Paylaş
Kadın olduğumdan mıdır bilmiyorum, bayılıyorum girişimci kadınlara. Kendini yenileyen, boş oturmayan, her an bir şey üretmek için çaba sarf eden kadınlar nerede olsa ilgimi çekiyor; hikâyelerini öğrenmek için can atıyorum…
Yaptıkları işler, yaratıcılıkları çok etkiliyor, çok heyecanlandırıyor beni…
Burada sizlerle üniversiteden beri can dostum olan Pınar Arınç Hasilik’in girişimcilik hikâyesini paylaşmak istiyorum.
İstiyorum ki; girişimcilik adına, adım atmak isteyen kadınlarımıza bir parça olsun cesaret versin, bir adım atmalarına vesile olsun. Hikâyesini şöyle anlatıyor:
“Üniversiteyi bitirdikten sonra profesyonel olarak bir şirkette çalışmaya başladım. Pek çok çalışan gibi benim de 1 saatlik öğlen aram vardı ve yemeklere koşturarak gider, hızlıca “fast food” yer, yediğimizden, sohbetimizden hiç bir şey anlamadan da işe dönmek zorunda kalırdık. Ve bundan çok rahatsızlık duyardım.
O zaman şöyle bir hayal kurdum; öyle bir hamburger olsa ki, 1 saat içine sığdırarak yesek, damağımızda nefis bir tat bıraksa, köftesi yağda kızartılmış olmasa, ev yapımı olsa, yanında bir bardak şarabımız olsa, öğlen arası keyfini daha şık bir mekânda yaşasak ve bütün bunlar olurken maliyeti de cebimizi delmese :)
Bu hayalimi bir kutunun içine koydum ve sakladım; çok emindim zamanı geldiğinde o kutu açılacak ve hayalim gerçek olacaktı” diyor…
Profesyonel olarak çalıştığı dönemde gıda sektöründe kendi işini yapan eşi ile tanışıyor ve evleniyorlar, ardından oğlu dünyaya geliyor ve işinden ayrılıp, çocuğunu kendisi büyütüyor ve bir süre sonra artık çalışıp üretmesi gerektiğine karar veriyor.
O arada kız kardeşini ziyarete Amerika’ya gidiyor ve orada şiddetli bir zatürre oluyor, 15 gün boyunca evden çıkamayıp TV seyretmek zorunda kalıyor. İzlediği bir TV programında nefis gurme burgerler yapıldığını görüyor. O AN “ İşte bu! Evet bu! Türkiye’de bunları yapmalıyız diye heyacanla bağırırken buldum kendimi “ diyor ve ekliyor.
O AN işimizdeki dönüm noktası oldu ve düşündüğüm gibi “Fast food” değil, “slow fast food gurme burger “ konseptimiz çıktı ortaya diyor.
“Yemek yediğim mekânın ismi de, kendisi de bana kendi evimdeymişim hissini vermeli; buradan yola çıkarak mekânımızın ismini “Friends & Burgers” koyduk “diyor ve tam olarak hayal ettiklerim ve fazlasını gerçekleştirdim ve yola devam ” diyor.
“4 senede 4. şubemizi açtık. Türkiye’nin dört bir yanından ”Franchasing” talebi geliyor. Bu da yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor ve büyük bir mutluluk veriyor bize “.
Son olarak iş hayatına atılmak isteyen hanımlara da tavsiyede bulunuyor; “Korkmadan hayallerinin peşinden gitsinler. Zorluklarla karşılaştıklarında pes etmeden mücadele ederlerse hiç şüphesiz üstesinden gelirler. Hiç bir zaman son yoktur; hep başlangıç vardır. Yeter ki gönülden istesinler “ diyor…
Arzu ben, hiçbir zorluk karşısında pes etmeyen ve hayallerinin peşinden giderek başarıya ulaşan, örnek bir can dostuna sahip olduğu için kendisini şanslı hisseden…
Paylaş