Paylaş
Bir pazar akşamı kaleme alındı.
Pazar akşamı yorgun, bitkin bir halde, elimde çayım uzakları seyrederken düşündüm bunu. Hafta sonlarını heyecanla bekleyen ben, cumartesi-pazar dinlenmek yerine öyle çok yoruluyorum ki... Biraz dinlenme umuduyla cumartesi sabahı uyanıp evin içinde robot İrona gibi iş yaparken kendimi bulduğum için midir nedir, son zamanlarda sevmez oldum hafta sonlarını. Gelmesin istiyorum. Cumartesi-pazar demek çok yorulmak demek benim için. Hafta içi çalışmaktan, koşturmaktan ve çocuğumu doğru düzgün görememekten neredeyse bitap düşen ben hafta sonları ev işleri içinde kaybolmak istemiyorum.
Aslına bakarsanız ev işi dediğim çok basit günlük işlerden bahsediyorum. Etrafı topla, bir kaç çeşit yemek yap, çamaşırları makineye at, yıkananları kurut, kuruyanları katla... gibi. Ancak bütün bunları yapmaya üşenmeyen ben oğlumla vakit geçirememenin sıkıntısını hafta içine oranla daha yoğun yaşıyorum. Yani aynı evin içindeyken ondan uzak kalıyorum. "Hadi canım, sen biraz oyuncaklarınla oyna, ben şu yemeği hazırlayayım 2 dakikada."
2 dakikada yemek nasıl hazırlanıyor, yapabilen varsa beri gelsin. Telaştan ve yetememe duygusundan olsa gerek, ağzımda hep 2 dakika var.
Şimdi şu mutfağı toplayalım 2 dakikada.
2 dakikada hazır olurum.
2 dakika sonra oradayım.
O 2 dakikalar genelde 20 dakika oluyor ya, neyse, konumuz bu değil :)
Her işimi 2 dakikada halletmek için canla başla didinirken işleri biraz toparlayıp nihayet oğlumla oyun oynamaya başlıyorum. Bu akşam onu uyutana dek, şimdiye değin oynamadığımız oyunları oynadık. Pek mutluydu doğrusu.
Elimize kurdaleleri sıkıştırdık, 3'e kadar sayıp havaya attık. Havaya atarken boş durmadık "Heeeey!" diye haykırdık.
Sonra körebe oynadık. Körebe bendenizdi. Kapalı gözlerimle onu yakalamaya çalıştıkça gülmekten kırıldı çocuk :)
Öğlen uykusuna gitmek istemedi yine. Klasikleşti bu bizde. Cumartesi-pazar anne evdeyse çocuklar uyumaz diye bir kural geliştirdi sanıyorum.
Kurabiye yaptık. O minicik elleriyle hamura şekill verirken, süslerken çok mutluydu.
O kadar çok gülmüştük ki uykuya dalmak için diretmedi. Anladım ki anne ile eğlendiği zaman uyumayı kendisi istiyor. Yani çocuğumun ruhunu okşadığımda olması gerekenlerin olmasına izin veriyor. "Anne beni çok sevdin, tamam, çok mutluyum şimdi hadi uyuyalım."
Gece uyku öncesi yine bol bol oyun hatta dans eşlik etti. Onu böyle dans ederken, müzikten keyif alırken görmek çok güzel. Sonra dişlerimizi fırçalarken ağzımızdan çıkan haşır huşur seslere bile güldük yani.
Sarılıp uyumadan önce "Bugün pazar, yarın pazartesi" dedim Ata'ya. Yarın pazartesi. Şu an bitmesini hiç istemediğim hafta sonunun son saatleri.
İşte böyle zamanlarda hafta sonu bitmesin istiyorum.
Çalışan anneye bir gün daha verilse, tatil günü 2 değil 3 gün olsa, ne olur sanki?
Paylaş