öğrenci varsa o kadar BEP planı yapılmak zorundadır.
Bir örnek vermek gerekirse; genel eğitim tabldot yemek gibidir. Herkes aynı menüye tabidir, özel eğitim ise a la carte yemektir, bireyler kendi isteklerine göre yemek sipariş edebilir, seçebilir.
İster üstün zekalı olsun, isterse zihinsel öğrenme yetersizliği olsun, özel eğitim gerektiren bireylerin, akranlarıyla aynı okulda, aynı koridorlarda ve aynı bahçede eğitim alması çağımızın bir gereğidir. Bu nedenle ilköğretim okullarında açılacak özel eğitim sınıflarıyla hem engelli öğrenciler topluma kazandırılacak hem de diğer öğrenciler engelli bireylerin haklarına karşı daha duyarlı ve saygılı olmayı öğrenme fırsatı doğuracağı tartışmasız bir gerçek. Bunun için kaynaştırma eğitim programlarının titizlikle uygulanması çok önemli. Aynı zamanda okul yönetiminin engelli öğrencilere pozitif ayrımcılık yapması ve bu ilkelere bağlı hareket etmesi çağdaş eğitim anlayışının önemli bir parçası olmuş durumda.
Bir özel eğitim sınıfında veya okulunda okuma-yazma, matematik, hayat bilgisi, Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilgisi, görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi, teknoloji ve tasarım, bireysel etkinlikler, toplumsal uyum becerileri, Atatürk İlke ve İnkılapları, Trafik ... gibi pek çok ders işlenir. Bu derslerden seçilen uzun ve kısa vadeli amaçlar yine öğrencinin kapasitesine ve öğrenme özelliklerine göredir.
Bir öğrenci ile çizgi çalışmaları planlanırken, diğer bir öğrenciyle okuduğunu anlama, kompozisyon yazma çalışmaları yapılabilir. Bu nedenle, özel eğitim sınıflarında mevcut en fazla 10 kişidir ve derse 2 öğretmen girer. Bireysel farklılıklar çok belirgin olduğu için bu uygulama şarttır.
Ayrıca birden fazla engeli olan öğrenciler için asistan öğretmen görevlendirerek daha kaliteli bir özel eğitimden bahsetmek mümkün olabilir. Zihinsel yetersizlik artı görme engeli veya bedensel engelli öğrencilere ayrıca özel ilgi gerektiğinden bu konuda eğitim yöneticilerinin daha duyarlı olması özel eğitim öğretmenleri ve engelli çocukların ailelerinin en büyük beklentileri arasında yer alıyor.
Özel eğitimde bireyler erken yaşta eğitime başlar. Bu durumda yeni yasayla 4+4+4 ile özel eğitim öğrencilerini olumsuz yönde etkileyecek bir başlangıç söz konusu olmayacak. Hatta pek çok engelli öğrenci erken yaşta pek çok davranış değişikliği yaşayacak ve okul kültürü alarak topluma empoze olacak.
Ancak 13 yaşından sonrakilerin durumu ne olacak? Uygulamaların açıklığa kavuşmasını özel eğitimciler olarak merakla bekliyoruz.
Paylaş