Paylaş
Anne, bana göre çocuğun şefkat duygusunu ve sevginin ne anlama geldiğini öğrendiği paha biçilmez bir kucaktır.
Babanın bende çağrıştırdığı yan ise güçlü olmaktır, güven duygusudur, hayata sıkı tutunmanı sağlayan, korunan, kollanan, onaylanan yanındır.
Anne; ev işlerinden, gezmekten, uyumaktan, iş hayatından belki de bir çocuğu büyütmeye hazır olmadığından ona sevgi, şefkat ve ilgi veremediyse eğer,
Baba; çalışmaktan, eve yorgun gelmekten, gezmekten, tozmaktan belki sinirinden, öfkesinden, yukarda bahsettiğim duyguları çocuklarında oluşturamadıysa eğer,
Ya da anne babanın birbirleriyle uyumsuz bir çift olmasının siniri, öfkesi, bezginliği sinmişse o eve ve evlatlar onların, anne olduğu halde anne olamayan, baba olduğu halde baba olamayan yüzünü gördüyse ve böyle büyümek zorunda kaldılarsa aynı evde, “analı babalı” büyümek mutlu etmiş midir o çocukları?
Nasıl yelken açmışlardır acaba hayata? Nasıl bir birey? Nasıl bir eş? Nasıl bir ebeveyn olmuşlardır hayatlarında? Hayatın içinde taşıdıkları bu farklı rollerde ne kadar başarılı olabilmişler ya da ne kadar mutlu hissetmişlerdir kendilerini, hiç düşündünüz mü?
Sağlıklı düşünen, doğru kararlar veren, ayakları yere sıkı basan, sorumluluk sahibi ve hayatla uyumlu bir birey olabilmişler midir acaba?
Kendilerine ait farklı renkleri, bir tablonun üstündeki gibi büyük bir uyumla birleştirip ailenin her ferdine yansıtabilen, ortaya çıkarabilen, farklılıklarından uyum içinde bir “BİZ” ortaya koyabilen, bir anne baba olabilmek ne değerlidir değil mi?
Peki, sizce orada duran evlatlarını gerçekten gören, onları güçlü dinleyen, dediklerini tam anlamıyla duyan bir anne babanın evladı olabilmenin değeri nedir?
Böyle ailelerin evlatları olarak yaşayan çocukların, bunları yaşayamayan çocuklara göre daha şefkatli, daha sevgi dolu, daha sorumluluk sahibi, daha güçlü, daha başarılı olmaları ya da kendilerini daha mutlu hissetmeleri daha kolay değil midir hayatta?
İşte böyle düşünmeye başladığımdan beri doğum ziyaretlerinde “analı babalı” büyüsün yerine “her yaşadığı şey, her yaptığı şey, onu da ailesini de çevresini de hep çok mutlu etsin” diyorum.
Ve beni her zaman duyduğu, dinlediği ve gördüğü için,
Tüm duygusal ihtiyaçlarımı karşılamak için elinden geleni yaptığı için,
Gücünü, bana şefkat ve ilgisiyle ifade ettiği için,
Olayların ve her şeyin üstesinden, kendi kendime gelecek becerilerimi geliştirmemi sağladığı için,
Hayatın farklı alanlarındaki tüm rollerimin hakkıyla üstesinden gelecek yeteneklerimi keşfetmeme yardımcı olduğu için,
Bu keşiflerde canım acıdığında, zaman zaman düştüğümde koşulsuz şartsız hep yanımda olduğu için canım babama çok teşekkür ediyorum. Babam sen olduğun için, hayat şansıma çok minnettarım ve babalar günün kutlu olsun canım babam.
Arzu ben, evlatlarını gören, duyan, dinleyen, anlayan, gücünü, sevgi ve şefkatle gösteren tüm erkeklerin de Babalar Günü’nü gönülden kutlayan bir evlat…
Paylaş