Paylaş
Türkiye’deki hastalar reflü olduğunu bilmiyor. Bu hastalık yüzünden psikiyatriste gidenler bile var. Mide özsuyu kaçmaya başlayınca oluşan hastalıklar arasında larenjit, farenjit, boğaz ağrısı, ses kısıklığı oluşuyor. Bu sefer KKB (kulak burun boğaz) doktorlarına gitmeye başlıyorlar. KBB uzmanlarının bu konuya hakim olmayanları hastanın bademciklerini alıyorlar. Göğsü ağrıdığı için kalp krizi geçirdiğini zanneden reflü hastasına anjiyo yapıyorlar.
Bu hastalığın popülerliği hastalığın ne kadar yaygın olduğunun yeni farkına varılmasından kaynaklanır. Bir de reflü, sosyal hayatı en olumsuz etkileyen hastalıklardan biri. Kalp yetmezliği hastaları kadar yaşam kaliteleri bozulur. Masum bir hastalık gibi görünür ama toplum yaşamını derinden etkiler. Hastalık, yeme özgürlüğünü hastanın elinden alır. Ağır sporlar yapmamanız, kendinizi zorlamamanız, örneğin kabız olmamanız gerekir. Hasta yüksek yastıkta uyuyabilir. Akşam rahat yemek yiyemez ve alkol kesinlikle yasaktır.
Laparoskopik reflü cerrahisinde, “reflü cerrahı” olabilmek için 200 ameliyat yapmış olmak gerekir. Artık reflü cerrahi uzmanlığı var. Genel cerrahi, geniş bir alan, reflü cerrahisinde başarılı olmak isteyen yalnızca laparoskopik ameliyatlar yapmalı, bu konuda tecrübe kazanmalı. Amerika’da, laparoskopik reflü ameliyatı, safra kesesi ameliyatından sonra ikinci sıklıkta yapılan ameliyatlar arasında yer alır. Ameliyattan sonra hasta bir gün hastanede kalır. Sabah erken ameliyat edildiğinde akşam çıkabilir. İki üç gün içinde de işine dönebilir. Hemen beslenmeye başlar. Ertesi gün lapa kıvamında yiyeceklerle beslenebilirler. Bir ay yumuşak gıdalar önerilir. Bir ay geçtiğinde her şeyi yiyebilir, kahve ve portakal suyu içebilir, istedikleri şekilde hatta yastıksız yatabilir.
Genel Cerrahi Uzmanı
Prof. Dr. Ahmet Türkçapar
Paylaş