Paylaş
Bugün benim doğum günüm ve sanırım hayatımdaki en farklı doğum günlerimden birisini yaşıyorum. Korona virüsü sebebi ile bugün neredeyse 70 gündür evdeyim. Virüsten önce olsa doğum günümde kutlamalar yapmak için programlar yapar, gideceğimiz yerde rezervasyonumuzu yapar, evde vereceğimiz davete gelen dostlarımızı en iyi şekilde ağırlamak için organizasyonlar yapardım. Şimdi ise hiçbir program yapmadan bambaşka bir ruh halinde yeni yaşıma merhaba demeye hazırlanıyorum.
Bu dönemde fark ettim ki iş hayatımın bana kazandırdığı çok önemli bir kalıp olmuş. Çalıştığım bölüm sebebi ile zaman zaman “krizle başa çıkma” eğitimleri alırdık. O eğitimlerden öğrendiğim çok değerli bir bilgi vardı ki “krizi fırsata çevirin” “krizler doğru değerlendirildiğinde şirketlerin değişim ve dönüşüm sürecidir” demişti bir seferinde hocamız. “Krizle nasıl baş edeceğiniz, o esnada neye odaklanacağınızla çok ilgilidir” demişti. Şu anda dünya olarak bir krizi yaşıyoruz aslında. Virüs ortaya çıkıp evde oturmak zorunluluğu doğunca bu defa kendi kendime bu soruları sormaya başladım.
Şirket olarak değil de bir insan olarak ben neye odaklanmalıydım?
1- “Aman Allah’ım evde oturmak ne kabus, ne yapacağım, kahretsin, zaman da geçmiyor, gezemiyorum, kimseyi göremiyorum, herkes ölüyor, ne olacak? “gibi tamamen olumsuzluğa odaklanmak, bir seçenekti.
2- Bu krizde yaşadığım ülkeye, çevreme nasıl katkı sağlayabilirim? Bunun için ne yapmalıyım? Bir diğer seçenekti.
Ben ikinci maddeye odaklanmayı seçtim ve evde kalarak, sağlıklı kalmaya gayret ederek ve virüsün yayılmamasını sağlayarak bu sürecin hızlıca bitmesine yardımcı olabilirim dedim.
Yine, evde kalarak virüsün bir an önce bitmesini sağlayarak dükkanların, ofislerin, alışveriş merkezlerinin bir an önce açılmasını, üretimin bir an önce başlamasına katkı sağlar ve onlarca işsiz kalan insanın yüzlerce olmasını hatta binlerce olmasını engelleyerek bu sürece ve ekonomiye katkı sağlayabilirim dedim. Dediğimi yaptım da ve burada her şey iyileşiyor. Hayat normale dönüyor. Lütfen sizler de bu soruları sorun kendinize ve canım ülkemde güzelliklerine geri gelsin.
Vicdanen çok huzurlu ve çok mutluyum böylesi önemli bir sürece çok güzel ve çok değerli bir katkım olduğu için.
Yeni yaşıma girerken, bu süreç sayesinde bugüne kadar görmediğim bir dolu farklı “Arzu”yla tanıştım. Ben, inanırım ki her insan bu dünyaya bir hediye olarak gelmiştir. Hem de içlerinde kapalı kalmış, keşfedilmeyi bekleyen onlarca belki yüzlerce değerli yetenekle. Bugüne kadar bunu keşfedecek zamanınız olmadıysa işte tam sırası. Kaç yaşında olursanız olun hiç önemli değil. İster on beş yaşında olun, ister elli beş, ister seksen beş. Evde kendini, yeteneklerini, potansiyelini keşfedebilirsin. Adım at. Ortaya çıkart. O kadar çok uzmanından online eğitimler var ki, hem de ücretsiz. Bugüne kadar hiç düşünmediğiniz ya da üstüne çizgi çektiğiniz ne kadar şey varsa ortaya çıkartma zamanıdır. Gün yüzüne çıkart ve senden yeni bir sen yarat. Ne dersin?
Arzu ben, bu süreçte pek çok değerli üstatla çalışma fırsatı bulabilen ve zayıf alanlarını kuvvetlendirmek, kendini değiştirip dönüştürmek için adımlar atan, daha fazla nasıl üretebilirim diye düşünüp, sorularının cevabını bulan ve bunları eyleme geçiren, bu sebeple bu sürecin verdiği bu harika doğum günü hediyelerine minnettar, yeniden doğuşu bambaşka bir şekilde deneyimleyen bir ruh.
Paylaş