Paylaş
Kahve içerdiği kafein, niasin, mikroelementler ve anti-oksidanlar nedeni ile zayıflamada etkili oluyor. Metabolizmayı hafif de olsa hızlandırıyor, kişinin istirahatte harcadığı enerjiyi arttırıyor. Özellikle beyine olan kan dolaşımını arttırıyor, kişiyi daha dinç hissettiriyor, dikkatin daha da yoğunlaşmasını sağlıyor.
Kahve sütle birlikte içildiği zaman, vücuda dengeli protein, karbonhidrat ve yağla birlikte girince kişiyi daha uzun süre tok tutuyor. İnsülin direncini kırıcı etkisi nedeni ile kişinin tatlı ihtiyacını azaltıyor. Özellikle canı sık tatlı isteyenler, tatlı yerine kahve içerlerse bu ihtiyacın kaybolduğunu göreceklerdir.
Yapılan birçok araştırmada şeker hastalığını önleyici olabileceği bildiriliyor. Kahvenin alzheimer ve parkinson hastalığına karşı düzenli tüketimde koruyucu etkisi olabileceği konusunda da araştırmalar var. Yaşlılarda hafızayı güçlendiriyor.
Sık migren atağı geçirenlerde beyin damarlarında kasılma yaptığı için migren atağını önleyebiliyor. Ancak çok sık kahve içenlerde kahveyi ani bırakırlarsa migren ataklarının sıklığı artabiliyor. Bağışıklık sistemini de güçlendirdiği ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi de olduğu biliniyor.
Ancak kahve yüksek miktarda tüketilirse zararlı etkileri de olabiliyor. Kalpte ritim problemi olanlarda çarpıntıyı tetikleyebiliyor. Kontrolsüz tansiyonu olanlarda kan basıncını arttırabiliyor. Günde 5 fincan ve üzeri kullanımında kemik erimesine neden oluyor. Günde 3 fincan ve üzeri kahve tüketimi doğurganlığı negatif yönde etkileyebiliyor.
Akşamları kahve tüketimi uykusuzluğa neden olabiliyor, aşırı kahve tüketimi sinirlilik ve tahammülsüzlük yapıyor. Kahve vücuttan su atımını arttırarak idrar ihtiyacını arttırıyor. Kalp ve böbrek hastalarında elektrolit dengesizliği yapabiliyor.
Paylaş