Paylaş
Her sene Kasım ya da Aralık ayında iş için Danimarka’ya giderim ben...
Soğuk kuzey ülkesi olmasına rağmen, çok severim orayı, sıcacık gelir bana...
Hatta biraz daha abartır,” evime geldim” derim Danimarka’ya gelince :) Eğer bundan önce bir hayat varsa ben mutlaka Danimarka’da yaşamış olmalıyım. Çünkü burada çok huzurlu ve mutlu hissederim kendimi. Gözlerimin içi güler, ruhum her an dans eder sanki...
Bu sene her zamankinden farklı can dostum Didar’ım da geldi benimle, değmeyin mutluluğuma...
İnsanın sevdikleriyle, sevdiği yerleri gezmesinin keyfi bir başkaymış meğer...
Bir de canım dostumun Danimarka’da çalışan ve burayı çok iyi bilen sevgili arkadaşı Pınar’ın da bize katılması ile gezmediğimiz, görmediğimiz yer kalmadı...
Dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olmasına rağmen bulduk en ucuz dükkanları da, yaptık yılbaşı alışverişlerimizi, ”ohhh sefamız olsun” dedik :)
Kiliseleri de atlamadık biz, hatta melekler karşıladı sanki bizi, dualarımızı ettik, mumlarımızı yaktık, hafifledik, kurtulduk bize iyi gelmeyen ne varsa üzerimizde...
Green Gate’ de uğradık tabii, bayılıyorum bu mağazaya, ne varsa alıp getiresim geliyor, seyrederken bile kaybediyorum kendimi...Mutlaka da taşıyorum oradan birşeyler evime :)
Öyle güzel süslenmiş ki,caddeler, sokaklar, oteller, masallar ülkesinde geziyormuş gibi hissettik kendimizi.
Mağazalar, yılbaşı masaları ile donatılmış. Bu masalara oturup yemek yiyesi geliyor insanın, hatta yetmeyip buralara alıp getiresi....
Öyle muhteşem!!!
Tivoli Bahçeleri kısaca Tivoli diye anılan müthiş bir turistik mekan var ki; kendimizi kaybettiğimiz, gördüklerimizin karşısında çığlıklar atarak gezdiğimiz...
İçinde, gölü, lunaparkı, lokantaları, farklı ülkelerin en görkemli binaları. Hansel ve Gretel’in sıcacık karşılaması :) Her yer ışıklarla , bolca yılbaşı ağaçları ile süslenmiş, mutluluktan ağzımızı bile kapatamadık, hatta bazen çocuklar gibi zıpladık heyecandan...
Peri kızları, sihirli değneklerini değdirmiş olmalılar ki, bu soğuk kuzey ülkesinde, kış zamanı görülmeye alışılmamış güneş, gün boyu gülen yüzü ile eşlik etti bize, ne yagmur yağdı, ne gün surat astı :)
Gelir seviyesi çok yüksek bir ülke olması sebebi ile sanata karşı büyük düşkünlükleri var Danimarkalıların tıpkı diğer Avrupa ülkeleri gibi...
Yolda çalınan enstrümanlardan dökülen notalar öyle güzel bir ahenk içinde yankılanır ki, kendinizi klasik müzik konserinde zanneder ve eşlik etmek istersiniz, ruhunuz dans eder adeta Danimarka sokaklarında...
İşte Danimarka burası. Gidilip görülesi bir masal ülkesi...
Arzu ben hâlâ oraları düşündükçe içi ısınan, bu masal ülkesini çok seven...
Paylaş