Paylaş
Çocukla doğru iletişim kurulmadığında bir süre sonra karşımızda hiçbir şeyi önemsemeyen, “Okusam ne olacak?” , “Çalışsam ne fark edecek?” gibi boş vermişlik içinde kendini kaybetmiş gençler görüyoruz. Bir sonraki evrede ise intihar ve uyuşturucu bağımlılığı salgını ile kesişiyor yolumuz. Tedirgin, ne yapacağımızı bilmez bir şekilde kendimizi yiyip bitirmeye başlıyoruz. En kötüsü de kendimizi yiyip bitirmemiz herhangi bir soruna çözüm bulmuyor. Bu endişeli halimiz çocuğumuza sınır koymamızı da engelliyor ve sonuç olarak astığı astık, kestiği kestik çocuğumuzun karşısında teslim bayrağını en tepeye çekiyoruz.
Modern hayat bize önceliğin ilişkilerimiz değil, işimiz olduğunu fısıldıyor. Elbette iş, çalışma hayatı ve para kazanmak önemli noktalardır. Fakat çocukların anne babalarıyla çok yakın ve kaliteli ilişkiye ihtiyaçları var. Bu modern toplum bize hedeflerimizi ön planda tutmayı ve duygularımızın buna engel olmaması için elimizden geleni yaparak sadece ve sadece hedefimize ulaşmamızı öğütlüyor. Hâlbuki toplum olarak bir hedefimiz olacak ise bu, duygulara imkân ve yer bulabileceğimiz, ilişkilere öncelik veren bir toplum olmak için çalışmamız olmalıdır.
Peki, çocuklarımızın hayatına dokunmak, duygusal ve psikolojik gelişimlerine katkıda bulunmak için neler yapmalıyız? Bunun için oldukça yorucu ve sabır isteyen bir sürece girmeli, kararlı ve güçlü olmalısınız. Tüm bunları yapabilmek için de kendinize yeterli ve kaliteli zaman ayırıp zihinsel, psikolojik ve duygusal açıdan güç biriktirmelisiniz. Kendinizi güçlendirdikten sonra neler yapabilirsiniz gelin birlikte göz atalım.
Paylaş