Paylaş
Nedense toplumda soğuk gıda ve sıvılarla boğaz sorunları arasında bir ilişki olduğu konusunda yaygın bir inanış vardır. Oysa faranjit veya bademcik iltihaplanmaları insandan insana çeşitli yollarla bulaşan virüs veya bakteriler ile meydana gelirler. Eğer alınan gıda veya sıvıda herhangi bir mikrop yoksa bunun boğazda enfeksiyona yol açması beklenmez. Fakat iritan, yani boğaz bölgesini tahriş edebilecek kadar aşırı soğuk veya aşırı sıcak koşullar bu bölgedeki dokunun direncini düşürebilir ve dışarıdan boğazımıza gelen mikropların yerleşmesi daha kolay olur.
Normalde boğaz bölgemizde bademcikler gibi çeşitli bağışıklık sistemi dokuları bulunur, ayrıca bu bölgeyi kaplayan doğal koruyucu bir flora (mikrobiyal örtüsü) ile yüzeysel bağışıklık elemanlarını içeren bir doku örtüsü (mukoza) vardır. Diğer yandan tükürük salgısı, dil hareketleri ve yutkunma işlevimiz de mekanik olarak ağız ve boğaz bölgesinde mikroplara karşı bir sistem oluşturur. Sağlıklı erişkin ve çocuklarda bütün bu koşullar dışarıdan gelen mikroplara karşı vücudu korur. Mukoza örtüsünü zedeleyebilecek koşullar bu direnci bozabilir ve enfeksiyona yol açabilir.
Günümüzün kalabalık toplumlarında bir erişkinin senede ortalama 4 kez, çocukların ise yaklaşık 7-8 kez boğaz-üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerine çok sık şahit oluyoruz. Bunlar faranjit veya bademcik enfeksiyonu şeklinde olabiliyor. Hastalığa yakalanmanın nedenini genellikle soğuk gıda, sıvı veya soğuk ortamda kalma ile ilişkilendirmemize rağmen, aslında neden hemen tamamen ‘kişiden kişiye bulaşma’dır. Bununla beraber bazı hastalarda boğaz bölgesinde iltihaplanmaya yatkınlık bulunabiliyor. Bunun sık nedenlerinden bazıları; burun tıkanıklığı, ağız solunumu, geniz akıntısı, sigara kullanımı, sigaraya maruz kalma, az sıvı alınması ve reflü şeklinde sıralanabilir. Bu durumlarda boğaz bölgesinin doku sağlamlığı düşüktür ve bu durumda örneğin aşırı bir soğukla temas olduğunda, tahriş zemininde, dışarıdan gelebilecek mikroplara karşı savunma da azalır ve iltihaplanma riski yükselir. Aslında dondurma yenmemesi yerine yatkınlığı arttıran nedenlerin tedavisi veya önlenmesi daha önemlidir.
Bu öneriler dışında aşırı dondurma yenmesinin obezite ile olumsuz hijyen koşulları ve soğuk zincirdeki olası aksaklıkların çeşitli sindirim sistemi sorunları ile ve bazılarında kullanılan koruyucu katkı maddelerinin başka türlü sağlık sorunları ile ilişkili olabileceği unutulmamalıdır. Deneyimlerime göre taze meyve ve sütten, evde yapılan dondurmaların tadı ve neşesi bir başka oluyor diyebilirim.
Paylaş