Paylaş
Büyüdüğüm için mi yoksa eskiden beri vardı da yeni yeni mi gün yüzüne çıktı? Hiç bilmiyorum ama son zamanlarda doğa ile iç içe olmak, toprağa ayak basmak, meyve sebze ekmek, dikmek, olanları toplamak, meyve ağaçlarından meyve yemek, bana büyük bir keyif vermeye başladı.
Kendimi dingin ve enerjik hissettirir oldu.
Hal böyle olunca doğa gezileri benim için vazgeçilmez olmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde kızımın yaz okulunun düzenlediği “Çılgın Çiftlik” gezisi vardı. Kızımda bana benzediğinden seve seve katıldık.
Kandıra yakınlarında ormanın içinde bir çiftliğe konuk olduk.
Ama ne çiftlik, her şey doğal…
Gübre kokuları, bağıran inekler, ortada gezinen tavuklar, kümesten toplanan yumurtalar...
Taktık kolumuza sepetleri, çoluk çocuk, cümbür cemaat tuttuk tarlaların yolunu…
Dalından koparttığımız biberler, kırılırken “kütür” diye ses çıkartan salatalıklar, mis gibi kokan domatesler, taptaze yeşil fasulyeler…
Mutluluktan, heyecandan şaşırdık kendimizi :)
Çocukların bilinçli bir şekilde yaptıkları konuşmalara tanıklık etmek ise en güzeliydi
“ Yerde minik karpuzlar var basmayııııınnn, herkes çok dikkat etsin yürürkeeeeen”
“ AAAAA sarımsak toprakta mı yetişiyormuş”
“Salatalık ne kadar küçük, bizim markettekilerine benzemiyor”… (Gülsek mi? ağlasak mı bilemedik?)
Sepetleri doldurduk, tuttuk fındık ağaçlarının yolunu. Bütün ağaçlar fındık dolu, yemekten toplamaya zaman bulamadık, dalında taptaze, misss…
E bu kadar doğal ortam, bünyeler çok alışkın değil, yorulduk tabii:) Yemek yemek lazım, dedik…
Zaten hazırlanmış her şey...
Elde açılan börekler, pideler...
Bir de taş fırında pişince nasıl sevdik, nasıl hoşumuza gitti…
Dopdoğal, taptaze bu hayat; İnsanları bile başka bakıyor, başka konuşuyor, başka gülüyor sanki…
Misafirperverler, hem de gönülden. Gösteriş yapmak üzere bir misafirperverlik değil yani…
Ana baba görgüsü beyaz peynir ve domatesi misafirine ikram etmekten çekinmeyecek kadar doğal, samimi, neşeli, neyse o, maske(siz)! dopdoğal insanlar onlar. Gönülleri ile yaşayan insanlar…
Ayrılırken topladıklarımızı bizlere hediye edecek kadar da bonkör ve paylaşımcı…
Kese kâğıdına konan meyve ve sebzelerle yanımıza gelen çocuklarımızdan birisi “biliyor musunuz bunların hepsini bedava verdiler" dedi şaşkınlıkla…
Arzu ben, arada bir şehir hayatına mola verip dopdoğal hayatın içinde, dopdoğal insanlarla yaşamak lazım; çocuklara, paylaşılan şeylerin büyüyüp, güzelleşeceğine, tanıklık etmelerine fırsat yaratmak lazım diyen bir anne…
Paylaş