Paylaş
İnsanın kökleriyle bir yere ait olması ne kadar güzel bir duygu değil mi?
Hele burası Mustafakemapaşa’m kadar güzel, insanı samimi ve güvenilirse. Mesela, gecenin saat 12’sinde yalnız başına genç bir kadın sokakta gezse bir kişi bile dönüp bakmaz. Herkesin abla, bacı, yenge, dost insan olduğunu derinden hissettiğiniz ve yaşadığınız, insanın içini ısıtan bir ilçedir Mustafakemalpaşa’m. İşte bu yüzden sanki hayata herkesten bir sıfır önde başlamışım gibi hissederim ben.
Öğrendiğim öyle çok şey var ki burada; değerlerimi belirleyen ve bu değerlerle yaşamımın her alanında beni ben yapan. Bu değerleri öğrenme sebebim ailem, hatta Mustafakemalpaşalı ailelerin kızları olmak bence.
Her aile değerlidir, evlatlarını çok sever ve iyi yetiştirmeye çalışır hiç şüphesiz de, bizimkiler sanki biraz daha farklı mı yetiştirdi biz kızlarını diye düşünür, kendime ve etrafımdaki Mustafakemalpaşalı arkadaşlarıma bakar; çok severim hepimizin bugün yaptıklarını, var oluşumuzu, kendimizi ifade edişimizi, ayaklarımızın yere sıkı basışını, sorumluluk duygumuzu, hangi çevreye girersek girelim uyumlanışımızı, her zorluğa göğüs gerebilme becerimizi, güler yüzümüzü, misafirperverliğimizi, komşuluk değerlerimizi ve tutumlu insanlar oluşumuzu.
Nasıl mıdır Mustafakemalpaşalı aileler?
Çok merhametli, çok ilgili, çok sevgi doludurlar da sanki bunu çok fazla gösterirlerse kızları şımarık olur diye çekinirler. Zira, genel olarak şımarık kızlardan pek hazzetmezler. Onlar kızlarının kendisini ve ailesini çok güzel temsil etmesini, sorumluluk sahibi olmasını, her zaman kendi ayakları üstünde durabilmesini isterler ve bunları öğretmeyi hedeflerler.
Varlıklıdır genelde Mustafakemalpaşalı aileler ama kızlarını asla “har vurup harman savuracak” şekilde yetiştirmezler. Onların lûgatlarında “Varlık içinde darlık öğretmek” diye bir söz vardır. “Hayatın ne zaman ne getireceğini bilemezsin”, derler. Kazandığın para ne kadar olursa olsun küçümseme. 100 lira kazanıyorsan 25 lirasını koy kenara. Daha ilkokulda verdikleri harçlıkları biriktirterek öğretirler bunu. Her gün bunun için şükrederim ben.
Öyle depresyona falan da giremez Mustafakemalpaşalı ailelerin kızları, daha doğrusu depresyona girdin mi kalamazsın oralarda uzun uzun. Hayat bu; her şey insanlar için. Hadi kalk bakalım yerinden. Tekrar dene. Tekrar dene. Başarana kadar. Pes etmez, pes edemez Mustafakemalpaşalı ailelerin kızları. “Çalışırsan başarırsın” derler kızlarına. Nerede olursan ol, ister evde, ister işte, ister okulda. Her ne yapıyorsan severek, isteyerek yap; işte o zaman başarı bulur seni. Bu yüzden küçük, büyük illa bir şey üretir bu ailelerin kızları.
“Konuşurken karşındakini düşünerek konuş” der bu aileler, onun için onların kızlarının empati yeteneği çok kuvvetlidir ve neye sahip olurlarsa olsunlar hep mütevazı, hep gerçek, hep saygılıdırlar.
Öyle seni mutlu etmek için de olumsuz bir tarafını gördüğünde susmaz Mustafakemalpaşalı aileler, neyse onu çat diye söylerler, kalıverirsin. Ama bir bakmışsın kendi yaşıtlarından daha olgun, daha anlayışlı olmuşsun. Yani kısacası Mustafakemalpaşa’nın kızları el bebek gül bebek büyütülmez, sonsuz sınırsız her şey önlerine hazır sunulmaz, her istekleri koşulsuz şartsız yerine getirilmez, ailelerin gücü yetmediğinden değil, kızları fırtınalarla karşılaşınca güçlü durabilsinler, karanlık bir sokağa girdiklerinde aydınlığı bulabilsinler, şiddetli dalgalarla boğuşmak zorunda kaldıklarında gemilerini limana sağ salim getirmeye cesaret etsinler, bolluğu bereketi yaşadıklarında ihtiyaç sahipleri ile paylaşabilsinler ve her ne yaşarsa yaşasınlar şükürde kalmak için sebep bulabilsinler diye.
Peki ya siz nasıl yetiştirildiniz? Ailenizin hangi öğretileri yaşamınızı belirledi hiç düşündünüz mü?
Arzu ben, ne öğrendiklerim yetti ne öğreneceklerim bitti diyen Mustafakemalpaşalı bir ailenin Mustafakemalpaşalı olmaktan gurur duyan kızı…
Paylaş