Paylaş
Geçen gün bir çiçeğin üstünde karşılaştığım minik arıyla tanıştırmak istiyorum sizi…
Veeee karşınızda “ Anadolu Arısı ”…
Bana söylediklerini aynen aktarıyorum size, büyük bir zevkle :)
“Merhaba, ben minik bir arıyım, biliyor musunuz benim milyonlarca kardeşim var ve hepimiz sizi çok seviyoruz.
Ve sizler için çalışıyoruz.
Bal özü veren çiçeklere konup meyve ve sebzelerin tohumlanmasına, üremesine katkıda bulunuyoruz.
Hem de bunu çok severek ve isteyerek yapıyoruz.
Biliyoruz ki meyve ve sebzeler sizin büyümenizi, gelişmenizi, zinde kalmanızı ve sağlıklı olmanızı sağlar.
Fakat şu aralar çok üzülüyoruz; çünkü milyonlarca kardeşimiz yok oluyor ve ölüyor.
Biz ölürsek bütün bunları kim yapar sizin için?
Duyduk ki Yonca Tokbaş, Nilfisk, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Toplum Gönüllüleri gençleri el ele vermiş; bizi kurtarmak için yola çıkmışlar.
Bizim için Vodafone İstanbul Maratonuna katılmışlar. 10km ve 15 km koşmuşlar. Böylece bağış toplayacak her yere çiçekler ekecek; çiftçiyi, çocukları, okulları Türkiye’nin her köşesini bizimle ilgili bilinçlendireceklermiş.
YAŞASIIIINNNNN!!!! Bizim için bir şeyler yapan, yüreği güzel insanlar var :)
Aslında bizi yaşatmak demek, kendinizi, ailenizi, çocuklarınızı yani bütün insanları yaşatmak demek, sağlıklı bir gelecek demek…
Haydi şimdi siz de bu ekibe katılın.
Nasıl mı? Çok basit….
Öncelikle bizi çok sevin; tıpkı bir bebek gibi. Sonra, bizi gördüğünüz zaman konuşun; biz sizi anlıyoruz ve duyuyoruz, sadece konuşma sinyallerinizin bize ulaşması biraz geç oluyor, bu arada sabırlı ve sevgi dolu olun.
Sizin yanınıza gelmişsek, çığlık atmayın, çünkü yüksek titreşimler bizi çok korkutur ve savunmaya geçirir. Bu da sizin canınızı acıtabilir.
Eğer yanlışlıkla sizin canınızı acıttıysak, iğnemiz derinizde kalmış olabilir. Çıkartmak için sakın iğnemizin uç kısmından çekmeyin. Çünkü orada iğne başı gibi bir top var. Bu pompa görevi görür. Siz oradan bastırarak çekip çıkartmaya çalıştıkça içindeki zehir vücudunuza pompalanır. Canınız daha çok acır. Onun için iğnemi ya tırnağınızla, ya da kredi kartını sürterek çıkartabilirsiniz. O zaman canınızda yanmaz.
Bizim sevdiğimiz bir sürü çiçek ve ağaç var. Onları da ekin olur mu?
Çok da ucuzlar biliyor musunuz?
Sonrası bizim işimiz. Sizin en sevdiğiniz yiyeceklerin sağlıklı bir şekilde masaya konmasını sağlamaya devam edelim. Afiyet, bal, şeker olsun :)
İşte bizim sevdiğimiz çiçekler…"
Arzu ben, ”Anadolu arısı“ ile tanıştığına çok mutlu olan ve çevresindeki herkesle onları tanıştırmak için can atan…
Paylaş