Paylaş
Bağışıklık sistemi (İmmün sistem), enfeksiyonlara karşı direnci sağlayan hücreler topluluğudur. Hastalıklara karşı koruma sağlayan, patojenleri (Hastalığa neden olan her türlü organizma) tanıyıp onları yok eden, kısacası vücudu yabancı ve zararlı maddelere ve mikroorganizmalara karşı koruyan bir sistemdir.
Güçlü bir bağışıklık sistemi için neler yapılmalı?
Sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak ve bu planı günlük rutin haline getirmek çok önemli. Yeterli ve dengeli bir beslenme planının; %12-15’i proteinlerden, %55-60’ı karbonhidratlardan ve %25-30’u yağlardan (Doymuş yağ asitleri < %10.0, Trans yağ asitleri %1.0, Çoklu doymamış yağ asitleri ≤ %10) sağlanmalıdır. Tabi bu dengeyi oluştururken rafine şeker, ilave yağ, koruyucu ve katkı maddesi içeren gıdalardan kaçınılmalıdır. Tüketeceğiniz gıdalar; antioksidanlardan, A, D, E, K, C ve B grubu vitaminlerinden, magnezyum, çinko, selenyum ve demir gibi minerallerden zengin besinler olmalıdır.
Peki, bu besinler nelerdir?
Amerikan Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; günlük antioksidan ihtiyacının karşılanması için sağlıklı bir yetişkin günde, 5-6 porsiyon taze sebze, meyve ve 6-11 porsiyon ise tam tahıl tüketmelidir. Peki, her gün bu miktarda meyve, sebze ve tam tahıl tüketebiliyor muyuz? Gerçekte günlük yoğun koşturma tempomuzda bu kadar yoğun beslenmemiz mümkün olmuyor. O halde ne yapmalıyız? Antioksidan açısından çok zengin gıdaları günlük beslenmemize dahil etmeliyiz. Bu gıdalar neler? Bilinen en güçlü doğal antioksidan propolis. Propolis nardan 80 kat daha güçlü antioksidan. Günde 20 damla tüketerek antioksidan ihtiyacımızın bir kısmını karşılayabiliriz. Tabi ki zencefil, zerdeçal, soğan, sarımsak, koyu yeşil yapraklı sebzeler (Ispanak, brokoli) ve kırmızı mor meyveleri de (böğürtlen, yaban mersini, çilek) unutmamak lazım...
Propolis
Propolis, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları güçlü antiviral, antibakteriyal, antifungal ve antioksidan etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru işlendiği takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Propolis detoks etkisi ile vücuttaki bozulmuş hücreleri, kanser hücrelerini, toksinleri, virüs ve zararlı bakterileri vücuttan uzaklaştırır. Düzenli tüketimde vücudu zamanla daha sağlıklı ve zinde hale getirir. Metabolizmayı dengeler ve vücudun kandaki oksijenden yararlanma düzeyini artırarak hücrelerin daha iyi beslenmesini de sağlar. Böylece daha iyi beslenen hücreler ile vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısı artış gösterir.
Antioksidanlar sitokin fırtınasını engelleyebilir mi?
Bilimsel çalışmalara göre bu sorunun cevabı evet. Çünkü sitokin fırtınası bir yangı yani enflamasyon durumu. Antioksidanlar ise aynı zamanda güçlü birer antienflamatuvar. Birçok bilimsel çalışmada, doğal antioksidanların vücutta enflamasyona yol açan sitokinleri yani iltihabı azalttığı gösterilmiş. 2003 yılında Almanya’da Otto Von Guericke Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışmada, propolis ve bileşenlerinin, insan hücrelerinde enflamasyona yol açan sitokinlerin üretimini baskılarken, bağışıklık hücrelerinin artmasını sağladığı gösterilmiştir. Bu çalışmada, propolis özütlerinde bulunan hesperidin, quercetin ve kafeik asit fenetil ester (KAFE) bileşenlerinin, insan bağışıklık hücresi fonksiyonları üzerindeki etkileri detaylı olarak araştırılmıştır. Sonuç olarak, incelenen propolis bileşenlerinin, enflamasyona yol açan sitokin türlerini baskıladığı ve lenfositler üzerinde düzenleyici etki gösterdiği tespit edilmiştir. Bu veriler, propolisin bağışıklık sistemini düzenleyici bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çalışma sonucunda, araştırmacılar propolisin immünoregülatör (Bağışıklığı dengeleyici) etkisiyle, güçlü ve doğal bir antienflamatuar (Vücutta iltihap azaltıcı) özellikte olduğunu belirtmişlerdir.
Tüm bunların yanında güçlü bir bağışıklık için;
Alkol ve sigaradan uzak durulmalı, düzenli ve yeterli uyumalı (Günde ortalama 7-8 saat), yeterli su tüketilmeli, (Günde ortalama 2-2,5 litre), kişisel hijyene dikkat edilmeli, düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Çünkü bağışıklık sistemi oksidatif hasara (Bedenin normal metabolik faaliyetleri ile ürettiği hücre atıklarına) önemli derecede hassastır ve optimal fonksiyon gösterebilmesi için yeterli düzeyde korunmaya ihtiyacı vardır.
Paylaş