Öyle bir sevgi ile tanıştım ki ben

Mart ayını çok severim ben. Bana çok farklı duygular hissettirir.

Yeniden doğuş gibi gelir.

Bütün ağaçların, doğanın eskiden kurtulup yenilendiği, arındığı, yeniden doğduğu bir ay diye düşünürüm ve bu anlamda kendimle de özdeşleştiririm ben.

17 Mart 2004 tarihinde kızımın doğumu ile birlikte, aynı doğada olduğu gibi benim için de yeniden doğuşun başlangıcı oldu.

Tanrının yoktan var ettiği olağanüstü bir mucizeye tanık oldum o gün ben.

Mucizevi bir varoluşa tanık olmanın günüydü o gün benim için.

Mucizevi varoluşa ÇAĞLA ismini verdiğim en değerli gündü o gün benim için.

Doğar doğmaz koluma koyduklarında, ilk tanışmamızda hissettiğim sevgi selininin anlamını, öğrenmeye başlamanın günüydü o gün benim için.

O mucizevi varoluşun sahip olduğu mis kokunun hiçbir yerde bulunamayacağına şahit oldum ben.

Kokusunu içime çektikçe daha da güzelleştiğine tanık oldum.

Hayattaki en değerli sevginin bu mucizevi varoluşa karşı duyulan sevgi olduğunu anladım ben.

Öyle bir sevgiymiş ki, ne uykusuz geceler ne uykusuz günler yormazmış insanı meğer.

Yaka iğnesi gibi omuzunda gezdirmekten ne büyük mutluluk duyarmış insan meğer.

Saatlerce emzirmekten kolum kalkmazken, uykusuzluktan başım düşerken, “hadi artık uyu kızım çok yoruldun sonra emsin” diyen anneme, “emmek istiyor bırak emsin anne” diyecek kadar büyük bir sabır ve sevgiymiş bu tanıştığım.

Boğum boğum minik patilerine, minik ellerine saatlerce öylece bakakalmakmış bu sevgi.

Saçının küçücük bir zerresine bile zarar gelmesin diye uğraşmakmış bu sevgi.

Meğer mucizevi varoluşa duyulan aşkın, sevginin yerini hiçbir şey alamazmış.

Büyüdükçe büyürmüş sevgisi, büyüdükçe artarmış paylaştıkların lezzetine doyum olmazmış meğer bunları öğrendim ben.

Sonra birden, fark etmeden öğretmenin oluverirmiş küçük mucizen. Sen ona öğretirken, aslında ne çok şey öğrenirmişsin ondan kendinle ilgili.

Kaynağa olan yakınlıklarından hep bir tarafları zaten melekmiş onların, söyledikleri hiç boşuna olmazmış meğer.

Tanrının bana en güzel lütfuymuş benim mucizevi varoluşum, her gün varlığına defalarca kere şükürler ettiğim.

Arzu ben, ne ekersen onu biçersin sözünü kızının doğumundan beri ilke edinen ve bu yüzden de bolca sevgi, ilgi ekmeye çalışan, kızıyla beraber tüm evlatlarımızın sağlıklı, varlıklı, kendilerine, ailelerine, devlet ve milletlerine faydalı, sevgi dolu ve musmutlu birer insan olmaları için dualar eden bir anne.